|
Bu ‘oda’ yankı yapmıyor

Salı günü ilk denememi yaptım. Bir arkadaşımızın tavsiyesi üzerine Clubhouse’a üye oldum.

Öyle her isteyen üye olamıyor… Mutlaka birinin tavsiyesi, davetiye göndermesi şart. Bu şekilde belli bir niteliği tutturmaya çalışıyorlar.

Üye olurken ilgi alanlarınız sorgulanıyor. Sonra aynı ilgi alanlarını işaretleyen katılımcıların yer aldığı toplantı odalarıyla ilgili size bilgi notu geliyor. Dilerseniz tabii ki siz de bir ‘oda’ açabiliyorsunuz. Görüntü yok. Sadece konuşmak mümkün… O da moderatörlerin, yani odayı açanların sizi konuşmacı olarak belirlemesi koşuluyla…

Clubhouse bir sosyal medya aracından çok bir tür ‘sosyal platform’. WhatsApp gruplarından ayrıştığı temel nokta; daha çok Linkedin’i çağrıştırdığı ‘ilgi alanı’ odaklı grupların oluşması…

Salı akşamı katıldığım grup konuşmasının ekseninde, ‘pandemi etkisi altındaki reklamcılık ve iletişim’ konusu vardı. Salı, perşembe ve cumartesi akşamları toplanıyorlarmış… Ben ‘oda’ya girdiğimde 400 kadar kişi vardı… Kısa zamanda bu rakam 1200’e ulaştı…

Oda’da tanıdığım pek çok kişi ile karşılaştım. Aklımda kalanlardan bazılar şöyle: Fazıl Oral, Avi Alkaş, Serdar Kuzuloğlu, Ayşen Zamanpur, Saba Tümer… Hepsi mesleklerinde başarılı yönetici ve iş insanları. Kahir çoğunluğu ise gençler oluşturuyordu. Avrupa’nın çeşitli kentlerinden de bol miktarda katılım vardı.

Orada aşağı yukarı aktardıklarım şöyleydi:

Akıllı iletişimciler pandemiden çok az hasarla çıkabilecekler… ‘Vasatlık’ kendini yavaş yavaş farklı bir boyuta taşıyor. Onun yerini alan ortamı üç kavramla izah etmek mümkün: Ciddiyet, derinlik ve merak…

“Haberini çıkartırız abi… İki reklam basar satışını artırırız… Sosyal medyada ‘seeding’ ya da troller kullanır seni ‘trend topic’ yaparız…” gibi sıradan hareketler yerini stratejik yaklaşım biçimine, “Content is the king” anlayışına bırakıyor. Bu ise insanın bireysel gelişimini yönetmesiyle ancak mümkün olabiliyor. Yani ‘ezberin bozulması’ olarak Türkçe'ye çevrilebilen ‘disruption’ kavramının pandemide iletişim boyutunda tetiklediği değişim sonucunda, ‘sıradanlık’ itibarını kaybedecek…

Herkes gibi ben de kısa bir konuşma yaptım ve diğer konuşmacılardan çok şey öğrendim…

Bu akşam 21.30’da da Platin dergisinden Oya Yalıman Hanımefendi’nin davetlisi olarak Clubhous’taki bir ‘oda’ya katılacağız. Diğer davetli konuşmacılarla birlikte “Clubhouse’ta ne oluyor; iş dünyasını ne bekliyor?” soruları üzerine birlikte kafa yoracağız.

WhatsApp gruplarındaki ‘echo chamber’ (yankı odası) etkisinden o kadar bıkmışız ki Clubhouse’taki siyasi ve fikri heterojen ortam çok iyi geldi… Android cihazlarda kullanılamaması ciddi bir eksiklik tabii ama bu yeni uygulama, yankı odalarında kendi söyleyip kendi dinleyen gruplarda ‘uyuz kaşımayı’ bir şekilde ortadan kaldıracağa benziyor.

Doğru moderatörler olduğu sürece “Bârika-i hakikatin müsâdeme-i efkârdan doğduğunu” kanıtlayan bir ortamda tartışılabiliyor. Hem de omurilikten tarafgirlik agresyonundan uzak bir akış içinde…

Yakında bizimkilerin Clubhouse’un da suyunu çıkarabileceklerinden, burada da yankı odaları oluşturabileceklerinden, akşamları TV’lerde yayınlanan ‘didişme programları’ndaki formatı buraya da taşıyabileceklerinden endişe edenler ne yazık ki haklı çıkabilirler… Göreceğiz…

En azından şimdilik Clubhouse ciddi bir boşluk doldurabilecek gibi görünüyor.

#Clubhouse
#Medya
#Sosyal
3 yıl önce
Bu ‘oda’ yankı yapmıyor
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi