Peki, bunun tersi yapılamaz mı? Evet, yapılır… Hedef kitlenin kültür ve değerlerine çomak sokar, gündemi belirlemeye çalışırsınız… Belki başarılı da olursunuz ama çok ağır bir bedel karşılığı…
Sonra yetmez olur… Daha genci, daha güzeli, daha ilginci, daha heveslisi sırada beklemektedir… Zalim bir iştir bu sahneler, nankördür… Zalimin, nankörün koyduğu kuralla oynayacaksan ellerini kirletmeye de hazır olmalısın… Eh yoldan çıkıverirsin tabii…
O nedenle publicity, iki kenarı da keskin bir bıçaktır... O bıçağı elinde tutanı kesmesi muhtemeldir… Ne derinlikte keseceği de belli olmaz.
Öyle “Dört ay önceydi” ile kurtulmak da mümkün olmaz… Ya da sorgu sırasında işlerin pek de istenildiği gibi gitmediğini anlayınca ‘özür’ yayınlamakla… Çünkü hakaret, müruruzamana uğramaz…
İmam Hatipliler tek tek dava açmayı düşünüyorlarmış, açsınlar… Yargılama sürecinin sonunda en ağır ceza verilsin… Ancak yargılama tutuksuz olarak devam edip de münafıkların yelkeninden rüzgâr alınsaydı, daha iyi olmaz mıydı?..