|
İnsan neden evlenir?

Hayat o kadar enteresan ki… Ve özellikle de iki hayatın birleştiği evliliklerde öylesine bir sınav ki… Ne sınıf geçmek var "pekiyi" ile… ne de yaşanan onca güzelliğe rağmen çoğu zaman "geçmişi" var! Evlenmek, ya bacayı saran alev misali bir anda aşkla ya da uzun uzun düşünerek hesaplayarak yapılmış bir anlaşma… Her ne olursa da olsun, dediğim gibi geçmişi yok! Merak ediyorum evlenmek için yeterli olan sebepler neden günün birinde anlaşmazlığa düşülünce yok oluyor? O zaman neden evleniyor ki insan? Denemek için mi? Tatil için mi? Değişiklik olsun diye mi? O törenler, o hazırlıklar spor olsun diye mi… Anlamıyorum! Zaten anlamam da pek mümkün değil artık… Hani şu evlilik üzerine eskilerin söylediği "Aile kutsal bir müessesedir" lafı var ya… Bunu ilk söyleyenin, kemikleri sızlıyor bence! Artık günümüzde o lafın tek geçerli yanı, bence sadece "müessese"! Hani şu patronu ve çalışanları olan, gelirle masraflar arasındaki farkın kimi zaman kar kimi zaman zarar olduğu günümüzün şirketleri yani… Çağın getirdiği zorlu üretim ve ekonomi şartlarında ayakta durabilmek için sevgiye neredeyse hiç yer olmayan… Batarsa sadece patronun kaybı olan, kazanırsa da çalışanın hiçbir zaman tatmin olmadığı veya edilemediği menfaatçi düzen! Maalesef tıpkı günümüz evlilikleri gibi sanki… Peki neden bu laftaki sadece "müessese" kelimesi günün şartlarına bu kadar ayak uydurmuş derseniz, cevabım şu size! Para, sevgiye de kutsal olana da hakim oldu işte…

Karı ve koca ne demek?

Zamanında bir yazı yazmıştım. Dilimize yerleşmiş olan ve birbirinin karşılığı gibi telaffuz edilen kadın ve erkek kelimeleri üzerine… Erkeğin mana karşılığının dişi, kadında ise bunun adam olduğunu söylemiştim… Dünya lisanı İngilizce de bu işin karşılıklarının man/woman veya male/female olduğunu örneklemiştim. Şimdi de karı ve koca kelimelerine bakmak istedim. Bu iki kelimeyi ayrı ayrı düşündüğünüzde ne de farklı yerlere ulaşıyoruz, değil mi? Ama karı-koca dediğimizde ise bambaşka bir anlam çıkıyor! Elin İngilizi bir tek evinde karı diyor, hatta dışarıda "my wife" diyor! Keza kadını da öyle… Cinsiyetler üzerinde onlarla lisanen uyduğumuz tek yer karı-koca yani… Ama bizde koca demek ne kadar özel ve bağlayıcı ise, karı demek de bir o kadar argo ve kötü işte… Gelin görün ki, her zaman dışarıda karı demek yine ayıpken evde kocacım demek ve onun yanında olmak sanki zor geliyor bize… Yani biz evimizde başka, uzak ellerde bambaşkayız! Şirket teamülleri gereği çalışan bayanımız işinde mutsuz bile olsa; orada beyi ağzından düşürmezken, evindeki adamın beyliğini ve kocalığını da parayla ölçüyor sanki… Kim bilir belki adam da evinde görmediği veya duyamadığı koca kelimesinden ötürü, sokakta karı kelimesini de aklından veya ağzından düşürmüyor… Artık neresinden neyi düşürüyor veya düşürmüyor bilinmez ama evde ona karı olmuşu, dışarıdakilerle bir tutuyorsa da çok ayıp ediyor tabii… Peki kimin suçu bu haller, neden bitiyor evlilikler derseniz, bence kabahat o "kutsal müessese"nin ortakları kadar, o ortakların saygıdeğer büyüklerinde! Hatta en çok, sevgi ve kutsallığın hat safhada değerli olduğu zamanların ana ve babalarına… Evdekilerin hiç mi suçu yok derseniz haklısınız ama siz ne yaparsanız yapın, her zaman evdeki hesap çarşıya uymuyor işte!

Velhasılı kelam, sevgiyle aklın birlikteliğidir evlilik… Sevgi evlenmek için hep ilk sebep olsa da, akıl da onu sürdürebilmek için en büyük sermayedir! Ama aklı ne kadar çok kullanırsan, o kadar zora sokarsın evliliği… Çünkü ne kadar çok akılla hareket edersen, sevgiden o kadar uzaklaşırsın! Unutmayalım ki, hiçbir akıl da, kaybedilmiş bir sevgiyi geri getirmez…

Yanlış hesap Bağdat''tan dönüyorsa, oraya kadar gitmeye ne gerek var ki…
12 yıl önce
İnsan neden evlenir?
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti