|
24 Ağustos 1912"den 24 Ağustos 2012"ye 100 yıllık paket

Sosyal medyanın gündemi ile halkın gündemi nadiren birbiriyle çakışıyor. Her ne kadar sosyal medya müdavimleri "herkes burada" ,"herkes bunu konuşuyor" sloganına fazlasıyla iman etmiş bulunsa da, "dışarıdakiler"in hiç umursamadığı bir "herkes" durumu söz konusu.

Bendeniz açısından durum farklı. Sosyal medya tartışmalarını büyük hikâyeye bağlamak üzerinden bir dikkatim var . Bu defa bu dikkate armağan Norveç üzerinden geldi.

Bilmeyenler için kısaca özetleyelim.24 Ağustos 1912 tarihinde, Norveç''te bir adam hazırlamış olduğu paketin, yüzyıl sonra yani 24 Ağustos 2012 tarihinde açılmasını vasiyet ediyor. "Yüzyıl kapalı kalacak emanet paket" müzeye kaldırılıyor.

Geçmişten gelen paket imajından beslenen birkaç film çevrilmişti. Yanlış hatırlamıyorsam, uzaylıların ne zaman saldıracaklarının tarihini ve onlara karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiğinin yol haritası vardı yüzyıllık paket gizemi etrafında çekilmiş filmlerin birinde.

Paket 24 Ağustos günü Türkiye saati ile 19 sularında açıldı.Paket açılıncaya kadar "sözlük yazarları" Norveç''in imajı üzerine epey kafa patlattı.Ekşi sözlük yazarları ben bu yazıyı yazana kadar paket ile ilgili olarak 53 sayfa madde girdi.İTÜ sözlük 3,Uludağ Sözlük 7,İHL sözlük bir sayfa madde yazarak 100 yıllık pakete karşı mesafe belirlediler.

Mesafenin dilini kabaca üç noktada belirlemek mümkün.

1-Hayranların dili

Sözlük yazarları paket açılıncaya kadar onlarca madde yazdılar. Hayranlık maddeleri, 77 kişinin katili Norveç sapığının Norveçlilik imajını zedeleme ihtimalini geçersiz kılacak, özenilesi Norveç imajını gündemde tutan cümleler ile doluydu. "Adamların tuzu kuruydu ve atalarının emanetini 100 bekleyecek kadar sabırlı ve saygılı" idiler.

Batının en kuzey ülkesine hayranlık sadece "değerler" üzerinden dile getirilmedi. "Adamların devleti zengindi ve 70 yıl dükkanlar hiç açılmasa bile halkına bakacak kadar "para istiflemiş"ti.

"Yüz yıl sonra biz de bu kadar kaygısız olabilir miyiz acaba?"

2-Az sonracılar, adrenalin meraklıları...

Paketin yüz yıl bekletilip de birkaç saat sonra açılacağını öğrenenler, paketin "içi/içeriği" hakkında kendi muhayyilelerinin sınırları ve meşreplerince tahminde bulundu.

Lakin paketin muhtevasında saklı olan "tarihi derinlik" bizim necip vatandaşlarımızın "çöp ev"lerinde saklı olan tarihi zenginlik ile asla yarışamayacak bir "zavallılık" ile ortaya dökülünce, hayal kırıklığının frekansı az sonra beklentisi ile uyumlu bir iniş gösterdi.

3-Komplocular...

1912 yılında mühürlendiği iddia edilen paketin içinden 1919 yılına ait gazete kupürünün çıkması, "Norveçlilerin atalarına saygısına ve sabrına" inananları birazcık şaşırtmış görünse de komplocu yaklaşımlar 100 yıllık paket konusunda en hasarsız mesafe ile "günün kazananı" oldular:

"Bence bu bir deneydi.Dünya ne kadar sığır onu ölçtü Norveçliler.Adamlar 1912 yılında paket yapılmış dedi.İçinden 1919 yılına ait gazete çıktı.Bunlar hep Amerikan oyunu."

"Brevik''e Norveç katliamından ötürü 21 yıl hapis cezası verilmesi,bu cezanın 10 yılını yatacak olması,üç odalı hücrede kalacak olması ,günde 1 saat internete girme izni olması ve odasında laptop ile televizyon bulunmasından halk rahatsız olmasın diye mileti uyutmak için yapılan organizasyondur.Norveç halkının ne kadar boş işlerle uğraştığını da gözler önüne sermiştir."

Paketten ne çıktı ?

Paketin içerisinden dönemin kralından gönderildiği iddia edilen resmi flamalar, bazı evraklar, 1919 yılına ait bir gazete ile bazı kutlama telgrafları çıktı.

Soru şu: "100 yıl sonra açılması" gerektiğine dair bir notla teslim edilen paketin 1. ve 2. Dünya Savaşlarından kaybolmadan çıkmayı başardığına inansak bile, 1919 tarihli kupür neyin nesi oluyor? Brevik''in cezasının tam da yüzyıllık paket ile birlikte açıklanması "Norveçlilik" bilinci ile ne kadar uyumlu?

"İmaj yönetimi ve hasar denetimi" diyorduk değil mi?

12 yıl önce
24 Ağustos 1912"den 24 Ağustos 2012"ye 100 yıllık paket
Rabbine hasım kesilen insan!
Sosyal çürüme yazıları 8: Sıkıntı yok cumhuriyeti
Belirsizlik ‘algılamayı’ öldürür
Reisi’nin manidar ölümü
İran bu sancılı günleri nasıl atlatacak?