Başkan Bush'un Kongre'de yaptığı konuşma ile, dünya kamuoyu, ilan edilen savaşta, "düşman"ın "El Kaide" olduğunu öğrendi..
Yine Başkan Bush'un söylemi ile, sayısız ülkede örgütlenmiş, Mafya'yı andıran bir organizasyonu ifade ediyor bu "El Kaide".. Lideri de Usame Bin Ladin..
Eğer mesleğiniz gazetecilik veya istihbaratçılık değilse, resmi ağızlardan açıklanan bu tür gizli örgütler, sizde sadece şüpheler ve sorular yaratır..
- Bu El Kaide, bir çok-uluslu şirket gibi mi çalışıyor?
- Yoksa El Kaide, NATO gibi, çeşitli devletlerin işbirliğine dayalı bir para-militer örgüt mü?
Böyle sorular çok.. Örneğin..
- Bin Ladin, hemen hemen bütün dünya devletleri tarafından aranırken, nasıl oluyor da yüzlerce milyon dolarlık bir serveti idare edebiliyor?
- Amerika, bu El Kaide oluşumunu yeni mi farketti ki, bir çeşit dünya savaşı açmaya karar verdi?
Dünya arşivleri, "El Kaide" ve "Bin Ladin" hakkında, sayısız raporla, haberle, incelemeyle ve ropörtajlarla dolu.. "Google"dan webe girin, çıkan bilgilerin sınırsızlığı karşısında şaşırırsınız..
Bazı soruların cevapları, bu bilgilerden çıkıyor..
Örneğin "El Kaide", 1989'da, Bin Ladin ve Muhammed Atef tarafından kurulmuş..
Afganistan'ın 1979'da Sovyetler tarafından işgali üzerine bu ülkeye çarpışmaya ve yardıma giden Bin Ladin, Pakistan'ın Peşaver kentinde kurduğu irtibat merkezine "El Kaide" demiş..
"Kaide", "üs", "dayanak" anlamında kullanılmış yani.. Çeşitli ülkelerden gelip, Sovyetlere karşı savaşan Müslüman grupların El Kaide içinde birleşmesinin başlangıcı, böyle olmuş..
Bin Ladin, çok zengin değil..
Çünkü, Körfez Savaşı sırasında, "Kutsal topraklar"daki Amerikan askeri varlığına isyan edince, Suudi rejimi ile arası açılmış..
Bin Ladin'in bankalardaki bütün parasına (300 milyon dolar civarında), Suudi'ler el koymuş..
Suudi Arabistan'ı bırakıp Sudan'a yerleşince, Suudi vatandaşlığından da çıkartılmış..
1991 sonrasında, Sudan'da yatırımlar yapmış, büyük bir yol inşaatını üstlenmiş.. Ama hem yatırımları batmış, hem de yolun parasını Sudan Hükûmeti'nden alamamış..
Peki nereden geliyor harcadığı paralar?.
Birincisi, Bin Ladin ailesi, hala zengin.. Kardeşleri yardım ediyor olabilir.. Ayrıca, Bin Ladin'i destekleyenlerin bağışları mutlaka var.. Mesela Saddam da yardım edebilir Bin Ladin'e.
Bin Ladin ve El Kaide hakkında, istihbarat örgütlerinin elinde pekçok bilgi bulunmakta..
Mesela onunla Sudan'a giden mutemedi Siddi Tayyip, sonra Bin Ladin'e ihanet edip, Suudi'lere sığınmış..
1993'te Somali'de başlayan, Afrika'da Kenya ve Nairobi ABD elçiliklerini vuran, New York'taki "Kamikaze" eylemlerine kadar uzanan pekçok terör olayında, Bin Ladin ve El Kaide bağlantılı, sayısız bilgiye ulaşılmış..
Zaten Bin Ladin adını global çapta duyuran ilk açıklamayı, eski Başkan Clinton, Afrika'daki elçilik bombalanmaları sonrasında yapmıştı.. Bunu izleyen Sudan ve Afganistan'ın bombalanmaları da, "El Kaide"ye dönük ilk operasyonlardı..
Arşivlerdeki bilgilere göre, "El Kaide"nin üst yapısına "Meclis-i Şura" deniliyor.. Ama bunun dışında, her ülke ve bölgede, özerk çalışan terörist gruplar ve timler varmış..
Örneğin Afrika'da ABD elçiliklerine eylem koyanlar, kendilerini "Şehit Halit El-Said Grubu" veya "Şehid Abdullah Azzam Grubu" diye tanıtmışlardı..
"El Kaide" şemsiyesi altında bulundukları varsayılan bazı örgütler, Mısır'da "El Cihad", Sudan'da "Ulusal İslami Cephe", Ortadoğu'da "Hizbullah" olarak veriliyor..
"El Kaide", Çeçenistan, Keşmir, Irak, Filistin, Endonezya gibi ülkelerdeki çatışmalarda, Müslüman savaşçıların yanında bulunuyor..
Terörizmin silah ve araç-gereç bulması kolay ve masrafsız.. Mesela Yemen'de roket-atarın fiyatı, televizyon cihazından, Somali'de dinamit de, şekerden ucuzmuş..
Evet.. Arşivlerde böyle binlerce bilgi var.. İlgilenenler bulabilir..
Hadi canım sen de..
Bazılarımız, amma da çok şey bekliyor bizim iktidar kadrolarından..
Ecevit sanki Türkiye'nin krizlerine çözüm buldu da, şimdi yaşanılan "global kriz"e katkılarda bulunacak..
İnsan güler vallahi..
Hem siyasi, hem fizik olarak, ayakta durmaktan başka hiçbir temel sorunu olmayan bir vaka var önümüzde..
"Anarşizm"den, "Terörizm"e..
Televizyon ve kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması, dünyadaki oluşumların, daha hızlı ve yaygın etki yaratmalarına sebep oluyor..
Şimdi "uluslararası terörizm" var dünyanın gündeminde..
1900'lü yıllara gelinirken de "Anarşizm" vardı.. Ama Anarşistlerin eylemleri, vurdukları toplumu etkilerdi.. Geri kalan dünya, geç duyardı olup-bitenleri..
Mesela 1894-1901 arasında anarşistler, Fransa Cumhurbaşkanı'nı, İspanya Başbakanını, İtalyan Kralı'nı, ABD Başkanı'nı vurup öldürmüşler..
Daha yakın zamana gelelim..
1963'te, Başkan Kennedy'nin öldürülmesini, dünya, "İkiz Kuleler"in vurulmasından daha az telaş içinde yaşamıştı..
Dün sabaha karşı Başkan Bush'un ABD Kongresi'nde yaptığı konuşmayı, İstanbul'daki evimde izlerken, sanki o salondaymışım gibi hissettim..
Dünyanın pekçok ülkesinde de, yüzlerce milyon insan, kendilerini, uçakların çarptığı gökdelenlerde, pencereden el sallayan çaresiz insanlar gibi hissetmedi mi?
Bu yeni dünyanın yöneticileri, iyi görüntü veren, sağlıklı, kararlı kişiler olmak zorunda..
Ekranlardaki terörizmin dehşetini, ancak güçlü ve kararlı görünen liderler nötralize edebilir..