Nedir o kafa karışıklığı?
Birinci sırada yasa dışı hiçbir uygulama olmamasına rağmen, etik dışı uygulamalar olduğu algısının oluşmasına (ki öyle bir şey de yoktu) izin verildi.
İkincisinde ise Pegasus yönetimi tarafından, her ne kadar CEO’ları mükemmel bir basın toplantısı yapsa da kaza nedeni konusunda tahmin düzeyinde dahi bir gerekçe ortaya konulamaması her kafadan, her emekli pilottan farklı bir ses çıkmasına ve eski Pegasus kazalarının gündeme neden oldu.
Her iki şıkta da görüldüğü gibi, boş bırakılan alanları, ağır suçlamalarla başkaları doldurabiliyor…
- Perşembe günkü yazımızda, son günlerde ortaya atılan‘şefkatli liderlik’kavramını ele almıştık.
- Mikro ölçekte‘çekirdek aile’yapımızda yerini koruyan ve orada oldukça toplumda da var olmaya devam edeceğine inandığımız (rol modelden yola çıkılarak oluşan)‘liderlik’vasfının, şirketlerde ve markalarda olduğu kadar devletlerde ne denli geçerli ve önemli olduğunu uzun bir süredir gözlemliyorduk zaten. Peki bu ‘şefkatli liderlik’ ne demekti?
- Konuyu gündemimize taşıyan, araştırma şirketiEgon Zehnder’de üst düzey yöneticilik görevi yürütenMurat Yeşildere, liderlerin taşıması gerektiği şefkat özelliğini şöyle açıklamıştı:
- “Aslında şefkatin içeriğinde öncelikle empati yapmak, her konuda kendimizi karşı tarafın yerine koymak var. … Bunu yapma konusunda da kadınlar, erkek dünyasındaki o daha hırslı ve agresif yapıdan kendilerini daha rahat arındırabiliyorlar. Yani kadınlar şefkatli liderliği gösterme konusunda daha şanslılar, doğal bir refleksleri var, diyebiliriz.”
- Biz konuya daha çok liderlik yapısı ve bu yapının neden geçerli olduğu yönünden yaklaşmış, kadın-erkek meselelerinde aslolanın‘adaletli’ve‘uyumlu’bir ilişki olduğunu söylemiştik. Hiç kimsenin, hiçbir grubun belli sıfatlara indirgenerek tanımlanamayacağına inandığımız için de kadınlara atfedilen‘şefkat’özelliğine temkinli yaklaşmıştık.
- Bu konuda asıl söz sahibi kadınlar olacağı için de “İşin o yanını kadınlara bırakalım” diye yazmıştık…
- Yeşildere’nin formülüne, profesyonel yaşamda başarılı bir kariyeri olan Ankara Üniversitesi, Sosyal Hizmet Bölümü BaşkanıProf. Dr. Emine Özmete’den küçük ve kıymetli bir not geldi. Âdeta kadınların bu konuda ne düşündüğünü, nasıl hissettiğini özetlemiş hocamız:
- “…Yazınızda bahsettiğiniz şefkat konusu biz kadınlar için çok hassas bir nokta. ‘Şefkat eşittir kadın’ anlayışı, kadına annelik, hamilik, anaçlık rolünü iş yaşamında yükler ki kadının kamusal alandaki başarısına engel olur. Şefkat fazlalığı, empati yerine sempati, adalet yerine kayırma gibi dezavantajları beraberinde getirebilir. Oysa yaşamda akıl (bilgi), vicdan ve ahlak üçlemesine ihtiyaç vardır. Diğer erdemler ve değerler bunu destekler.
- Diğer konu sizin de söylediğiniz gibi adalettir. En önemlisi de ‘güven ilişkisi’dir. Çocuğunuzla, anne-babanızla, dostlarınızla, ekip arkadaşlarınızla güven ilişkisini tesis edebilmek huzurlu ve keyifli bir yaşamın, çalışmanın anahtarıdır. İnsanlara karşı şüpheci, kin ve nefret dolu olanlar ne iyi bir yönetici ne de lider olabilirler. Olsalar da yaptıkları işin çıktısını göremezsiniz.”
- Zihninize sağlık Hocam…
- Liderin bizce temel özellikleriyle noktalayalım mı konuyu: Liderin cesareti, ileri görüşü, adalet duygusu, derinlikli düşünmesi, ciddiyeti, merakı ve mukaddesi olmalı…