|
S-400 ve ekonomi
Türkiye son dönemlerde S-400’ler konusunda yaşadığı tartışmaları, tepkileri, gerginlikleri geride bırakarak ve güvenliğini önceleyerek
S-400 savunma sistemini Rusya’dan aldı ve teslimatı devam ediyor.

Şimdi gelinen noktada ise şunu sormak gerekiyor: Türkiye’ye teslimatı başlayan
S-400
hava savunma sistemi ve bu satın alma kararının ekonomiye ne gibi etkisi olur? Yani ABD’nin karşı çıktığı bu satın alma ile oluşacak olası gerginliğin ekonomik ve siyasi maliyeti ne olur?
S-400 SİSTEMİ SATIN ALMAK
S-400 hava savunma sisteminin satın alınmasıyla savunma anlamında Türkiye, tartışmasız bir üstünlük kazanmış olacak.
Türkiye’nin bu tercihi öncelikle ekonomik maliyeti bir kenara bırakıldığında kendi güvenliğinin sağlanması açısından son derece stratejik bir adım.
Türkiye, S-400 savunma sisteminin
satın alınması tercihi ile bir yandan
güvenlik kalkanı oluştururken diğer yandan da ekonomik açıdan kendisine uygun satın almayı gerçekleştirmiş oldu.
Ayrıca Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları konusunda bölgede yükselen tansiyon, Türkiye’nin
güvenlik tedbirlerini artıracak
yeni savunma sistemine olan ihtiyacını da elzem
bir hale getirmiştir. Çünkü, Doğu Akdeniz’de var olan rezervlerde sahiplilik meselesi, Türkiye’nin
hem enerji arz güvenliğini sağlaması hem de enerjide dışa bağımlılığını sona erdirmesi açısından hayati derecede önem taşıyor.
Dolayısıyla Doğu Akdeniz bölgesi şu an önümüzde ekonomik olarak bir güç olmanın belki de en önemli çıkış yolu olarak duruyor.
ABD YAPTIRIM UYGULAR MI?

Açıkçası, G20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump arasındaki görüşmede teslimat öncesi gerginliğin azaldığını gördük. Bu gerginliğin azalması ekonomideki risk ihtimallerinin zayıflamasına dolayısıyla olumlu bir havanın yaşanmasına neden oldu.

Her ne kadar G20 zirvesinde F-35 konusunda olumsuz bir durumun olmayacağı beklentisi oluşsa da olası yaptırım tercihlerinde
Amerika’nın
Türkiye’yi
F-35 programından çıkarması ve “CAATSA”
(ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası)
diye bilinen
yaptırımları uygulaması konusunda farklı tartışmalar devam ediyor.
Ekonomi-güvenlik tercihinde olası yaptırım kararının kısa vadede ekonomik bir maliyeti olduğu tartışma götürmez. Ancak,
“CAATSA”
(ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası)
diye bilinen
yaptırımların ne ölçüde uygulanacağı da önemli.
Bu yaptırımların zayıf olması ile S-400 hava savunma sisteminin satın alınması tartışmalarının hararetli olduğu dönemlerde zaten riskler satın alındı dolayısıyla ekonomi
zaten etkileneceği kadar etkilendi daha fazlası ne olur beklentisinin gerçekleşme olasılığı daha yüksek görülüyor.

Bu beklenti, Türkiye ekonomisinin son yıllarda yaşadığı birçok şoka rağmen ayakta kalabilmesi ile örtüşüyor.

Dolayısıyla, Türkiye olası yaptırım ve gerginliklerin neden olabileceği kısa dönemdeki
ekonomik kırılganlıklar ve şoklara göğüs gererek
uzun vadede
güvenlik-koruma
eksikliği çıkmazından kurtulmak istiyor.
S-400 VE YENİ DÜZEN
Şu da bir gerçek ki mevcut ekonomik düzende söz sahibi ülke veya ülkelerin öncelikleri, kendi lehlerine olan mevcut ekonomik ve siyasi durumun değişmemesi üzerinden geçiyor.

Bu nedenle mevcut siyasi ve ekonomik düzene alternatifler geliştirilince, yeni enstrümanlar kullanılınca ya da mevcut aktörlerin ekonomik ve siyasi hegemonyası sarsılınca kurulu düzen sahiplerinin tepkileri farklılaşıyor.

Nitekim Türkiye’nin S-400 alımıyla birlikte mevcut
ekonomik ve siyasi düzende birçok ezberi de bozacağı
bekleniyor.
#S-400
#ABD
5 yıl önce
S-400 ve ekonomi
Ben Bilal
Arkeolojik emperyalizm ve millî arkeoloji stratejisi ihtiyacı
Peyami Safa’nın kabri nasıl yapıldı?
Hükümet dışarıda satranç oynarken muhalefet içeride “erken seçim” istiyor
Ne olacak bu anne babaların hali?