|
Savaş ve Batı vicdanı

Maddeci bildiğimiz veya öyle sandığımız Batılılar, Kosovalılar''a yardım konusunda Türkiye Müslümanlar''ını utandırıyorlar mı dersiniz?

Başbakanları Lionel Jospin Fransızlara, geçen perşembe akşamı France 2 kanalında, Kosovalı mültecilere yardım için açılan bir Yeşil Hat''tan bahsetti ve daha numarasını verir vermez telefon kilitlendi. O akşam 110 bin kişi müracaat etti. Cuma günü boyunca da telefonların ardı arkası kesilmedi. Yeşil Hat''ta çalışan onbeş santral memuresi ihtiyaca cevap vermekte zorlandı. Cumartesi günü görevli sayısı otuza çıkarıldı. Pazartesiden itibaren de 50 kişi çalıştırılmaya başlandı.

Perşembe akşamı ile pazar günü öğle sonrası arasında telefon eden 350 bin Fransız, mültecilere yardıma, bir veya birkaç Kosovalı''yı evinde misafir etmeye hazır olduğunu söyleyip kayıt yaptırdı. Bu verdiğim yekûn o zamana kadar olandır. O günden bu güne ulaşılan rakamı bir tasavvur edin! Yeşil Hat*, önümüzdeki cuma gününe kadar açık kalacak.

Libération gazetesinin yazdığına göre, telefon edenlerden bir kısmı "Boş bir odam var. Şu kadar kişiyi misafir edebilirim" derken, bazıları da "Bir aileyi topluca barındırabiliriz" diyor. Bazı telefonlarda da "Ben doktorum, hasta olan birkaç kişi benim evimde kalabilir" diyenler oluyor. Kimileri de "Yetim çocuk varsa, bana verin!" mesajı bırakıyor.

Fransız hükümeti, yurttaşları baştan uyararak, evlerine kabul edecekleri mültecilerin bütün giderlerini kendilerinin karşılamalarını ve onlara en az bir, en çok üç ay bakma şartını getirdi. Bu şart, yeni bir karara kadar geçerli olacak.

Telefon edenlerin büyük çoğunluğu ise, bir ay veya üç ayı çok az görüp kendilerinin bir, iki, üç seneye kadar misafirlerine bakabileceklerini not ettiriyorlar.

Öte yandan, aynı gazeteden öğreniyoruz ki, Almanlar da evlerine Kosovalı misafir almak için devletlerine müracaat etmişler. Fakat Alman yetkililer kamouyunun bu isteğini pek uygun görmemiş.

Avrupa kanalı TV 5''te dinledim. Belçikalı bir yetkili, halkın galeyanına hayret ediyor ve "Belçika tarihinde böyle bir şey görülmedi. Bir anda 250 bin kişi Kosovalılar için seferber oldu" diyordu.

Balkan kasabına açılan şu savaş, Batı kamuoyunda uyandırdığı bu merhamet dalgalanmasıyla, yeni bir dönemi başlatacağa benziyor.

Kendi dindaşı bile olmayan, dahası "İslâm" öcüsüyle sürekli beyinleri yıkanan bu insanlara ne oluyor ki Müslümanlar''a kucak açıyorlar?

Sırpsever olarak bilinen Fransızlar bile bugünlerde Sırplar''ı lânetleyip Kosovalılar''a sahip çıkıyorsa... Fransız kamuoyunun yüzde 63''ü, hava harekâtı kâr etmezse, kara harekâtı yapılmalıdır şeklinde görüş beyan ediyorsa... Düşünmek, hem de iyi niyetle düşünmek lâzımdır.

Ahlâkî yönden onca yozlaştırma çabasına, onca maddecilik aşısına rağmen, demek ki Batı halkları fıtratlarındaki safiyeti muhafaza etmişler.

Onlar ki birçoğu Allah''a inanmamakta... Onlar ki birçoğu âhiret mükâfatı ummamakta... Onlar ki sırf insanlık nâmına bu yardım için yarışmakta...

Peki, dindaşı, ırkdaşı, dildaşı ve tarihî gönül bağı olmayan onlar bunu yaparken, Müslüman Kosovalılar için biz Türkler, biz Müslümanlar ne yapıyoruz?

*Numéro vert «accueil des réfugiés» 0.800.845.800.


25 yıl önce
Savaş ve Batı vicdanı
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’