Karaman, Trabzonspor dergisinin bu ayki sayısındaki röportajında, antrenörlük hayatına başlamasında teknik direktör Şenol Güneş'in payının çok büyük olduğunu anlattı.
Kendini işini seven, işine tutkuyla bağlı ve o ruhu, heyecanı doğrusuyla yanlışıyla hissetmiş, samimi bir teknik adam olarak gördüğünü aktaran Karaman, "Trabzonspor'daki hedefim de şampiyonluk. Allah nasip ederse şampiyon olmadan ben bu takımı bırakmayacağım" ifadelerini kullandı.
Karaman, bunu yüzeysel söylemediğine dikkati çekerek, şöyle devam etti;
- "Geçmiş dönemde de forma giydiğim zamanda da insanlar benim karakterimi bilirler. Evet, sakinim, dinginim, hayata olgun bakıp olayları daha sakin karşılarım ama bendeki fırtınayı yakın çevrem çok iyi bilir. İçimde kopan fırtınayı, bilenler iyi bilir. Şunu net bir şekilde söyleyelim, eğer birisi yapacaksa o isim benim. Ben olmak isterim."
Trabzonspor forması giydiği 1996 yılında kaybettikleri Fenerbahçe maçı sonrasında çok üzüldüğüne değinen Karaman, "Uzun zaman üzüldüm. Zaman zaman doğaya çıkıp fırsat buldukça doğadaki sessizliği ve haykırışları dinlemeye gayret ederim, onların bazen sesinde, bazen sessizliğinde ruhumu dinlendirmeye gayret ederim ama o içimdeki, beynimdeki o acı dinmedi, diyebilirim. Kendim açısından mı diyorum? Kendim açısında değil ama bu şehrin insanının böyle bir mutluluğu hak ettiğini düşünüyorum. Bunu hak ettiğini düşünüyorum ama gücümüz oraya kadarmış, yetmedi" yorumunu yaptı.
