
Hem küresel tarafta hem de içeride oluşan pek çok veri ve yaşanan gelişmeleri takip etmekte zorlandığımız bir dönemdeyiz. Her biri birbirinden önemli konular var ancak yer sınırlı olduğu için hepsini ayrı ayrı ve uzun uzun ele almak yerine bugün sizlere üç farklı ancak önemli konuyu özetlemeye çalışacağım.
İlki Mart ayı enflasyonu. Normalde aylık enflasyonun ana eğiliminin önemli ölçüde yavaşladığı ve yakın tarihte yıllık enflasyonda %30’un altını konuşmaya başlayacağımızı tahmin ediyorduk. Ancak 19 Mart’ta başlayan sürecin ekonomi üzerindeki etkileri enflasyon beklentileri tarafında bozulmayı beraberinde getirmiş olabilir. Özellikle her ne kadar aynı gün içerisinde kontrol altına alınmış olsa da döviz kurundaki hızlı artışın piyasaları tedirgin ettiğini görüyoruz. Döviz kuru geçişkenliğinin oldukça yüksek olduğu bir dönemde kur tarafındaki beklentilerin bozulması önemli bir risk. Bu konuda yeniden sağlıklı bir beklenti oluşması belirli bir zaman alacağı için enflasyon hedeflerinin de birkaç ay gecikme ile karşı karşıya kaldığını değerlendiriyorum.
İşte böyle önemli belirsizliğin olduğu bir dönemde Mart ayı enflasyonunu gördük. TÜİK’in hesaplamasına göre Mart’ta TÜFE aylık bazda %2,46 ve yıllık %38,10 olarak gerçekleşti. Esasen aylık enflasyonun beklenti altı gelmiş olması önemli zira 19 Mart’tan sonrasında oluşan iklim yüksek beklentinin oluşmasına neden olmuştu. Aylık enflasyonun alt kırılımlarına baktığımızda en yüksek etkinin gıdadan geldiğini görüyoruz. Yıllık bazda ise gıda ve konut grubu enflasyonun halen yüksek kalmasına neden oluyor. Konut grubunda özelikle kiranın bir süre daha enflasyonun düşüşünü yavaşlatacağını hatırlatmış olayım.
Haftanın bir diğer önemli verisi de İstanbul Sanayi Odası’nın derlediği İmalat PMI verisi. Bu veri ekonomide büyümenin öncü göstergelerinden birisi olarak kabul edildiği için yakından takip edilmesi gerekiyor. Son veri de maalesef eşik değer olan 50’nin altında. Hatta son 5 ayın en düşük verisi olarak gerçekleşmiş durumda. Dahası İmalat PMI’n genişlemeye işaret ettiği son veri 2024 yılı Şubat ayındaydı. Son veriye göre; üretimde ve yeni siparişlerde düşüş var. Yeni siparişlerdeki daralma 21 aydır devam ediyor. Ayrıca istihdamda daralma ve satın alma faaliyetlerinde yavaşlama belirginleşmiş durumda. Bu veri son açıklanan İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı ve Sanayi Üretim Endeksi verileri ile örtüşüyor. Yani bu dönemki ekonomik büyüme verileri muhtemelen potansiyelin altında gerçekleşecek.
Küresel tarafta ise Trump depremi piyasaları etkisi altına almış durumda. Batı borsalarında sert düşüşler yaşanırken petrol fiyatlarındaki günlük düşüş %7’leri buldu. Trump’ın yeni açıkladığı gümrük tariflerinin küresel ticaret ve ekonomi üzerindeki etkileri konusunda hemen hemen herkes endişeli. Fitch Ratings de Trump’ın açıkladığı tarife oranlarının ülkenin gümrük vergilerini 1909 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıkarmış olduğuna dair kapsamlı bir rapor yayımladı. Bu tarifelerin ABD büyümesi üzerindeki etkilerinin negatif olması bekleniyor. Hatta ABD ekonomisi için resesyon beklentilerine ilişkin ihtimaller de %50’yi aşmış durumda.
Trump’ın ticaret savaşlarını başlatan ve körükleyen politikalarına karşılık olarak hedef ülkelerin de tepki vereceğini düşündüğümüzde önümüzdeki günlerde işlerin biraz daha sıkıntılı hale geleceğini ifade edebiliriz. Özetle hem içerideki hem de dışarıdaki gelişmeler içinde bulunduğumuz dönemde işlerin bir miktar daha zorlaştığına işaret ediyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.