Beşiktaş Türkiye liginin en iyi kadrolarına sahip takımlarından biri. Bu gerçek.

FB son yıllardaki en kötü futbol sezonunu yaşıyor bu da bir gerçek. Cumartesi akşamı iki takım karşı karşıya geldi. Fenerbahçe Salı günü Porto''ya yenilerek, moral ve fizik olarak en alt düzeyde. Bu şartlar altında, normal akıl nasıl bir taktik ve strateji ile hareket eder?

Defans mı yapar, ofans mı ?

Tamam, takdir padişahındır, diyebilirsiniz. peki 8 kişilik defansif bir anlayışla oynadığınız halde, geriye düşüyorsanız, tam 70 dk. Fenerbahçe taraftarı gibi maçı izlerseniz buna ne buyurmalı.

Cesur olsanız, rakip darmadağın olacak. O da ne, her şey, ama her şey rakibin galibiyetine göre dizayn ediliyor. Galibiyet halinde, şampiyonluk yarışındaki en önemli rakiplerden biri havlu atacak. Ama hocamız heyecanı seviyor. Gönlü razı gelmedi. Sanki doğuştan fenerli (!) .

Eski fenerlilerin de inanılmaz katkıları(!) buna eklenince, Fenerbahçe bir anda, şampiyonluk yarışının en önemli ortağı oluverdi.

Bütün bunlar olabilir. Fakat benim en büyük hayal kırıklığım bu değil.

Medyanın tüm köşe başları öyle yorumlar yapıyorlardı ki; maçı çıplak gözle seyretmesem, olan bitene gözlerimle tanık olmasam acaba diye düşünebilirdim.

Hoca medyada öyle iyi dostluklar inşa etmiş ki, dostları üzerine toz kondurmuyorlardı. Bu durumu ''ameliyat oldukça başarılıydı ki, hasta öldü'' diye özetleyebiliriz.

Beşiktaş fark atacağı bir maçı 2-1 kaybetti.

Sayın hocam, dostlarınız sizi korumak adına, gerçeği gizleyebilirler, gizlediler de. Sizi şimdilik korumayı başardılar belki.

Onların söyleyemediğini ben söyleyeyim '' geldiğinizden beri bu takımın üstüne hiçbir şey ilave edemediniz maalesef.'' Zaman geçiyor, puanlar gidiyor.

Bu böyle gidemez, giderse siz ve sizi oraya getiren yönetimle birlikte kol kola gidersiniz artık hocam.. İşte o zaman medyadaki dostlarınız da gider hocam...

Kısaca krizle gelen ,krizle gider diyorlar ya, ben de medya ile gelen, medya ile gider diyorum. Hem de medyadaki dostlarına rağmen...

Fenerbahçe maçının kaybedilmesinin tek mesulü sizsiniz. Umarım ve dilerim ki, bu maç son yanlış maçınız olur.