|
Geri ülkelerin gafil ajanları

Bir ülkenin en güçlü beyinleri, en anlamsız tartışmalarla heba ediliyorsa... Bir milletin yaptığı tarih ve yaşadığı topraklardaki varlığının işaret taşları olan edebî eserlerin sahipleri ürün vermekten sanki kasıtlı olarak alıkonuyorsa...

Bir ülkenin en kaliteli romancıları, yazmakta oldukları veya yazacakları roman üzerinde derinlemesine kafa yormaktan mahsus engelleniyorsa...

Hikâyecisi, şairi, hattatı, senaristi, binbir sanatçısı ve daha necisi ve nicesi, adeta şaheserler vermesinler, veremesinler diye, incir çekirdeğini doldurmayacak meselerle meşgul ediliyor, dikkatleri dağıtılıyorsa...

Sanayicisi, tüccarı, her çeşit girişimcisi, gerek ülke, gerekse dünya çapında verimli ve kârlı faaliyetlerde bulunamasınlar diye kısır tartışmalarla felç ediliyorsa...

Dev adımlarla ilerleyen çağdaş ülkelerdeki beyinlere ayak uyduramasınlar için, en cins kafalar en anlamsız konular üzerinde yoruluyorsa...

Hele hele öğretmeninden başlayarak ülkenin yarınının hamurunu yoğuracak her çeşit meslek, bilim, fikir ve sanat adamlarının yuvası olan üniversiteler, toplum mühendisliğine soyunan fikir yoksulu dayatmacıların eylem alanı haline getiriliyorsa...

Ülkenin istikbalinin yapı taşları olacak gençlerin beyin ve zihinlerini bilim, fikir, araştırma aşkı ve şevki ile doldurabilmek için bol okuyup, çokça çalışarak mükemmel dersler ve bilgiler vermekle yükümlü olması gereken öğretim üyeleri, öğrencilerin neyi giyip neyi giymeyecekleri ile uğraştırılıyorsa...

O ülkede sağlıklı düşünceyi ve filizlenen enerjiyi biçen azrailler var demektir. Beyinleri, zihinleri, dimağları katleden gözü dönmüş zebaniler var demektir.

İstanbul''un fethinden önce Balkanlar''ın fethedildiğinin...

İstanbul''un kilidinin Kosova olduğunun...

Anadolu''nun ayakta kalmasının anahtarının oralarda sağlandığının...

Şimdi ise Balkanlar''da yarının tarihinin yazıldığının...

Bilincinde değillerse, bilincinde olması gerekenler...

Bu uğurda stratejiler üretemiyorlar, ürtebileceklere de fırsat vermiyorlarsa...

Üstüne üstlük, Kosova''dan başlayarak Balkanlar''ı ve İstanbul''u fetheden ruhun simgelerine dahi düşman kesilmişlerse...

Artık o simgelere bile tahammülleri yoksa...

Toplumu topluca zevale sürüklemek isteyen ajanlar, o diyarda gerçekten cirit atıyor demektir.

Fikirleri kısır, ilimleri kısır, görüşleri kısır, ufukları kısır despotlar hüküm sürüyor demektir. Bunlar bütün bir milleti şuur kısırlığına, bile isteye sevkediyorlar demektir.

Yeterli akıl ve muhakeme gücü, seviyeli ilim ve irfan hassası, o yüce feragat ve fedakârlık ruhu yoksa birilerinde. Gerekeni, gerektiği zamanda, gerektiği yerde ve gerektiği şekilde yapma azim ve cesareti de bulunmuyorsa kendilerinde. Ve işin en acı yanı, bütün bu eksikliklerini bildikleri hâlde, birileri bir yerleri fuzulî olarak işgale devam ediyorlarsa...

Orada hakikaten pek çok ajan var demektir. Hem de bir milletin kanını kurutmaya kastetmiş ajanlar...

Bilinçli ve bilinçsiz ajanların neleri, nasıl yaptıklarını görmek için, şu kitap mutlaka gözden geçirilmelidir: İdeolojik Savaş Ajanları, Malik Bin Nebi, Timaş Yayınları.

25 yıl önce
Geri ülkelerin gafil ajanları
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..
Tek bir zamana/ tarihsizliğe hapsedilmeye başkaldıran adam: Kadir Mısıroğlu