Avrupa’da ve dünyanın diğer uçlarında yaşayan Türklerin katıldığı büyük buluşma tam 10 yıl sonra Belçika’da gerçekleşti. Her anı coşkulu ve her katılımcının hasretini dışa vurduğu bu tarihi buluşmayı izlemek için ben de Belçika’nın Hasselt kentindeydim. İslâm Toplumu Milli Görüş’ün (IGMG) çağrısıyla 40 bine yakın insan kapalı spor salonunu deyim yerindeyse tıka basa doldurdular. Salona girdikten bir süre sonra; buradaki ortamı, heyecanı, samimiyeti, gayreti ve muhabbeti aktarmak zor olacak en iyisi
Avrupa’da ve dünyanın diğer uçlarında yaşayan Türklerin katıldığı büyük buluşma tam 10 yıl sonra Belçika’da gerçekleşti.
Her anı coşkulu ve her katılımcının hasretini dışa vurduğu bu tarihi buluşmayı izlemek için ben de Belçika’nın Hasselt kentindeydim.
İslâm Toplumu Milli Görüş’ün (IGMG) çağrısıyla 40 bine yakın insan kapalı spor salonunu deyim yerindeyse tıka basa doldurdular.
Salona girdikten bir süre sonra; buradaki ortamı, heyecanı, samimiyeti, gayreti ve muhabbeti aktarmak zor olacak en iyisi anı yaşamak, dedim. Instagram’dan birkaç hikâye paylaştıktan sonra ambiyansı izledim. Anı yaşamak gibisi yoktu.
Aktarmaya çalıştığım duyguları, Türkiye’den gelip İslâm Toplumu Milli Görüş’ün programlarına katılan çok sayıda isimden daha önce duymuştum. Evet gerçekten de “bizlerin 90’lı yıllarda” teneffüs ettiği ve zamanla kaybolan o samimi hava IGMG çatısı altındaki her etkinlikte ya da bir caminin çay ocağında esmeye devam ediyor.
Türkiye açısından bakıldığında bu hislerin nereye kaybolduğuna dair herkesin bir fikri, yorumu ve hatta eleştirisi var. Üzerine konuştuğumuzda, “muhafaza edilmiş Milli Görüş ortamları” için Türkiye’den uzak olma ve azınlıkta kalma, ana etken kabul ediliyor. Daha da açacak olursak, her veçhesiyle politik olarak muhalefette kalmak diyebiliriz. Daha fazla derinlere girmeden IGMG Kardeşlik Dayanışma Günü’nden aktarımlar yapayım.
Dünya Uygur Kongre Başkanı Dolkun İsa, Arakan Rohingya Ulusal Organizayon Başkan Yardımcısı Nezamül Hasan, Kamboçya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Othsman Hassan ve Kuzey Makedonya Üsküp Müftüsü Dr. Kenan İsmaili’nin dünya mazlumlarını temsilen yaptıkları konuşmalar, merhum Erbakan’ın Milli Görüş’ü “tüm insanlığın kurtuluş reçetesi” ilân etmesinin sözlü ispatlarıydı adeta.
İslâm Toplumu Milli Görüş’ün Genel Başkanı Kemal Ergün’ün konuşmasında ise önemli detaylar vardı. “Bugün burada bir araya gelmemizin anlamı büyük. Bu buluşma, sadece bir araya gelmek değil, aynı zamanda kim olduğumuzu, ne için mücadele ettiğimizi hatırlamak için bir vesiledir” diyen Kemal Bey,yazının başında değindiğim o özlenen havanın nasıl muhafaza edildiğini, tüm camiaya hitabındaki şu ifadeleriyle açıklamış oldu: “Kardeşliğimizi hiçbir siyasi tartışmanın gölgelemesine müsaade etmeyiz. Biz bir siyasi parti değil, insanlığın hayrına çalışan, hayırlarda yarışan bir topluluğuz.”
Yazıya 90’lar öykünmesiyle başladık. Lakin IGMG’nin bir hakkını daha teslim edelim. Geçmişi özlemek bir sosyal fıtrat artık. İnsanın geçmişte neyi aradığıyla alakalı. IGMG, kuruluş felsefesini ve ruhunu koruyarak bu günlere geldiği gibi, aradan geçen 30 yılda küreselleşen dünyaya ayak uydurmayı başaran bir teşkilat. Temsil ettiği Müslümanlara, yaşadıkları toprakların ayrılmaz parçası kılacak özgüveni aşılamasıyla da takdir edilmesi gerekiyor.