|
Sosyopatlara “dur” demek bir görevdir

Hukuk, hayata bağlı geliştiğinden dinamik bir süreçtir… Teknoloji ilerleyip, alışkanlıklar ve davranışlar değişip de ortaya yeni durumlar çıktığında düzenlemeler gerekir… Bunlar doğru ya da eksik olabilir; bu nedenle eleştirilebilirler de… Ancak, toplumsal hayatın zemininde devletin düzenlemediği bir alan düşünülemez…

Elbette sosyal medya da bu alanlardan biri… “Bırakalım, başı boş salınsın” diyenler olduğunun farkındayız… Bunu yaparken de ‘özgürlük’ kavramını öne sürdüklerinin de…

Oysa, konunun ne başı boş bırakılacak bir yanı ne de özgürlüklerin ardına saklanacak durumu var… Başı boş bırakmak, sanılmasın ki bireylerin kendilerini ifade edecekleri demokratik bir zemin sağlıyor ve herkes çok mutlu…

Tam tersine… ‘Örgütlenmiş itibar suikastçileri’nin toplu saldırılarına açık, hakaret, küfür, iftira ve yalanın salgın gibi yayılabildiği, sosyopatların kol gezdiği birer mecra hâlinde bu siteler… Mesela, ‘sosyal medya linci’ diye bir tabir hayatımıza girdi. Hak mıdır bu?!

Son birkaç haftanın gündemi siyasetçilerin eşlerine yapılan aşağılık saldırılar… Peki, bundan önce her şey yolunda mıydı? Tabii ki hayır!

Kısa süre önce, YouTube’daki çocuk istismarı ve pornografi içeren videolar gündeme gelmemiş miydi?! YouTube daha önce de aynı konu sebebiyle reklam verenler tarafından protesto edilmemiş miydi?!

Facebook’ta takma isimlerle açtıkları isimlerle dolandırıcılık yapanların haberlerine neredeyse üç günde bir rastlamıyor muyuz?

İçimiz acıyarak hatırlıyoruz, geçen sene Malezya’da 16 yaşında bir genç kızın, Instagram’da düzenlediği ‘intihar anketi’ne, yüzde 69 oranında “Öl” yanıtı verilmedi mi?! Ve sonunda istedikleri olmadı mı?

Kişisel verilerin korunması konusunun hassasiyeti açık… Üstelik bu verilerin bir araya getirilerek ‘big data’ olarak işlenmesiyle toplumların genetik kodları da ortaya dökülüyor… Yazılarımızda daha önce de bahsetmiştik… Bu genetik kodları Facebook aracılığıyla eline geçiren Cambridge Analytica şirketi ABD Başkanlık seçimlerinden Brexit oylamasına kadar dünyadaki pek çok seçimi maniple etmiş…

Durum bu… Bırakalım da salınsınlar mı?

Bir bahane olarak arkasına sığındıkları ‘özgürlükler’ konusuna gelince… Kişilik haklarına saldırılan, hakarete uğrayan, iftira atılan, topluluk önünde aşağılanan, itibarları zedelenen, maniple edilen, istismara uğrayan insanların hakları ne olacak peki?

Başınıza bunlar geldiğinde, başvuracağınız ‘doğal’ yollar olan hukuki süreçleri sosyal medyada işletmek mümkün olamıyor… Takma isimlerle, yurtdışındaki IP adresleri gösterilerek açılmış on binlerce hesap var… Mahkemeye başvursanız, elinizde tebligatla kalakalıyorsunuz… Gönderecek ne bir isim var ne de bir adres… En hafifinden iftiraya uğradığınızla kalıyorsunuz… Olmaz da, hadi onu yuttuk diyelim. Peki ya çocuk istismarları?!

O nedenle evet, mevcut düzenlemeler artık yeterli değil ve internet ortamına, sosyal medya platformlarına mutlaka yeni bir düzenleme getirilmesi gerekiyor… Bunun toplumsal değerlerimize, millî kültürümüze, anayasamıza, kanunlarımıza uygun biçimde insan hak ve özgürlüklerini gözeten değişikliklerle yapılması lazım…

Kültürümüzün, değerlerimizin, haklarımınız ve en önemlisi çocuklarımızın korunması için bu şart; üstelik de bir görev.

#Sosyopat
#IP adresi
#Facebook
#YouTube
4 yıl önce
Sosyopatlara “dur” demek bir görevdir
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…