Amerika, NATO ve İngiltere’nin başını çektiği 3’lü savaş lobisini oluşturan hegemonik güçler Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılması konusunda hayli kararlı görünüyorlar. PKK/PYD, DHKP/C ve FETÖ başta olmak üzere Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak amacı ile ülkelerini terör örgütlerinin üssüne çeviren İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın ülkelerini işgal edebileceği korkusuyla, ABD ve NATO’nun pozitif yaklaşımlarından da etkilenerek bir an önce NATO’ya katılmak için başvuru belgelerini imzaladılar. Ancak Türkiye’nin vetosu karşısında şu anda NATO kapısında çaresizlik ve korku içinde Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceği kararı bekliyorlar. Ülkelerini PKK/PYD’nin hamisi yapan ABD ve CIA’ya güvenerek önceleri Türkiye’yi tehdit etmeye varan açıklamalarından bir netice alamayınca bu kez Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı veto kararından döndürmek için her konuda taviz vereceklerini panik içinde açıklıyorlar. Finlandiya ve İsveç’i yöneten üst düzey liderlerin PKK/PYD ve FETÖ konusunda Amerika tarafından yönlendirildiği ve her konuda desteklendiği çok açık. Zira Finlandiya ve İsveç PKK’yı terör örgütü olarak kabul ederken PKK/PYD terör örgütünü ABD ve bileşenleri gibi sözde Kürt savaşçıları olarak görme eğiliminde olsalar da bu konuda bile taviz vermeye razı gibiler. Ancak ABD ve CIA’nın bu tavizlere rıza göstermeyeceğinin bilincindeler sanırım. Veto konusunda Türkiye’nin karşısında ABD’nin piyonları var gibi gözüküyorsa da asıl sorun ve mücadele Türkiye ile ABD arasında görünüyor. Zira kısa bir süre önce ABD, PKK’nın dinozorlaşmış üst düzey yöneticilerini Türkiye’ye PYD’yi tanıması şartıyla teslim etmek istemiş ancak Türkiye ulusal güvenliği açısından ve terör örgütleri ile görüşmeyi etik bulmadığından teklifi kabul etmemişti.
Putin beklendiği gibi Finlandiya ve İsveç’in olası NATO üyeliğine karşı askeri olarak, “Yılsonuna kadar Batı Askeri Bölgesi’nde 12 askeri birlik ve tümen oluşturulma kararı aldı”. Interfax’ın açıklamasına göre; Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya olası katılımını ‘büyük bir hata’ olarak nitelendirdi ve geniş kapsamlı sonuçları olacağı tehdidinde bulundu.
“Durum, elbette, koşullar ışığında kökten değişiyor. Ancak İsveç ve Finlandiya’nın güvenliğinin bu kararın sonucunda güçlendirilemeyeceği bize göre çok açık. Onlar da böyle yanılsamalarına sahip olmamalılar” dedi. Ryabkov ayrıca “Askeri gerilimin genel seviyesi artacak, bu alanda öngörülebilirlik azalacaktır. Yazık ki sağduyu, bazı hayali hükümlere karşı kurban ediliyor” dedi.
Rus devlet televizyonu da, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katıldıktan sonra topraklarında askeri üslere izin vermesi halinde Moskova’nın Avrupa sınırlarına taktik nükleer silah konuşlandıra-bileceğini söylemişti. Russia 1’de sürece ilişkin konuşan bir yorumcu, “Resmi sebepleri korku. Ama NATO’da daha çok korkacaklar. İsveç ve Finlandiya’da NATO üsleri göründüğü an, Rusya’nın taktik nükleer silahları konuşlandırmak ve tehdidi etkisiz hale getirmekten başka seçeneği kalmayacak” demişti.
Amerikan Kongresi, Ukrayna’ya yönelik 40 milyar dolarlık yeni yardım paketini nihai onay için ABD Başkanı Joe Biden’a gönderirken, ülkenin en önemli gazetesi New York Times (NYT), Beyaz Saray’a bu savaşa daha fazla dahil olunmaması çağrısında bulundu. New York Times gazetesi bir başyazı ile Biden yönetiminin Ukrayna politikasında önemli boşluklar olduğunu öne sürdü. Gazete, Washington’ın Ukrayna’ya hem kritik istihbarat katkısı hem de giderek artan ölçüde askeri yardım yaptığına dikkat çekerek, bu durumun Rusya ile daha büyük çatışmalara yol açabileceğini belirtti. Gazete, ABD’nin iki tarafın buluşacağı bir anlaşma ile bu savaşı sonlandırmayı mı yoksa Rusya’yı kalıcı olarak zayıflatmayı hedeflediğinin belli olmadığına dikkat çekti. NYT, Rusların ölümünü ve savaş gemilerinin batırılmasını sağlayan Amerikan istihbarat akışının, bu savaşın daha fazla yayılmasını önleme amacıyla bağdaşmadığını da ekledi.
Gazete ayrıca, Rusya’nın Ukrayna savaşında zorlanmasına karşın halen güçlü bir askeri aygıta sahip bir nükleer süper güç olduğunu hatırlattı.
ABD Başkanı Biden, NATO ve İngiltere savaş muhipleri göz göre göre Rusya-Ukrayna savaşını bir dünya savaşına çevirip hasım devletleri bu şekilde enterne etmeyi planlıyorlar. New York Times gazetesi bile bu durumu tespit etmesine rağmen gözlerini kan bürümüş bu hegemonik güçlerin 3’üncü dünya savaşını çıkarmaları an meselesi sanırım. Dünyayı büyük bir kaos ve istikrarsızlık ortamına sokabilecek savaşı önlemenin iki yolu var. İlki Finlandiya ve İsveç’in NATO üyesi yapılmaması ikinci yol ise bu iki ülke NATO üyesi bile yapılsa Putin’in nükleer savaş başlatmamasına ikna edilmesi olabilir. Ancak Putin’in bu konuda ikna edilmesi neredeyse imkansız olduğuna göre tek çare Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya alınmasının engellenmesi sanırım. İnşallah!
