|
Bu siyah bayraklılar o siyah bayraklılar değil

Suriye"den sonra Irak"ta ilerleyişini sürdüren Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) Ramazan"ın başında örgütün adının "İslam Devleti" olarak değiştirildiğini açıklayarak halifelik ilan etti.

Sosyal medyayı her gün daha "çılgın" bir biçimde kullanan IŞİD, 29 Haziran Pazar günü ardı ardına üç video yayınladı. Ömer Şişhani ve IŞİD sözcüsü Ebu Muhammed Adnani"nin (yüzü buzlanmış olduğu için tam emin değiliz) görüntülerinin olduğu "Kasr-al Hudud- Sınırların terki", Sykes- Şilili bir IŞİD savaşçısının IŞİD"in başarılarını anlattığı "Sykes-Picot"un sonu" ve IŞİD sözcüsü Adnani"nin olduğu söylenen ses kaydında Hilafet"in geri geldiğini ilan eden "Allah"ın sözü" videosu. Buna göre, IŞİD"in lideri Ebu Bekir el Bağdadi kurulan "İslam Devleti"nin halifesiydi ve tüm Müslümanlar bağlılıklarını ilan etmeliydi. "Vesile"yi kabul etmeme mevzusunda kantarın topuzunu kaçıran bir IŞİD üyesinin kendi Twitter hesabından yazdığı "İnsanlar Allah için değil, taşlara dokunmak için Mekke"ye gidiyor. Suudi Arabistan"ı fethedersek Kâbe"yi yıkacağız." türü açıklamaları, "IŞİD Kâbe"yi yıkacak" şeklinde yayılınca, ki bunu yapmak istemeyeceklerinden emin değiliz, bu konu gündemin ana maddelerinden biri oldu.

Müslümanların çoğu için halifelik çok büyük bir önem atfetse ve Müslüman coğrafyasının huzura ulaşabilmesinin şartlarından birinin hilafetin geri gelmesi olduğu düşünülse de, IŞİD"in ilanının, hele ki ardında bıraktığı kan gölü düşünüldüğünde, İslam âlemi tarafından ciddiye alınılacağı düşünülemez.

Üstelik bu durum daha önce karşılaşmadığımız bir durum da değil. Çeçenistan"dan Somali"ye ve Afganistan"a birçok yerde belirli gruplar kısa ömürlü "İslam Devletleri" kuruldu, halifelik ilan edilmese de emirlik ilanları oldu. Hatta 1979"da Kâbe"yi basıp Mehdiliğini ilan eden Muhammed bin Abdullah el Kâhtani"yi ve arkadaşı Cuheymen bin Muhammed bin Seyf el Uteybi"yi de bunlara dâhil edebiliriz. Peki, daha önce pek çok kez yaşanmasına rağmen IŞİD"in hilafet ilanı neden bu kez bu kadar ses getirdi?

Öncelikle, IŞİD gerçekten korkunç. Sosyal medyayı interaktif pazarlama şirketlerine taş çıkaracak kadar yoğun biçimde, her türlü vahşeti bir propaganda malzemesi olarak kullanıyorlar. Böylece gölgeleri boylarından uzun görünüyor. Rakka gibi şehirlerde Dünya Kupası izlemeyi yasaklarken kestikleri kafalarla futbol oynayıp Dünya Kupası"na alternatif(!) videolar sunuyorlar. Dünyevi işleri yasaklarlarken propagandaları için en dünyevi araçları kullanıyor ve dünyanın en ucuz "alaycı" dilini seçiyorlar.

Böylelikle dünyanın pek çok yerinde İslamofobi"yle tanışmış pek çok Müslüman genç, adı üzerinde "deli kanlı", kan ve şiddet dolu Amerikan dizi ve filmlerinin özentiliği içinde, bu grubun yaptıklarıyla internette tanışıyor ve intikamı, çözümü, umudu burada bulduğunu sanıyor. Dünya Kupası gibi popüler gündemler, True Blood"dan, Supernatural"dan fırlama kanla dolu sahneler, elinde cep telefonu, önünde sosyal medya... Ve fakat gönülde İslam... Yol göstereni olmayan, "kaybolmuş", bilinçsiz Müslüman "ergenler" IŞİD prodüksiyonunun en önemli satın alıcıları oluyor ve yollara düşüyor.

Ayrıca, Suriye"de Beşar Esad çoluk çocuk demeden binlerce muhalifi katletmeye başladığı ilk günlerden beri bu coğrafyadaki çatışmalar, dini bir savaş, bazen de "son savaş" olarak konuşuluyor. Şiilerden Sünnilere pek çok kesimde "Mehdi"nin gelişi", "Şam"da çıkacak fitne", "Horasan"dan gelen siyah bayraklılar" gibi alametler dillendiriliyor. Hz. Muhammed"in (sav) soyundan geldiği, soyunun Kureyş"e dayandığı söylentilerini yayan IŞİD lideri, sahte siyah bayraklarıyla Müslümanların aklını karıştırmayı başarıyor. Alametlerde tek bir "siyah bayraklı ordu"dan bahsedilmezken, hatta bazı kaynaklarda bazı "siyah bayraklılar"ın zulmün başı olduğu, bazılarında "Katılın" diye emredilen "siyah bayraklılar"ın beyaz kıyafetli olduğu söylenirken, doğruyla yanlışı ayırt edemeyecek durumdaki lidersiz gençler, kolayca IŞİD"in manipulasyonuna alet oluyor.

Ve tabii, Orta Doğu"da olağanüstü şartlarda oluşan yeni dengeler aslında IŞİD"i güçlendiriyor. İki ileri bir geri giden kararsız ABD"nin Maliki"yi desteklemez görüntüsü Rusya"yı Maliki"ye destek vermeye teşvik ederken Irak"ta dengeler Suriye"ye benzetmeye başlıyor. Şii-Selefi-Sünni düşmanlığı kaosun içinde bir denge buluyor ve bu yeni dengeden en çok IŞİD yarar sağlıyor. Bu dengeler ve bu şartlar altında küresel güçlerin ve bölgesel güçlerin kendi liglerindeki mücadelenin kazananı kısa vadede IŞİD olacak ama sonucunda kaçınılmaz bir savaş yaşanacak. Çok fazla ileri gidildiğinde artık geri dönme şansı yoktur. Bu canavarı bu kadar büyüten Suriye"de kaybedilen vakitti. Ama tüm dünya savaşları zaten vakit kaybetmekten çıkmıştır.

Şimdi en önemli mevzu El Kaide lideri Zevahiri"nin, Mısır"daki, Yemen"deki, diğer bölgelerdeki El Kaide gruplarının, Afganistan"da Taliban"ın IŞİD"in çağrısına ne yönde cevap vereceği. Kabul edip büyük bir savaşın kapısını mı açacaklar, reddedip biraz daha gecikmesine mi neden olacaklar. Müslüman dünyasını neyin beklediğini onların atacakları adım gösterecek.

10 yıl önce
Bu siyah bayraklılar o siyah bayraklılar değil
Milliyetçilik, yeni olan ne?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir