|
40 olmamış, yönetmenin yeni numaralarını bekliyoruz

40 filmi gösterimde. Ama pek uzun sürecek gibi değil. Çekildikten iki yıl sonra vizyona girdiğinden, yeterince adı duyurulamadığından ya da yaz sıcaklarından. Her ne kadar tüm bunlar bir filmin ömrünü ve haliyle gişesini etkiliyorsa da bana kalırsa en önemli etken filmin tam olmamış olması.

Bu işin başlangıcı ya da en azından benim için miladı Paramparça Aşklar ve Köpekler''dir; ayrı ayrı insanlar ve ayrı ayrı kaderlerin kesişmesi ve gelişen olaylar. Kimi için önemsiz kimi için belirleyici olan kesişmeler bunlar. Biz de birini seyrederken diğerini merak eder ama bir o kadar da izlediğimiz hikayeye kaptırırız kendimizi. Vazgeçilmeziyse yoksul ve her şeyi göze alan insanlar.

Guy Ritchie işin heyecanını daha da artırır vesaire. Türün pek çok örneği de var elbette. Bu adamların tekelinde de değil üstelik. İyi bir film yapılsa bu minvalde, onları hatırlatır ama öte yandan ''ne güzel olmuş'' dedirtir yine de. 40 pek dedirtmiyor. Olmamış çünkü. Emre Şahin''in yönettiği bu filmde Ali Atay ve Deniz Çakır başrolde. Atay, başından bela eksik olmayan şoför Metin, Çakır ise numerolojiye gönül vermiş bir hemşire. Bir de Afrikalı genç var onu da Ntare Mwine canlandırıyor.

Başroldeki Metin dışında hiçbir karakter yeterince merak uyandırıcı değil bir kere. Yine Godwill İstanbul''da yaşayan bir Afrikalı olarak ilgimizi çekmeyi başarıyor da (yaşadığı mekan, çalışma koşullarıyla falan) hemşire hanıma hiçbir sempati duyamıyoruz.

Ortada bir para var ve kendini ele vermek istercesine hep aynı çantada dolaşıp duruyor. Hikaye hiç olmayacak şeylerin olmasıyla ilerlediği için daha da göze batıyor bu durum. Bir de kurguda kopukluklar mevcut; o para Godwill''in eline nasıl geçiyor belli değil mesela.

İyi sahnelerin de hakkını yememek lazım tabi. Giden paranın yerine yenisi gelsin diye Metin''in giriştiği hırsızlık macerası oldukça komikti. Düştüğü durum, düştüğü duruma verdiği tepkiler de. Bir de filmin en kötü anında Çanakkale türküsünü dinliyoruz. Her çocuğun yola çıkarken annesine bir kahraman olma sözü verdiğini ama bazılarının hiç olamadığını hatırlatmak için seçilebilecek en iyi parçalardan biri. Filmin hızına yakışan müziklerle oluşturduğu zıtlık da iyiydi. Velhasıl iyi yanları olan ama totalde eksiklikleri göze batan bir film olmuş. Belli ki dünya sinemasına bakan, yakın duran bir yönetmen. Henüz ilk filmi. Daha iyilerini yaparsa yine izleriz.

Çanakkale türküsü, her çocuğun yola çıkarken annesine bir kahraman olma sözü verdiğini ama bazılarının hiç olamadığını hatırlatmak için seçilebilecek en iyi parçalardan biri
13 yıl önce
40 olmamış, yönetmenin yeni numaralarını bekliyoruz
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi