Mardin'in Nusaybin ilçesindeki operasyonda, PKK'lı teröristlerce el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Süleyman Kul'un cenazesi, memleketi Giresun'da defnedildi. Cenaze töreni için gelen şehidin silah arkadaşları, naaşın Yağlıdere Devlet Hastanesi morgundan alınması öncesinde baba Mehmet Kul'a Türk bayrağı verdi.
Şehidin cenazesi, ellerinde Türk bayraklarıyla slogan atan vatandaşlar eşliğinde ilçedeki pazar yerine getirildi. Oğullarının tabutu başına gelerek gözyaşı döken şehidin annesi Fatma, babası Mehmet ile kardeşleri Ali, Esra ve Murat Kul ile Hülya Turan'ı yakınları teselli etti. Daha sonra şehit Kul için halk pazarı mevkisinde tören düzenlendi.
Öte yandan, tören alanın arka bölümünde baygınlık geçiren bir askere ambulansta müdahale edildi. Şehit Kul'un cenazesi, yaklaşık 5 bin kişinin katılımıyla öğle vakti kılınan cenaze namazından sonra Sınır köyü Sarıhasan Mahallesi'ndeki aile kabristanlığında toprağa verildi. Yağlıdere Belediye Başkanı Abdurrahman Kırhasanoğlu, Türkiye'nin yaklaşık 30 yıllık terörle mücadele ilk kez ilçelerinin şehit verdiğini söyledi.
Jandarma Uzman Çavuş Mevlüt Çetinkaya da, Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinde toprağa verildi. Törende şehidin babası Erdoğan ve annesi Emine Çetinkaya ile yakınları gözyaşı döktü. Şehit torunuyla aynı adı taşıyan dede Mevlüt Çetinkaya, “Oğlum ben senin düğün yolunu beklerken, tabutun geldi. Ben de senin yanına geleceğim" dedi.
Aynı saldırıda şehit düşen Jandarma Uzman Onbaşı Muhammet Yılmaz ise memleketi Samsun'un Havza ilçesine toprağa verildi. Yılmaz'ın, ailesinin ısrarına rağmen, silah arkadaşlarının hakkını yememek için iznini uzatmayarak hafta sonu görevine döndüğü belirtildi. Yılmaz'ın izninde ablasından, tabutuna örtmek üzere Türk bayrağı istediği öğrenildi. Kardeşinin şehit olacağının içine doğduğunu anlatan abla Savran şunları kaydetti: “'Abla bayrak var mı sizde?' dedi. 'Yok ablam, ne yapacaksın bayrağı' dedim. 'Tabutuma sermek için büyük bayrak lazım. 'Abla ben Sur'dan Nusaybin'e gidersem şehit olurum' diyordu."
Baba Mecit Yılmaz ise şöyle konuştu: “Dün saat 11 gibi haberlere baktım, patlama oldu. Mesaj çektim. 'Baba patlama önümüzde var ama bizi etkilemedi' dedi. İkinci patlamada 'Biz ilerliyoruz baba, şu an müsait değilim. Akşam görüşürüz' dedi. Bir daha da ses soluk çıkmadı. Askerler geldi, acı haberi verdiler."
