Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre; 2 Nisan’da, bayramın son günü olan 1 Nisan Salı gününe göre daha fazla işlem kayıtlara geçerken, aynı tarihte işlemlerin 3-22 Mart ortalamasının tutar olarak üzerinde olduğu görülmüş. 1 Nisan’da 14 milyar TL olan alışveriş miktarı, 2 Nisan’da 28 milyar TL ’ye yükselmiş. İki gün arasındaki fark şöyle yüzde 10’larda falan olsaydı, belki o zaman “Yanılma payı” gibi başka bahaneler yedirilebilirdi. Ancak yüzde 100’ü saklayacak bir yer yok… KONDA Araştırma,
Bankalararası Kart Merkezi
(BKM) verilerine göre; 2 Nisan’da, bayramın son günü olan 1 Nisan Salı gününe göre daha fazla işlem kayıtlara geçerken, aynı tarihte işlemlerin 3-22 Mart ortalamasının tutar olarak üzerinde olduğu görülmüş. 1 Nisan’da
olan alışveriş miktarı, 2 Nisan’da
’ye yükselmiş. İki gün arasındaki fark şöyle yüzde 10’larda falan olsaydı, belki o zaman “Yanılma payı” gibi başka bahaneler yedirilebilirdi. Ancak yüzde 100’ü saklayacak bir yer yok…
KONDA Araştırma, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu
soruşturması sürecine ilişkin 24-25 Mart tarihlerinde bir kamuoyu araştırması yapmış. Buna göre, Türkiye genelinde halkın
’i eylemleri haklı buluyormuş. Öte yandan,
’lik bir kesim
eylemlere hak verdiğini belirtmiş. Katılımcıların
’si ise eylemlerin haksız olduğunu düşünüyormuş.
Araştırma şirketi
’in Türkiye’deki boykot kültürüne yönelik çalışmasına katılanların
’sine göre
, vatandaşların tepkisini duyurması açısından
bulunurken, özellikle ekonomik açıdan tereddüt yaşayanların ve reddedenlerin oran
imiş.
Hükûmeti ‘
’,
’nı da ‘
’ olarak suçlayan CHP Genel Başkanı, 1960 darbesini, 12 Mart muhtırasını, Cuntacı
’nu, 12 Eylül’ü, 28 Şubat’ı destekleyen Parti’nin
olduğunu ya bilmiyor ya da taammüden yalan söylüyor… Boykotun hedefi ve sonuçları konusunda olduğu gibi…
Yalan hususunda
rejiminin ideologlarından
ve Propaganda Bakanı
’i izledikleri anlaşılan
’in danışmanları, yalanla elde edilen sonuçların küçük başarılar dışında, orta ve uzun vadede etkisiz olduklarına da dikkat etseler keşke…
Yardım dilediğin o İngiliz ne yapıyor
Ana muhalefet partisi genel başkanı
,
televizyonuna verdiği demeçte
’nin kendilerine neden destek olmadığını sorguluyor… Hatta vücut diline bakılırsa yalvaran bir ifadeyle duygularını dile getiriyor… Alamadıkları destekten kasıt, İngiltere’nin Türkiye’yle ekonomik ilişkilerini kesmesi, ülkeye çeşitli yaptırımlar uygulaması olmalı; ki Pazar günkü Kurultay’da daha önce Avrupa Parlamentosu, Sosyalist Enternasyonal, Avrupa Sosyalist Partisi nezdinde vurguladığı şikayet konularına işaret etti…
İnsan ister istemez İngiliz İşçi Partisi lideri
’ın iktidar olmadan önceki tavırlarını, ifadelerini hatırlıyor… Hani, uluslararası krizler ve çatışmalar söz konusu olduğunda, millî birliği teşvik etmek adına hükûmeti eleştirmeyeceğini belirttiği…
Satın Alma Profesyonelleri ve Yöneticileri Derneği
(TÜSAYDER) Yönetim Kurulu Başkanı
yapay zekânın satın alma süreçlerine etkisinin büyük olduğunu belirterek küresel şirketlerin
’inin en az bir fonksiyonunda üretken yapay zekâyı kullandığını ifade etmiş.
’in 2024’ün ikinci yarısında yaptığı araştırmaya göre, şirketlerin
’inin yapay zekâ entegrasyonlarıyla tedarik zinciri ve envanter yönetimi maliyetlerini son 12 ayda yüzde 10 ile yüzde 20 oranında azalttığını vurgulayan Atalay, maliyetleri optimize etmek isteyen şirketlerin, yapay zekâ ve dijital dönüşümü tedarik zincirinin merkezine koymaları gerektiğini söylemiş.
Atalay,
12. Satın Alma ve Tedarik Yönetimi Zirvesi
’ni 12 Nisan’da
’de düzenleyeceklerini de hatırlatarak, şirketlerin yapmaları gereken değişimin ana yolları konusunda onlara ışık tutacağız, demiş…
İletişimin
bir iş olduğunu, arzu edilen sonuçlara da uzun vadeli planlama ve uygulamalarla ulaşılabileceğini söyler dururuz. Bu yöntemin çok da yalın bir uygulama biçimi vardır: ‘
’ yaklaşımı… TÜSAYDER’in yukarıdaki açıklamaları içeren basın bülteni, bahsi geçen Zirve’nin ‘
’ iletişimi için çok doğru bir örnek olmuş… ‘Öncesi’ne farklı mecralardan devam eder, Sırası ve Sonrası iletişimini de layıkıyla yaparlarsa arzu ettikleri sonuçlara doğru yol alabilirler…
Ramazan sadece sofra mıdır?..
Merak ettik, markalar Ramazan reklamlarında hangi temayı öne çıkarmış diye araştırdık…
Biz, yani iletişim danışmanlığı yapan genç arkadaşlarım ve ben, böyle ara ara
ederiz… Kimsenin ilgilenmediğini kurcalamayı severiz… Bir de “Bütün, onu oluşturan parçalardan fazladır” anlayışına yaslanır, parça parça üretilmiş anlamı analiz etmeye çalışırız… Merak ise,
ve
ile birlikte genç meslektaşlarımızla paylaştığımız kültür içinde oturtmaya çalıştığımız hasletlerden biridir… Çünkü ‘
,
,
’ üçlemesinin bireysel ve mesleki tekâmül için ön şart olduğuna inanırız…
Bu sefer de bizim iletişim danışmanı arkadaşlar merak etti, araştırdı, analiz etti ve çok da şaşılmayacak bir sonuçla geldiler… Ramazan’da ana temamız
imiş… Daha önceki yıllarda olduğu gibi…
Bir yandan hakkını teslim etmek gerekir… Birlikteliği, paylaşmayı, nefsi, sabrı, aileyi, sevgi bağlarını, kültürü ve hatta değerleri anlatmak için harika bir semboldür sofra… Bu nedenle kullanılması son derece anlaşılır…
Ancak, sadece sofra vurgusuyla
ne mümkün!.. Ki; dikkat çekmek, hedef kitle tarafından fark edilmek için mutlaka sağlanması gereken bir unsurdur…