Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat bir yandan yurtiçindeki yoğun programını sürdürürken diğer yandan da yurtdışındaki ziyaretleri ile Türkiye’nin dış ticaretini artıracak yoğun temaslarına devam ediyor. Bolat bu hafta Birleşik Krallık (İngiltere) başkenti Londra’ya giderek Birleşik Krallık İş ve Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kemi Badenoch’la bir görüşme gerçekleştirdi.
Bildiğiniz üzere İngiltere Avrupa Birliği’nden ayrıldı. Bu bakımdan geçiş sürecinde mevcutta bulunan Serbest Ticaret Anlaşması (STA) İngiltere ile karşılıklı ticaret devam ettirildi. Bu dönemde her ne kadar mevcut STA ticaret hacmine katkıda bulunmuş olsa da iki ülke arasındaki daha yüksek ticaret potansiyelini açığa çıkarmak için güncellenmesi gerekiyor. Bu bağlamda iki ülke karşılılık mutabakatla 18 Temmuz 2023’te STA’nın güncellenmesi konusunda bir ortak bildiri yayımlamışlardı.
Hali hazırda İngiltere, Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarından birisi olma özelliğini taşıyor. 2023 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi yaklaşık olarak 19 milyar Dolar’a çıktı. İngiltere, 12,4 milyar Dolarlık ihracat hacmiyle Türkiye’nin en büyük dördüncü ihracat pazarı konumunda. Yani İngiltere bizim dış ticaret fazlası verdiğimiz önemli ülkelerden birisi olma özelliğini taşıyor. Öte yandan İngiltere 2023 yılı itibariyle Türkiye’ye 8,6 milyar dolarlık doğrudan yatırım yaparak Türkiye’deki en büyük on yatırımcı arasında yer alıyor.
Mevcut STA, ağırlıklı olarak sanayi ürünlerini kapsıyor. Bolat bu STA’ya demir-çelik, tarım ürünleri, turizm ve finans gibi pek çok sektörün de ilave edilmesi konusunda ciddi bir gayret gösteriyor. Özellikle eğitim, sağlık, lojistik, ulaştırma, finans, telekomünikasyon ve ortak yatırımların da yeni STA’ya dahil edilmesi ile beraber karşılıklı ticaretin daha da artması bekleniyor. Bu kapsamda STA güncelleme müzakerelerinin ilk turu 10 Haziran 2024’te Londra’da başlayacak.
Bolat’tan bahsetmişken bir konuya da açıklık getirmekte fayda var. Bolat hem bir akademisyen hem de özel sektördeki uzun yıllara dayanan tecrübesi ile konuların sadece bürokratik değil aynı zamanda pratik işleyişini de yakından bilen bir isim. Böylesi bir profil yurtdışındaki toplantılarda da Türkiye’nin masada pozisyonunu güçlendiren sonuçların daha hızlı elde edilmesine olanak tanıyor. Bu konu önümüzdeki günlerde Türkiye ekonomisi için çok daha önemli hale gelecek zira içeride devam eden sıkılaştırma programının iç ticaretteki yavaşlatıcı etkisini dış ticaret ile ikame etmemiz gerekecek. Bu bağlamda sadece İngiltere ile değil diğer ülkelerle de gündeme gelecek ikili ticaret anlaşmalarının ekonomimiz açısından kritik önem taşıdığını bir kez daha hatırlatmakta fayda var.
