|
Şapka büyük mü geliyor...

Aman lig başlasın. Futbolcularımızı hazırladık, kondisyonlarını verdik, morallerini düzelttik, sakatlıklarını tedavi ettik üstüne üstlük transfer taksitlerini de ödedik. Hay Allah nereden çıktı şu yayın kavgası bak bir hafta daha uzadı... Programlarımız allak bullak oldu.

Yukarda yazdıklarım, bir türlü huzuru bulamayan kulüplerimizin yöneticileri ve teknik adamlarının söyledikleri "HİKAYE". Kırk gün tatil ve takıma birşey verememişsen ne konuşuyorsun. Tabi hazırlıklarını yapamazsın. Bizde, bir türlü alışılamayan şekil şöyle. Kulübün yönetilişi, futbolcuları ve teknik adamları daha çok ilgilendirir. Kulüp, kongre yapacaktır, adaylardan çok teknik adamları telaş alır. Futbolcular neredeyse basın toplantıları yapacak duruma gelirler. Bu tür olayı Trabzonspor yaşadı. Şimdi detayına gelelim... Lige çok iyi başlayan Bordo-mavili ekip, futbolun cilvesi diyeceğimiz düşüşe geçti. Sanki dünyanın sonu gelmişcesine ilk akla gelen Kongre Rüzgarlarını fırtınaya çevirdiler. Ve demokrasi çarkının dönüşü içinde seçim yapıldı. Özkan Sümer, eşofmanlarını askıya astı ve kravatını taktı. Delege sisteminin sandığından bir anda Başkan olarak çıktı. Tebrikler ettik, temennilerde bulunduk. Daha eşofmanlarındaki ter kurumadan, başkanlık koltuğuna oturan Özkan hocamız, ilk iş olarak teknik heyetten başladı. Devre arasındaki büyük boşluğu çok iyi değerlendirebilselerdi, Trabzonspor, Kupada Galatasaray''dan DÖRT, Ligde de Bursaspor''dan DÖRT gol yemezdi. Peşpeşe yapılan iki maç ve büyük farkı hiçbir kulübün taraftarı kabul etmez, kusura bakmayın Trabzonlu hiç kabullenemez.

Gelelim sebeplerine... Önce bu takımın teknik heyetine soruyorum. Gerçekci ol ve söyle. "Sayın Tekelioğlu maça çıkacak kadroyu odana çekilip, yardımcılarını yanına alıp, SEN Mİ karar veriyorsun." Yoksa Özkan hocana, pardon başkanına danışıyormusun. Aynı şekilde sayın Sümer, sen teknik heyetin işine müdahele etmiyormusun... Diyelim ki hayır. O zaman neden ayrı ayrı tolantılar yapıyorsunuz... Özkan Sümer''in teknik direktörlük yıllarından kalma, kemiği olmayan dilinin ucundan çıkan "Kafsinkaf"ları biliriz. Şimdi kalkıp Tekelioğlu''na "Futbolcularla neden böyle konuşuyorsun" demesine hayret ediyoruz...

Yoksa şapka büyük mü geliyor.

23 yıl önce
Şapka büyük mü geliyor...
‘1 gün savaşı’…
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...