Merkez Bankası, kredi maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle zorlanan sanayicilerin, yatırımcıların indirim beklentilerine rağmen, politika faizini yüzde 50'de sabit tuttu. Bir yılda faize 7 trilyon lira, bugünkü kurla 204 milyar dolar giderken, üretim durma noktasına geliyor.
Merkez Bankası, politika faizini bir kez daha yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu. Faiz oranı üst üste yedinci ayda da değişmedi. Kredi maliyetlerinin yüksekliği sebebiyle iş dünyasının indirim beklediği bir dönemde, Merkez Bankası faizlerde gevşeme sürecine ilişkin herhangi bir renk vermedi. Birçok sektörden gelen şikâyetlere rağmen Merkez Bankası’nın yüksek faizde ısrar etmesi, üretimi ve yatırımları baltalıyor.
KREDİ MALİYETLERİ İŞLETMELERİ ZORLUYOR
Yüksek faizin sebep olduğu ağır bedel kredi maliyetlerini katladı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre; Türkiye’de 1 Ekim 2023’te kullandırılan kredi miktarı 10 trilyon 678 milyar 681 milyon lira seviyesindeydi. Aradan geçen 1 yılda kullandırılan kredi miktarı 14 trilyon 954 milyar 352 milyon liraya yükseldi. Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarının tutarı da 3 trilyon 467 milyar 355 milyar lira oldu. Ticari ve diğer kredilerin miktarı ise 11 trilyon 486 milyar 977 milyon liraya ulaştı.
1 YILLIK FAİZ YÜKÜ YAKLAŞIK 7 TRİLYON LİRA
Oysa hem faiz oranlarında hem de borç miktarında yaşanan yükseliş vatandaşın ve işletmelerin sırtına ağır yük bindirdi. Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları için 2 trilyon 424 milyar 132 milyon lira faiz ödendi. Türk parası cinsinden ticari kredilere bakıldığında ödenen faiz 3 trilyon 276 milyar 675 milyon liraya yaklaştı. Ticari kredilere yabancı para cinsinden ödenen faiz de 442 milyar 352 milyon lira ile rekor kırdı. Böylece son 1 yılda kullandırılan kredilere ödenen toplam faiz 6 trilyon 143 milyar 160 milyon lirayı buldu. Bu rakama yurt dışından yapılan borçlanmaların maliyeti de eklendiğinde bir yılda ödenen faiz tutarı 7 trilyon liraya yaklaşıyor.
MERKEZ’İN GEREKÇESİ HİZMET ENFLASYONU
- Para Politikası Kurulu (PPK), karar metninde geçen ayki söylemlerin tamamını korurken, eylülde enflasyonun ana eğiliminin bir miktar yükseldiğine de dikkat çekti. Duyuruda, "Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığını ima etmektedir. Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir" denildi. Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizliğin ise son dönemdeki veri akışı ile arttığı belirtilen karar metninde, "Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini kaydetmiştir" denildi.