|
Füze mi, Müze mi?

Bir ülke füzelere mi yatırım yapmalı, yoksa müzelere mi?

Birkaç gün sonra İskoçya''nın Edinburg şehrinde katılmayı ümit ettiğim dışa kapalı forumda, bu soruyla beraber dizi karmaşık uluslar arası ilişkiler problemine cevap aranacak.

''Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım'' felsefesiyle yola çıkan Dış İşleri Eski Bakanı Yaşar Yakış ile İngiltere Eski Dış İşleri Bakanı Jack Straw öncülüğünde 2011''de kurulan Tatlıdil Forumu bu sene 1-3 Kasım''da İskoçya''nın Edinburg şehrinde yapılıyor.

Programa iştirak etmesi beklenen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Edinburg''da İngiltere Prensi Andrew tarafından ağırlanacak. Suzan Sabancı Dinçer ve Hamdi Akın gibi iş dünyasından isimlerin aktif görev aldığı Tatlıdil platformu, iki ülke iş âleminin ilişkilerini derinleştirilmeyi amaçlıyor.

Forumda iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri zorlaştıran sorunlar masaya yatırılarak enine boyuna tartışılacak. Siyaset, iş dünyası, akademi ve medyadan en az 60 kişinin katılacağı programda fikirler serbestçe öne sürülecek, eleştirilecek, münazara edilecek. Sonunda da tavsiye niteliğinde bir beyanname yayınlanacak.

Celselerde ilgimi en çok çeken başlık, ''Füzeler mi Müzeler mi'' oldu. Çetin bir beyin fırtınasına sahne olmasını beklediğim bu oturumda tartışmanın çıkış noktası şu: ''Savunma ve havacılık yatırımlarına karşı kültür ve eğitim yatırımları; sert gücün ve yumuşak gücün önemi''

Anlaşılan o ki Türkiye''nin son dönemde gerçekleştirdiği füze ihalesi, Batı cephesinde dikkatleri celbetmiş..

Füzelere ilgimiz artarken müzeleri ihmal mi ettik bilemiyorum..

Ancak, 800 kilometre sınırımız olan Suriye''de halkı 2.5 yıldır kırıp geçiren, ülkemizi kimyasal silah dâhil her türlü füze ile tehdit eden Eset rejimi ayakta kaldıkça füzeleri daha çok konuşacağımıza eminim.

Bir ülkeye hem füze hem de müze lazım.. Nedeni basit.

Kafayı füzeyle bozmuş, halkını eğitimde ve kültürde dışa kapatmış Kuzey Kore bir tarafta.. Füze''nin F''sinden anlamayan, ülkesini açık hava müzesi haline getirmek dışında başka bir iş yapamayan Afrika''nın safari ülkeleri diğer tarafta.

Peki şartların bölgesel süper güç olmaya zorladığı Türkiye gerçeği nerede duruyor, durmalı?

Tamam. Soğuk savaş döneminde Sovyet Rusyası tehdidine karşı NATO şemsiyesinde idik. Ancak soğuk savaşın altından çok sular aktı. Belli ki şimdi, en azından kendi bölgesinde başkasına muhtaç olmayan bir güvenlik şemsiyesi kurmak isteyen bir Türkiye var.

Ancak gelin görün ki, savunma sanayi teknolojisi transfer etmek isteyen Türkiye, Batılı dostlarından kelimenin tam anlamıyla bağnazlık görüyor. ''NATO üyesi en yakın müttefikimiz'' dedikleri ülkenin savunma amaçlı teknoloji geliştirmesini dahi istemiyorlar.

Halbuki, bir dönemin en korkulu komünist rejimi Çin, gelişmekte olan ülkelere teknoloji transferi yapmak konusunda müttefiklere göre daha demokrat. Daha cömert. Üstelik teklifleri Batı''ya göre inanılmaz ucuz.

Ankara''nın Eylül''de yaptığı 4 milyar dolarlık füze ihalesinde Çinliler, yüzde 50''den fazla ortak üretim önerdi. İlave olarak 500 milyon dolar daha ucuz teklif verince listenin ilk sırasına yükseldiler. Savunma Sanayi Müsteşarlığı geçtiğimiz günlerde Amerikan, Fransız-İtalyan ve Rus adaylara çağrıda bulundu. Tekliflerini, ''ortak üretim'' şartıyla düzelterek sunmaları için yılsonuna kadar yenileme şansı verdi.

Kimsenin ruhu duymadan tek kalemde verilen sipariş dönemi, yerini savunmadaki stratejik derinliğe bıraktı. İşte bunlar hep Yeni Türkiye''nin gerçekleri.

Foruma dönelim..

Toplantılarda Chatham House kuralları geçerli. Yani, içeride ne konuşulduğunu dışarı çıkınca yazabilirsin, ama kimin ne dediğini asla!

Bu beyin fırtınasında füze lobisi mi galip gelecek yoksa müze lobisi mi, kısmetse müşâhede edip yazacağız..

@kocamanyakup

10 yıl önce
Füze mi, Müze mi?
2024 yılında sigortalıların statüsüne göre ödenen ölüm yardımı tutarları belli oldu
“Konuşma”nın iktidar partisindeki yansımaları
Nureddin Yıldız’a neden tepki gösterdim?
Türkiye kendi rejimini arıyor!
“Annemin yüzünde daha önce hiç rastlamadığım o hüzün...”