|

Şimdi siz düşünün

Rum Kesimi, Yunanistan, İsrail, BAE, Fransa ve ABD’nin Doğu Akdeniz’deki düşmanca tutumlarına karşı Ankara ve KKTC’den çok ciddi bir rest geldi. KKTC, Türkiye’nin koordinasyonuyla, 1974’ten beri kapalı olan Maraş’ı açma kararı aldı. Kıbrıs için ‘başkanlık sistemi’ dahil, yeni adımların geleceği belirtiliyor.

Kıymet Sezer ve
04:00 - 20/06/2019 Perşembe
Güncelleme: 02:18 - 20/06/2019 Perşembe
Yeni Şafak
Fatih sondaj gemisi
Fatih sondaj gemisi

Barbaros’la Kıbrıs güneyinin sismik haritasını çıkarırken aynı anda Fatih gemisiyle ada batısında doğalgaz arayan Türkiye, Rumların tehditlerine aldırmadan şaşırtan hamleler yapıyor. Ankara, 1974 Barış Harekâtı’ndan beri kapalı durumdaki Maraş (eski adıyla Varoşa) bölgesini yeniden açarak eski parlak günlerine kavuşturma kararı aldı. Doğu Akdeniz’deki ikinci sondaj gemimiz Yavuz ise bugün demir alıyor. Yavuz’un rotası, Kıbrıs doğusundaki Gazimagosa-Maraş açıkları. Barbaros ve Fatih’te olduğu gibi Yavuz da fırkateynler tarafından korunacak. Türkiye bu hamlelerle önümüzdeki haftalarda adanın her iki yanında deniz dibine sondaj borusunu çakmış olacak. Sürpriz Maraş ve Yavuz adımları Akdeniz’de Türkiye’ye karşı ittifak kuran Güney Kıbrıs, Yunanistan, İsrail, BAE, Fransa ve ABD’ye ‘açık rest’ anlamı taşıyor.


O BÖLGE SİL BAŞTAN


1970’lerde dünyanın en büyük turizm merkezlerinden Maraş, Ankara’nın stratejik hamlesiyle yeniden ihya olacak. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile koordineli şekilde ilerleyecek süreç boyunca uzman bir ekip ‘askeri yasak bölge’ye girerek kapsamlı incelemeler yapacak; şehrin taşınır-taşınmaz varlıklarının envanteri çıkarılacak. Neredeyse tamamı Osmanlı vakıf arazisi niteliğinde olan bölge, Türkiye’nin Kıbrıs doğusundaki sularda egemenlik haklarını pekiştirecek. KKTC’nin yeni Başbakanı Ersin Tatar’ın haziran ayı başında İstanbul’a yaptığı çalışma ziyaretinin ardından gündeme getirilen bu hamleyle 1974 Kıbrıs Harekâtı sonrası ihtilaflı olarak kalan Maraş’ın statüsü yeniden belirlenecek.


RUMLARLA MASA DEVRİLDİ

Ankara-KKTC ortak adımı, Rumlarla müzakere masasının tamamen dağıtıldığı ve adanın kaynaklarının adil paylaşımı ve iki taraflı bir çözümün artık mümkün görünmediği algısının ağırlık bastığını gösteriyor. Ankara, Maraş bölgesini çözümün tesisi için bir iyi niyet göstergesi olarak o günkü haliyle kapalı tutuyordu. Maraş hamlesi ile Doğu Akdeniz geriliminin devamında Türkiye ile KKTC’nin birleşmesine varabilecek bir sürecin de önü açılmış oldu. 1974’te olduğu gibi bırakılan ‘hayalet şehir’ görünümündeki Maraş’ın statüsünü değiştirmeyi hedefleyen bu hamle Kıbrıs adası ve Doğu Akdeniz’de dengeleri hayli sarsacak. Kıbrıs çevresinde oldu-bitti girişimlerine karşı Türkiye, 3 denizde aynı anda yürüttüğü Mavi Vatan-2019 tatbikatı sonrası Denizkurdu-2019’u icra etmiş ve tüm dünyaya “Gerekirse savaşırım” mesajı vermişti. Maraş adımından sonra muhatapların adil paylaşım ve çözüme yaklaşmamaları halinde Türkiye ile KKTC’nin entegrasyonuna gidecek hamlelerin peşpeşe atılacağı belirtiliyor.


  • Yavuz yola çıkıyor
  • Fatih’in ardından Türkiye’nin ikinci derin sondaj gemisi ‘Yavuz’ bugün İzmit Körfezi’nden demir alarak Doğu Akdeniz’e doğru yola çıkıyor. Kıbrıs doğusundaki Gazimagosa açıklarında petrol-doğalgaz araması beklenen Yavuz sondaj gemisi temmuz ayı başında bölgeye ulaşarak faaliyete başlayacak. Teknoloji harikası olarak gösterilen gemi, denizin dibinde 12 bin metre derinliğe kadar sondaj yapabiliyor. Eski adı Deep Sea Metro-1 olan Norveç yapımı gemi, satın alındıktan sonra Dilovası’na getirilmiş ve Körfez’deki tersanelerde bakıma alınmıştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Fatih ve Yavuz gemileri için “Bu iki gemimiz de dünyada bu çapta bu özellikteki 15-16 gemiden birisi” ifadelerini kullanmış ve “Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi enerji denkleminin dışına atmaya çalışanlar, Türkiyesiz realistik bir çözümün olmadığının farkında ama ifade edemiyorlar” demişti.

Hayalet kent hayat bulacak


Maraş, Türkiye ve KKTC’nin elinde tuttuğu önemli kozlar arasındaydı. Barış müzakerelerinde Kıbrıs Rum Kesimi’ne bırakılması ısrarla talep edilen Maraş bölgesi, adanın turizm ve ekonomik açıdan en değerli yerleşim alanı. Halen halkın girişine kapalı tutulan şehirde Türk askeri ve BM güçleri ortak görev yapıyor. Adada adil ve eşit bir çözümün tesisi karşılığında verilebilecek bir değer olarak masada tutulan Maraş kartının açılması, Türk tarafının algısının adil, eşit ve kalıcı bir çözümün artık mümkün görünmediğini gösteriyor. Kapalı Maraş bölgesi, adanın en değerli yeri olarak görülüyor. 60’lar ve 70’ler boyunca önemli bir turizm merkezi olan Maraş’ın statüsü, geçmişte buraya yatırım yapmış çok sayıda ülke açısından da önem taşıyor. 45 yıl önce Avrupa, Amerika hatta Arap sermayesi Maraş’a otel yatırımları için adeta yarışıyordu. Aradan geçen uzun yıllar boyunca Maraş’ta mülkiyet hakkı bulunduğu iddia edenler, kapalı kentin açılmasını istiyordu. Ankara’nın son kararıyla birlikte Maraş’ta atılacak adımların mülkiyet sahibi üçüncü ülke vatandaşlarının taleplerine de karşılık vermesi bekleniyor.

Dünyaya mesaj


  • KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Maraş’ta mülkiyet nizamının yeniden belirleneceğini, Kıbrıs Türklerinin güvencesi olan Vakıflar İdaresi’nin haklarına sahip çıkacaklarını belirterek, “O bölgede Osmanlı mülkü de var, Vakıflar’a ait mülkler de. Kapalı Maraş sakinleri gelip bölgede yaşayacaktır” dedi. Önümüzdeki sürecin yeni bir dönemin başlangıcı olacağını belirten Tatar, “Ercan’da yeni havaalanı yapıldıktan sonra yeni İstanbul Havalimanı’ndan uçuşlar artacaktır. Bu turizmin patlaması anlamına gelecektir. Dünyaya bir mesaj veriyoruz: Adada iki ayrı halk ve devlet vardır. Bu saatten sonra Kıbrıs’ta federal bir çözüm olamaz. KKTC yoluna devam edecektir. Bizler, Türkiye’nin varlığı ile yolumuza devam ediyoruz. Attığımız adımlarda hep arkamızda garantör ülkemiz Türkiye var. Kıbrıs Türk halkı seçimini yaptı, ‘Türkiye’ dedi” şeklinde konuştu. ‘Hayalet şehir’ Maraş’ı yeniden ‘Las Vegas’ yapacaklarını kaydeden Tatar, bölgeye dünya yıldızlarının tıpkı 70’lerdeki gibi akın edeceğini bildirdi.
  • BURASI CANLANACAK
  • Maraş’ta yapılacak çalışmalara ilişkin bilgi veren KKTC Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, kullanılabilir durumda olan binaların tespitinin yapılacağını, elektrik, su, kanalizasyon gibi altyapı unsurlarının da inceleneceğini kaydetti. Atılacak adımların uluslarası hukuk çerçevesinde olacağını ve gerek eski sakinlerin gerekse de vakıfların mülkiyet haklarının gözetileceğini ifade eden Özersay, bu açılımın Maraş üzerindeki ölü toprağını kaldıracağını ve eski sakinlerle, hak sahiplerinin ilgisinin bir çıkmaza dönüşen Maraş’ı canlandıracağını dile getirdi.

45 yıldır kapalı


Gazimagosa kenarındaki turizm kenti Maraş, Kıbrıs’ın en iyi plajlarına sahip. Maraş’ta 1974’ten önce 10 bin yataklı 45 otel ve 60 apartman tipi otel bulunuyordu. Avrupa turizminin gözde mekanları arasındaydı. Kentte 3 bin ticari birim, 99 eğlence merkezi, 143 yönetim ofisi, 4 bin 649 özel ev, 21 banka, 24 tiyatro ve sinema, 380 bitirilmemiş inşaat, İngilizce, Yunanca ve Türkçe 8 bin 500 cilt kitabın olduğu bir de kütüphane bulunuyordu. Şehir, Maraş Beylerbeyi Kara Mustafa Paşa tarafından alındığı için ‘Maraş’ adını taşıyor. 70’lerde Rumlar buraya ‘Varoşa’ diyordu. Türk ordusunun Kıbrıs Barış Harekâtı kapsamında 13 Ağustos 1974’te şehre girmesi üzerine buradaki onbinlerce kişi Maraş’ı adanın güney kısımlarına inmişti. Bankalar, oteller, mağazalar, araba galerileri ve kuyumcu atölyeleriyle birçok mekan Maraş’ta 45 yıl önceki haliyle olduğu gibi duruyor. Kentin caddeleri ise ağaç, ot ve sıklıkla rastlanan kaktüs bitkileriyle kaplanmış durumda.

Hedef Kıbrıs Türk Devleti

  • Maraş’ın kullanıma açılmasının KKTC ve Türkiye için önemli olduğunu belirten Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emete Gözügüzelli, “Maraş, Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerine büyük katkı sağlayacak” dedi. Gözügüzelli, Yeni Şafak’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Maraş’ın KKTC kontrolünde olması demek, kıyı bölgesinden bir zenginliğe ve daha afazla deniz alanına sahip olmamız demektir. Ayrıca deniz yetki alanlarımızı artıran bir hamle olacak bu adım; kıyıların ötesindeki alanlarla Türkiye’ye verilen yetkiyle bu bölgelerde de sondaj ilerletmesine hukuki bir zemin sağlanacak. Hem turizm hem de sondaj açısından bir gelişim olacak. Maraş’ın Türk kontrolünde olması için özellikle Vakıflar İdaresi’nin yapacağı araştırmalar, bölgenin Osmanlı’dan kalma olduğunu ortaya koyacak. Maraş yüzde 99 vakıf malıdır. İngilizler Güney Kıbrıs Rumlarına devretmişti. Uluslararası hukuka göre vakıf malları devredilemez. Bu kati bir kuraldır. Vakıflar İdaresi’nin verileriyle birlikte Maraş’ın eski sakinleriyle ilgili de yeni bir tartışma çıkacak. Çünkü Maraş’ın esasen Türklerin idaresinde bulunduğu anlaşılmış olacak.”
  • ERDOĞAN SÖZÜNÜ TUTTU
  • “Kıbrıs Türklerine uygulanan haksız ambargoların kaldırılması Türkiye’nin en önemli hedefiydi. Kıbrıs’ın turizm, altyapı, ulaşım anlamında geliştirilmesi, enerji faaliyetlerinin ilerletilmesi Türk hükümetinin kararları arasındaydı. Maraş adımıyla bu kararların fiilen uygulamaya konulduğunu görüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan seçildikten sonra KKTC’ye yaptığı ziyarette bu değişimin olacağını söylemişti. Bu adım da verilen sözlerin yansımasıdır. Mevcut hükümet milli bir duruş sergiliyor. Maraş konusunda ilk olarak Yavuz adımı atıldı. Ardından da Maraş açılımı geldi. Kıbrıs için bu adımların arkası da gelecektir. Şuan başkanlık sistemi gündem konusu, ‘Kıbrıs Türk Devleti’ olarak anılacaktır artık. Kıbrıs Türk Devleti adıyla, İslam işbirliği teşkilatı toplanlatılarına gözlemci olarak devlet statüsünde kaydedildik. Ercan Havaalanı, Üniverseteler ve öğrenci sayısındaki artış değişimleri sağlayacaktır. Çağdışı ambargolara da son verilecektir.”
#KKTC
#Doğu Akdeniz
5 yıl önce