Ameliyat için bazı kriterler
Gelişmiş ülkelerde yetişkin insanların yüzde 10-15‘inde safra taşı oluğunu ancak yüzde 80‘ninde şikayetin olmadığını ifade eden Dr. Beyatlı, “Safra kesesi taşının tanısında batın ultrason duyarlılığı ve özgüllüğü yüzde 95'tir. İnsanların yüzde 20'si safra kesesindeki taştan habersizdir. Genel olarak şikayetiniz yoksa ameliyata gerek yok. ameliyat için bazı kriterleri sıralamamızda yarar vardır. Şikayetiniz yoksa yılda 1-2 defa karın ultrasonu ve karaciğer enzimlerin (KFT) kontrol edilmesi yeterlidir. Sadece bir defaya mahsus ve çok şiddetli olmaması kaydıyla şikayet yaşadıysanız hemen ameliyat olmanıza gerek yok, medikal tedavi ve safra kesesi koruyucu diyet uygulamanız bu şikayetlerin tekrarlamamasını sağlayabilir. İkinci bir atakta ameliyat şart. Safra kesesinde duvar kalınlaşması, kolesistit bulguları varsa ve yahut kese diğer batın için organlara yapışık durumda ise ameliyat olmanızda yarar vardır. Bazen taş olmadan da safra kesesinde iltihaplanma (kolesistit) ve kalınlaşma olur, bu durumlarda diğer organlara (özellikle karaciğer ve pankreas) zarar vermemesi için safra kesesinin alınmasında yarar vardır. Bu durumdaki safra kesesine Taşsız Kolesistit (acalculous cholecystitis) denir. 3mm altındaki taşlar en fazla 2 adet taş veya safra kristalleri şikayet yapmıyorsa ameliyat edilmeyip takip ve kontrol yapılabilir. Bu taşların zamanla medikal tedavi ve diyet uygulayarak kendiliğinden kaybolma şansı da vardır. 3-7mm boyutundaki taşların safra yollarına düşüp tıkanma yapma riski (tıkanma ikteri) olduğundan dolayı ameliyat edilmesinde yarar vardır. 7mm üzerindeki taşların kanala düşme şansı olmadığından ameliyat edilmeden takip edilebilir (şayet şikayet yapmıyorsa)” diye konuştu.