|
Açıkça tehdit ediyorlar…

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı 2018 yılında, 14 No'lu Kararname ile kuruldu.

İletişim Başkanı Sayın Prof. Dr. Fahrettin Altun ve başında bulunduğu kurumun faaliyetleriyle ilgili fikir ortaya atmadan önce, bilgi sahibi olabilmek için o kararname çok işe yarayacaktır.

Belki o zaman kendisine saldıranlar, üslup ve yaklaşımlarına bir nebze olsun özen gösterebilirler…

Hakaret ve tezviratla deyim yerindeyse “üzerine oynadıkları” Prof. Dr. Altun’un, Türkiye’nin yurt dışı algılanması ve tanıtımı, ülkemize yönelik kara propagandanın engellenmesi, iç kamuoyunun düzenli olarak bilgilendirilmesi ve vatandaşların kurum ve kuruluşlara ilişkin taleplerini kolayca iletebilmesinin sağlanması gibi pek çok görevi var…

Şimdi bu şuursuz saldırı erbabını karşımız alıp şu soruyu sorsak; “Derdiniz ne? Bu kurumu ve başkanını içi bomboş laflarınızla yıpratmaya çalışırken kimin ekmeğine yağ sürüyorsunuz?”

Kendisini savunmak belki bize düşmez ama devlete, kurumlarına, o kurumların başındakilere durduk yerde çamur atılması da tüm vicdan sahibi vatandaşlar gibi bizi de rahatsız eder…

Muhalefet etmek, ‘sınırsız sorumsuz’ davranışlar sergilemek değildir. Millî sorumluluk bilinci kadar kadar haysiyet, incelik ve zekâ da ister… Bunlara sahip olamayanların hangi yüzle milletten oy istediklerini anlamak mümkün değildir.

Prof. Dr. Altun’a saldıranlara bir bakalım; bu özelliklerden hangisine sahipler?

Altun’un Kuzguncuk’taki evinin fotoğraflarının çekilmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada savcının, hakkında ‘suç işlemeye tahrik’ ve ‘suçu ve suçluyu övme’ isnatlarıyla 10 buçuk yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlediği CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu mesela...

Ya da CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel. Siyasi etik ve nezaketin zerresinin bulunmadığı sistematik saldırıları karşısında, İletişim Başkanı en doğal savunma hakkını kullanmış ve Twitter’da kendisini ‘bloklamıştı’… Özgür Bey, bu durumu ‘sansürlendiği’ algısını oluşturacak biçimde bir başka ‘saldırı’ konusu hâline getirdi.

Ne yani? Prof. Dr. Altun sizi Twitter’da duymak istemeyince, hakaretlerinizi görmemeyi tercih edince konuşamıyor musunuz? TV’leriniz, yazılı ve dijital medyanız, yurt dışından yayın yapan FETÖ’cüler ve tabii en önemlisi meclis kürsüsü size açık değil mi?

Gelelim, Pençe-Kartal 2 operasyonuna… Harekât bilindiği gibi iki ayaktan oluşuyordu… Özetle, ilki, o bölgeden PKK’nın etkisini silerek Sincar ve Kandil’in yolunu açmak… Diğeri ise 13 rehineyi kurtarmaktı… TSK’nın ilk ayaktaki olağanüstü başarısı tüm askeri uzmanlarca kayda geçirilirken daha harekâtın başında PKK’ca başlarına kurşun sıkılarak şehit edilen 13 silahsız vatandaşımız kurtarılamadı…

Rehine operasyonlarında başarı oranının yüzde 5-10 gibi son derece düşük olduğunun bilinmesine rağmen ve vatandaşlarımızın katledilmesinin yegâne sorumlusu PKK iken kalkıp terör örgütünün borusunu öttüren HDP ile ona kol kanat geren CHP, TSK’yı ve Cumhurbaşkanı’nı sorumlu göstermeye çalıştılar.

HDP milletvekili Hüda Kaya’nın tweet’i şöyleydi:

“Hakikatler bu kadar mı çarpıtılır? Bu esir askerlerimizin aileleri defalarca bizleri ziyarete geldiler, partilerle görüştüler. Biz #barış dedikçe saldırdılar. Esir kampını TR bombaladı ve öldükleri anlaşılınca durdular. #Savaş tezkerelerine evet diyenler şimdi ağıt yakıyor.”

İletişim Başkanlığı bu pervasız dezenformasyon girişimi karşısında sessiz kalamazdı. Fahrettin Hoca, 15 Şubat’ta Twitter’dan şu mesajı paylaştı: “Necip milletimiz, satılmış zihniyetlere, mandacılara, iki yüzlü ahlaksızlara, terörle ve memleket düşmanlarıyla aynı yatağa girenlere rağmen birlik ve beraberlik içerisinde nice zorluğun üstesinden gelmiştir. Haysiyetsizlerin milletimizin uhuvvetini idrak edememesi pek tabiidir.”

Yarası olan gocundu ve HDP Genel Merkezi resmi Twitter adresinden şunu yazdı: “Kimse sebep olduğu kan ve gözyaşını, HDP’ye dil uzatarak temizleyemez. 6 milyondan fazla oy almış partimize dil uzatmak, sarayın bol maaşlı medya kayyımı olan Fahrettin Altun’un boyunu aşmaktadır. Halkın gerçekleri bilmeye hakkı vardır. Hesap vereceksiniz.”

Prof. Dr. Fahrettin Altun bir kez daha tehdit ediliyordu… Üsküdar’daki evinin fotoğrafları çeken zihniyetin yaptığı gibi bir kez daha hedef gösteriliyordu. Ancak, hedef yalnızca Başkan değildi, aynı zamanda Sayın Cumhurbaşkanı ve Türkiye Cumhuriyeti devletiydi…

Allah milletimizi habaset erbabı şeytanların şerrinden korusun…

#Fahrettin Altun
#HDP
#Tehdit
3 yıl önce
Açıkça tehdit ediyorlar…
Savaş, Göç ve Yoksulluk
‘Sen başbakan mısın?’
Tuna Nehri Batı"dan Doğu"ya akar
Oyu kurşun gibi kullanma
Evvelbahar