Biraz su ve sabun nelere kadir, değil mi?! Kovid-19 pandemisinde bile maske ve mesafe ile birlikte en büyük savunmamızı oluşturdular… Bu hastalık hakkında neredeyse hiçbir şey bilmediğimiz günlerde dahi en temel önlem olarak sık sık el yıkamamız önerildi. Bir de biçim ile ilgili eğitim aldık; üstü ayrı yıkanacak, parmak araları ihmal edilmeyecek, başparmaklara özen gösterilecek, tırnaklar atlanmayacak… İşe yaradığından da hiçbir bilim insanının şüphesi yoktu… Hâlâ da öyle…
Bu konuyu 2020’nin Şubat ayında tartışsaydık -biz dâhil- gülen çok olurdu herhâlde… Ancak pandemi ile geçen bir buçuk yılın ardından basit, ulaşılabilir ve uygulanabilir önlemlerin önemini kavradığımıza göre konuyu ciddiyetle ele almakta fayda görüyoruz…
Bunun gibi özel günlerin iki temel işlevi olduğu söylenebilir. İlki, kapitalizmin son derece kullanışlı araçları olarak tüketimi artırmak… Sevgililer Günü, Anneler Günü, Babalar Günü, Dünya Kediler Günü gibi… İkinci işlev ise malumunuz olduğu üzere bir konuya dikkat çekmek, üzerinde düşünülmesini, tartışılmasını sağlayarak davranış değişikliği elde etmek…
Dünya El Yıkama Günü de bu konudaki eksikliği gidermek, temizlik alışkanlığını geliştirmek için bir araç… Çünkü çok acı ki hâlâ bu alışkanlığı edinememiş ya da tefrit seviyesinde kalmış koca bir çoğunluk var…
Peki o hâlde ne yapmalı?
Sharot’un konuşmasında, tam da el yıkama alışkanlıklarıyla ilgili olumlu mesajlar verildiğinde alınan başarılı sonuçlarla ilgili bir örnek var. Şöyle:
Sonuç ne mi olmuş? El yıkama prosedürüne uyum yüzde 90’a çıkmış…
Tali Sharot, kendi hayatından da bir örnek veriyor. Bir gün eşinin, âdetleri olmadığı hâlde, elektrik faturasını buzdolabına astığını görmüş… Faturada elektriğin verimli kullanılması için bazı yeni bilgiler varmış…
Şunlar yazılıymış: Mahalledekilerin ortalama enerji tüketiminin üstünde olan enerji tüketimi; Sharot ailesinin enerji tüketimi ve enerjiyi en verimli harcayan komşunun tüketim miktarı…
Sharot, elektrik faturasıyla sağlanmaya çalışılan verimli tüketime yönlendirmenin, hastane örneğinde olduğu gibi şu üç yolla yapıldığını fark etmiş:
1. Sosyal teşvikler
2.Anında ödüllendirme
3.Gelişimin izlenmesi
Keşke el yıkamayı teşvikte, yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada bu üç yöntem uygulansa…