|

Şu sırada okuduğum bir Hint masalı, Fil ile Serçe, hoşuma gitti. Sizinle de paylaşmak istiyorum:

Ormanın birinde bir çift serçe, yuvalarını bir ağacın dalına yapmışlar, yumurtalarını ısıtıp yavru bekliyorlarmış.

Bir gün, sıcaktan bunalmış azgın bir fil, onların ağacına gelmiş. Gölgede dinlenirken kötülük olsun diye serçelerin yuva yaptığı dalı koparmış, yuvayı ve yumurtaları yere atıp ezmiş.

Zavallı serçeler, tabiî ki, koskoca file bir şey yapamamışlar. Anne serçe çok ağlamış. Sesini duyup gelen ağaçkakana olanları anlatmış. Filden öç almak için ondan yardım istemiş. Ona acıyan ağaçkakan da arkadaşı sivrisinekten yardım istemiş. Hep birlikte sivrisineğin arkadaşı kurbağaya gidip olanları ona da anlatmışlar.

Kurbağa olayı dinledikten sonra düşünüp bir plan yapmış. Sivrisineğe gidip filin kulağına vızıldamasını, bu sesi duyan fil gözlerini kapayınca, ağaçkakanın gidip filin gözlerini oymasını söylemiş. "Kendim de bir kuyunun öbür yanına geçip vıraklayacağım, bu sesi duyan fil, suya doğru gideyim derken kuyuya düşüp ölecektir" demiş.

Sivrisinek, ağaçkakan ve kurbağa kurdukları bu düzeni uygulayıp koca fili kuyuya düşürmüşler. Fil orada can vermiş. Böylece de serçenin öcü alınmış. (Hint Masalları, İmge Kitabevi Y.1998, s.102)

. . .

Masal (kıssa) belki hisse çıkartmayı gerektirmeyecek kadar açık görünüyor. Olsun. Ben, gene de ondan çıkarttığım hisseyi de nakletmek istiyorum.

Düşman, kimi zaman, onunla başa çıkmayı göze alamayacak denli büyük görünebilir. Düşmanın kötülüğüne maruz kalmış olanlar da, güç ve kuvvetçe ona kıyaslanamayacak ölçüde zayıf ve aciz bulunabilir. Buna rağmen, zulme ve zarara uğratılmış olanlar, kendilerine mahsus güçlerini ve yeteneklerini kullanmayı başarabilirlerse, öçlerini alabilirler.

Bir filin gücüne oranla ağaçkakanın, sivrisineğin, kurbağanın gücü hiç mesabesindedir. Üstelik sivrisineğin vızıltısı, ağaçkakanın gagası, kurbağanın vıraklaması, bir başına, bir fille başa çıkmaya kalkışsa, yalnızca gülünç düşmeye mahkûm olur.

Ama tek tek mazlumların ve mağdurların gücü, teşkilatlı biçimde ve eşgüdümlü olarak kullanıldığında, onların toplam gücünü her halükârda kat kat aşan düşmanın gücüyle başa çıkabilecek hale getirilebilir.

Bir başka hisse de şu olabilir: sivrisineğin sesi olsun, kurbağanın vıraklaması olsun, bir başına güçlü veya güçsüz diye telakki edilebilecek silahlar değildir. Önemli olan, her silahın, her maharetin, her marifetin, kendi misyonu ve fonksiyonu istikametinde kullanılmasında gösterilebilecek uygunluğun keşfedilebilmesindedir.

25 yıl önce
Öç
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak