Gördük ki “zamlar geri çekilinceye kadar” sözünüzü ya unutmuş ya da vazgeçmişsiniz…
Peki, olabilir… Tam “Eylem kendi eylemi, çerçevesini o bilir elbette” deyiverecekken bir şey daha söylediniz: “Dünyadaki tüm demokratlara sesleniyorum: Onlar da samimiyseler, adalete inanıyorlarsa gerektiğinde halkları için acı çekmeyi, eyleme geçmeyi bilsinler… Adaletsizliğe baş kaldırmayı bilsinler…”
Buyurun buradan yakın… Bir tutarsızlık daha… Herhâlde sizi takip edenler dönme dolaptan inmişe benzemişlerdir…
Gerçi onlar da bu -mış gibi yapmalara, ittifak kurmuyormuş gibi kurulan ittifaklardan alışkın oldukları için şaşırmamış olabilirler…
Öte yandan sizin kendinizle çelişmediğiniz, aynı istikamette istikrarla yürüdüğünüz yollar da var… Mesela ‘abartma ve çarpıtma’ siyaseti… Yayınladığınız videoda 4 milyon abonenin elektriğinin kesildiğini söylemişsiniz… Algılanan şu an 4 milyon hanenin elektriğinin kesik olduğu, yani 16 milyon insanın karanlıklar içinde oturduğuydu…
Haydi bütün tutarsızlıklardan vazgeçtik diyelim… Madem bir eyleme başladınız; o zaman, istemiyormuş gibi yaparak çağrıyla davet ettiğiniz kesimlerden bir cevap gelmesi şart değil mi?..
Size gönül verenleri çok zor durumda bıraktınız Kemal Bey…