|
Gelişen gelişene

Brezilya"da eko-politik tansiyon Haziran''da yükseldi. Birkaç kuruşluk bilet zammını protesto bahanesiyle yüz binler harekete geçirildi.

Göstericiler son olarak 27 Temmuz"da 10 banka şubesini yağmalayıp, önemli televizyon kanallarından birine ait canlı yayın aracını yaktı.

Gençliğinde sosyalist olan Roussef, olaylar başlayınca kabuğuna çekilmedi. Baş eylemcileri Haziran"da ofisine davet edip doğrudan görüştü.

Olaylar sırasında, ülkenin en çok satan ve internette en fazla ziyaret edilen gazetesi Folha de Sao Paulo''da çarpıcı bir anket yayınlandı.

Ankette ısrarla altı çizilen sonuç, 2011 seçimlerinde yüzde 56 ile iktidara gelen Dilma Roussef''in halk desteğinin yüzde 35''e gerilediğiydi.

Henüz 1.5 yıllık iktidarında göz dolduran Roussef"in oy oranı bir hafta içinde tam 20 puan birden erimiş ikinci partinin altına düşmüştü!

Bu arada, hükümetin kupa harcamalarına ayaklandıklarını söyleyen eylemcilerin Dış İşleri Bakanlığı''na el koyma girişimi son anda önlenmişti.

Zammı protesto edenler konuyla alakasız bir yeri, Dış İşlerini ele geçirmek istediğine göre birileri Brezilya dış politikasından rahatsızdı!

Dilma hükümeti dağıtılmalıydı. Zira, Latin Amerika ülkelerine demokrasi yolunda ağabeylik yapması hazmedilemiyordu.

Bir yıl önce Paraguay"ın seçilmiş lideri Fernando Lugo"nun yargı müdahalesiyle devrilmesi demokratik Latin Amerika"nın tepkisini çekmişti.

Roussef, yargı yoluyla devrilen Paraguay Başkanı Lugo''ya ''darbe'' yapıldığını söylemişti. Bu ülkenin Mercosur üyeliği de askıya alınmıştı.

Öte yandan, küresel yatırımcıların okuduğu Wall Street Journal gibi yayınlar, yabancı yatırımcıların Brezilya"yı terk ettiğini bildiriyordu.

"Gösteriler yabancı yatırımcıyı kaçıracak" yaygarası sürerken faiz yüzde 12''ye fırlamış, ülke parası dolara karşı yüzde 6 değer kaybetmişti.

Yatırımcının ürkütülmesinin yanı sıra, Amerikan Merkez Bankası''nın parasal genişlemeyi bitireceğini açıklaması para çıkışını hızlandırmıştı.

Krizi soğukkanlı karşılayan Roussef, birbiri ardına hiç kimsenin beklemediği hamleler yaparak eylemlerin ardındaki güçleri şaşkına uğrattı.

Olaylar son hız devam ederken Dilma''nın kafasında bambaşka şeyler vardı. İlk çıkışını, BRIC ülkelerini özel bir toplantıya çağırarak yaptı.

Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve G. Afrika''yı ABD"ye karşı ortak harekete çağırdı. Zira birileri paranın BRICS"i terk etmesini istiyordu.

24 Haziran''da Çin başkanı Xi Jinping"i arayan Brezilya lideri, ''ABD"nin parasal genişleme silahına karşı ortak strateji geliştirelim'' dedi.

Dilma önceki gün, Brezilya"ya tanıdığı ekonomik imtiyazları iptal etmek üzere olan Avrupa Birliği"ne bir Serbest Ticaret Anlaşması önerdi.

AB, bugüne dek fakir saydığı Brezilya"yı orta-üst gelirli ülke statüsüne çıkararak 80 milyar dolarlık ticareti kendi lehine çevirmek istedi.

Brezilya Başkanı, 23 Ekim"de Obama"yla görüşecek. Gelişmiş ülkelerce zorlanan Brezilya"nın, ABD ile sıkı bir pazarlık yapacağı belirtiliyor.

Hatırlatma: Başbakan Erdoğan"ın Obama ile Mayıs görüşmesi sonucu, ABD-Türkiye Serbest Ticaret Anlaşması"na hazırlık için bir komite kuruldu.

Yeni Şafak"ın 23 Mayıs 2013 "Gümrük Ayrılığı" başlıklı manşetinde ise Türkiye"nin AB ile bir Serbest Ticaret Anlaşması istediği yazıyordu.

Ekonomi Bakanı Çağlayan, Erdoğan"ın desteğiyle, "AB ile Gümrük Birliği"ni kaldıralım, yerine Serbest Ticaret Anlaşması imzalayalım" diyordu.

Brezilya"nın ve Türkiye"nin başına benzer şeyler geldi. Her iki gelişen ülkenin ekonomisi de siyaseti de bir "ustalık testi"nden geçiyor!

Ekonomik performansı ile Batı çıkarlarına tehdit oluşturan ülkelerde istikrarı bozmak isteyenler henüz başaramadı. Oyun görülmedi mi sizce?

@kocamanyakup

11 yıl önce
Gelişen gelişene
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak