Erzincan'ın Kemaliye ilçesinde, 29 yıl önce 33 sivilin katledildiği, PKK'nın en büyük sivil katliamlarından birisi olan Başbağlar’ın acısı dinmiyor. 5 Temmuz 1993 akşamı kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar Köyü’nü basan 100'e yakın PKK'lı terörist, kadınları derede topladıktan sonra evleri yağmalayıp ateşe verdi.
Teröristler 5 sivili evlerinde yakarak, 28 kişiyi de akşam namazı sonrası cami çıkışında kurşuna dizdi. Olay yerinde yüzlerce boş kovan bulundu. Yaşanan acının ilk günkü gibi taze olduğu köyde o akşam hafızalardan silinmiyor. Köyde şehit edilenler her yıl 5 Temmuz'da törenle anılıyor. Katliamdan yaralı kurtulan Başbağlar Köyü Muhtarı Ali Akarpınar, dava süreci hakkında açıklamalarda bulundu:
FAİLLER BULUNSUN
“1994 yılında Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde başlayan davanın 4 duruşması Erzincan, 24 duruşması İzmir'de görüldü. Başbağlar olayı 1998 yılında takipsizlikle kapandı. Daha sonra birçok denemelerimiz oldu. 2013'te 23. Dönem TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na da davamızı anlattık. Oradan da sonuç alamadık. Devlet Denetleme Kurulu'na elimizdeki bilgi, belge ve dokümanlarla 7 saat açıklama yaptık. Dava dosyası Sivas olayıyla birleştirildi. Ancak hazırlanan raporda Başbağlar’a tek satır yer verilmedi. Maalesef Başbağlar olayı görünmez oldu. Başbağlar'ı bir yere kurban ettiler. Biz ne intikam peşindeyiz, ne de başka bir şey. Tek bir amacımız var, adalet tecelli etsin. Bu katliamın failleri bulunsun, Başbağlar şehitlerinin kanı yerde kalmasın.”
Unutmayacağız
Katliama 12 yaşındayken şahit olan Mehmet Kaya, saldırıda dedesi, dayısı ve eniştesini kaybetti. Katliamın maksadının “Kürt-Türk, Alevi-Sünni ayrımı gerçekleştirerek vatanı bölmek” olduğunu söyleyen Kaya, “Ancak bu oyuna gelmedik. Başbağlar'ı unutmadık, unutturmayacağız” diye konuştu. Katliamdan sonra tekrar köye dönen Şerif Gül ise acılarını bağırlarına bastıklarını anlattı: “Şehitlerimizin emanetine sahip çıkacağız. Hepimiz kardeşiz, ayrım yapmadık, yapmayacağız. Alevi, Türk, Kürt, Sünni ayrımı yapmadan bir olalım. Hiçbir güç vatanımızı bölemeyecek, bayrağımızı indiremeyecek, ezanımızı susturamayacak.”
