Bu meselede doğru tavrın sadece ve sadece bu olması gerektiğini düşünüyorum. Kimin lehine yahut aleyhine sonuçlanacaksa sonuçlansın, hangi kol hangi yene sığmayacaksa sığmasın, sonuç nasıl olursa olsun “gerçek mi iftira mı ortaya çıksın!”
Buraya bir parantez: Biri, herhangi biri bir kabahat yahut bir günah işlediyse ve bu işlediği kabahat ya da günah hukuka konu değilse insana yaraşan tavır o kabahati ve o günahı örtmektir. Yine insana yaraşan tavır, biri hukuka konu bir kabahat yahut günah işlediyse adaletin tecelli etmesi için onu faş etmek, bildiklerini eksiksiz anlatmaktır. Bu konudaki tavrım çok nettir. Mahalle gayretiyle, din gayretiyle, ideoloji gayretiyle, akrabalık gayretiyle, çıkar gayretiyle hukuka konu suçları yahut günahları örtene, örtmeye çalışana Allah lanet etsin.
Bunu hiç istemem, birinin bu iddiaları yaşamış olmasını hiç dilemem ama diyelim ki hukuki süreç iddiaların gerçek olduğunu, bahse konu insanın çocukluğunda böyle aşağılık bir şeye maruz kaldığını tespit etti. O halde bana düşen nedir?