|
Yüzde 100 yerli bir savunma sanayi

Geçen yıl, İzmir"deki BMC"de üretim durunca aklıma hemen Kirpi"ler gelmişti. Askeriyenin ihtiyacı vardı ve ihracatı yapılan bir üründü. Her ne kadar cezai şartı tahsil edilmiş olsa da, Türkiye"nin gündeminde olması gereken bir tesisti. Ama konu savunma sanayi olunca rahat tartışamıyoruz.

Tank, tüfek, füze gibi konular en spekülatif alandır. Amerikan filmlerinin etkisi midir bilinmez ama silahla ilgili her konunun arkasında karanlık hesaplar akla gelir. Biz işin ekonomisine bakalım. Her yıl 1,5 trilyon doların döndüğü pazarda biz neredeyiz?

Savunma Sanayi İhracatçıları Birliği Başkanı Latif Aral Aliş, Bolu"ya davet etti ve sektörün temsilcileriyle tanışma fırsatı buldum.

Aslında silah deyince akla saldırı geliyor ama sektör için daha kapsayıcı ve kibar bir kelime tercih ediliyor: Savunma. Savunma sanayii içinde milli piyade tüfeği, radar sistemleri, havacılık, lojistik araçlar, yazılım, güvenlik donanımları da konunun içinde yer alıyor. Türkiye, dünyadaki savunma sanayi pastasından yüzde 1 bile pay alamıyor.

Savunma Sanayi İhracatçıları geçen yıl bir arama konferansı yaparak 2023 vizyonunu oluşturdu. Geçen gün de Bolu"da vizyon toplantısının ikinci ayağını yaparak, stratejileri somutlaştırdı. Önümüzdeki on yıl içinde dünyanın savunma sanayi pazarı 2,5 trilyon dolar olacak. Türkiye de bu pazardan 25 milyar dolar pay kapma arayışında.

Halen 1,7 milyar dolar ihracat yapabildiğimiz düşünülecek olursa, hedef zorlu ama imkânsız değil. İhracat hedefinin yanı sıra ihtiyaçlarımızın yüzde 100"ünü karşılamak ve 50-60 milyar dolarlık bir sektör büyüklüğü oluşturmak da stratejiler arasında yer alıyor.

Sektörde neler olduğuna biraz daha somut bir şekilde anlatayım.

60 yıl aradan sonra uçak üretmeye başladık. Hürkuş adlı eğitim uçağı 10 kez havalanarak denemelerini sürdürüyor. Orta büyüklükteki uçaklar üretimindeki strateji yeni modellerle devam edecek.

Atak helikopteri projesi yürüyor ve bunun yanı sıra Sikorsky ile yeni bir yatırım hazırlıkları sürüyor. Türkiye, havacılık alanında pek çok yabancı şirkete yan sanayi ürünleri yapıyor. İhracatın büyük kısmı da bunlardan oluşuyor.

Anka insansız aracı başta olmak üzere, özel sektörle işbirliği halinde uzaktan kumandalı araçlar üretiliyor.

En güçlü olduğumuz alanlardan biri de hücumbot ve gemiler. Deniz kuvvetlerin bütün gemilerinin yenilenmesi sürüyor.

Roketsan ilk ihracatını yaptı ve güdümlü silahlarda yeni ihracatlar bekleniyor.

Sırada uzay platformu var ve uydu fırlatacak bir yapı oluşturulmalı.

Savunma Sanayi Müsteşarı Murat Bayar"a soruyorum: Peki bütün bu ürünler rekabetçi mi, dünya pazarlarında kendine yer bulabiliyor mu?

İki açıdan bakılması gerekiyor: Maliyet ve etkinlik... Başta askeriye ve emniyet teşkilatı olmak üzere, iç müşteri performans istiyor. NATO standartlarında olması gerekiyor ve yabancıların envanterine girmesi gerekiyor.

Bayar"a göre bütün bu özelliklerin yanı sıra savunma sektöründe iki şey daha yapılıyor. KOBİ"lerin projelere dahil olması ve vasıflı eleman yetiştirilmesi. Şimdi yeni bir alan daha katılmış buna: Tasarım mühendisleri yetiştirmek.

Türkiye, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alma iddiasını ortaya koydu. Askeri alanda dünyanın en güçlü 10 ordusu arasında değiliz. En fazla savunma sanayi ihracatı yapan 10 ülkesi arasında da değiliz.

Geleceğin dünyasında savunma sanayi ve havacılık sanayi ürünleri yoğun yer tutacağı kesin ve biz yerimizi daha da güçlendirmeliyiz. Şimdilik bir kıpırdanma var ve yüzde 25 ihracat artışı hedefiyle bu ortaya konuldu. Yeni oyuncular ve yeni ürünler de ardından gelecek, bu sektörü takip edin...

10 yıl önce
default-profile-img
Yüzde 100 yerli bir savunma sanayi
Uzun bir yürüyüşün sonundasın
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!