Sosyal medyada yayınlanan küçücük bir ilan, kısacık bir zaman diliminde ne kadar çok şey öğretti.
Dardanel, iletişim krizine, inanılmaz bir hızla ve hasar oluşmadan müdahale etti ve şu açıklamayı yayınladı:
Şimdi bu işten neler öğrenilebilir; sıralayalım:
1- İlginçlik, iki kenarı keskin bıçak gibidir. Bazen kendinizi de kesmenize neden olabilir.
2- Hedef kitlenin kültür ve değerleri ile dalga geçmemeli, kendi kültür ve değerlerinizi de hiçbir zaman göz ardı etmemelisiniz.
5- Hasarı azaltmak istiyorsanız, krizin oluşmasının nedeni en yakınınızdaki kişi bile olsa gözünün yaşına bakmamalısınız.
6- Hatayı kabullenmek, özür dilemek, zaaf değil erdemdir. Krizin büyümesini engeller.
7- İlginçlik adına şeytanla hiçbir zaman iş birliği yapmamalısınız.
Birinci ve yedinci maddede altını çizdiğimiz ilginçlik ögesi, ne kadar cazip olursa olsun, bende hep bir tereddüt hissi uyandırmıştır… Çünkü üstüne atlayıp rüzgârıyla savrulmak işten bile değildir. İnsanın kendisini korumasına, parıltıya kapılıp temelsiz bir güven inşa etmemesi gerektiğine inanırım…
Tatmin = Algılama – Beklenti
- Bu formül, her zaman ve her yerde geçerli midir? Evet, geçerlidir. Eşinizle, çocuğunuzla, arkadaşınızla ilişkinizde de geçerlidir… Çalışanınızla, patronunuzla, müşterinizle de…
- ‘Gelecek beklentisi yönetimi’bir ilişki ve iletişim kuramı olarak ortaya boşuna atılmış değildir. Beklentiyi gerçeklik sınırlarını zorlayarak olması gerekenden yukarı çeker, algılamanız ise belirlediğiniz çıtanın altında kalırsa sonuç hüsrandır, düş kırıklığıdır, tatminsizliktir. Tatminsizliğin bir sonraki aşaması da ‘agresyon’ olarak ortaya çıkabilir.
- Türk Millî Takımı'nı uğurlarken gazetelerde atılan başlıkları bir hatırlayın… Avrupa şampiyonluğu dâhil çok üst düzeyde hedeflerle uçarak gidildi İtalya’ya… Sonra 3-0’la çakıldık. Beklenti çok yüksek olduğu için ruhen de çakıldık…
- Aynı medya aynı abartıyı ertesi gün bu sefer de eleştiride ortaya koydu. Oklar, daha önce göklere çıkardıklarıŞenol Hoca’yı gösteriyordu.
- Ne demek istediğimizi anlamak içinMustafa Sandal, Derya Uluğ, Irmak ArıcıveEypio’nun seslendirdikleri, biraz da resmî şarkı gibi lanse edilen “Bizim Çocuklar” parçanın sözlerine bakmak yeterli olabilir:
- “Seni deli gibi sevdik / Her şeyden fazla / Güneş gibi doğdun / Hep en doğru zamanda / Havaya gir de bir yüksel / Kopsun burda fırtına / Gittiğin yerde biz varız / Ölene kadar arkanda / Çünkü bizde aşk / Gerçek ve asil / Sorgu sual yok fazla / Karşımıza kim çıkarsa çıksın / Gözümüz hep yukarda / Zirveye çıkalım gel birlikte / Çıkalım da olay olsun / Orda bi toplansın bayraklar / Dikelim de olay olsun / İnat diye buna derler / Görecek herkes sonunda / İnat diye buna derler / Tarih yazacak bizim çocuklar…”
- Buradan çıkacak ders de şuydu: Kendi kendini gaza getirmeyecek; getirmeye çalışsalar da oralı olmayacaksın.
- En iyi dönemlerinden birini yaşayan Millî Takım, her şeye rağmen, hak ettiği yere kadar ilerleyecektir. Kimsenin şüphesi olmasın.