|
Muhtacın ihtiyacı var bencilin tek bir hayatı

İran sinemasının yükselişi, özellikle yönetmenlerin film yapma uğruna çektiği sıkıntılar ve yollarının cezaevine düşmesi de işin içine girince daha da bir bilinir, görünür oldu. Dünyanın en prestijli festivallerinde selam gönderiliyor sinema emekçilerine, onlar adına ödüller alınıyor. Son olarak Asghar Farhadi''nin Bir Ayrılık''ı Berlin''de Altın Ayı''yı kazandı. Sadece o kadar da değil en iyi erkek ve en iyi kadın oyuncu ödülleri de bu ayrılığa gitti.

Olan bitene daha da dikkat çekmek için ''festivaller yakın mesafeli mi duruyor bu filmlere'' diye düşünmek olası. Ama Bir Ayrılık hiçbir şüpheye yer bırakmayacak kadar iyi. Film izleyiciyi, yalanla dürüstlük, iyi ile kötü, bencil ile muhtaç hakkında taraf tutmadan düşünmeye davet ediyor. Ancak sonunda yine de karar vermek gerek. Her iki tarafın penceresini aralayan yapımda ise bu iş oldukça güç.

Bir Ayrılık, boşanma isteğiyle hakim karşısına çıkmış çiftin kendilerini savunma sahnesiyle başlıyor. Aslında kadın çekip gitmek istiyor oralardan. Adamsa kalmak. Alzheimer hastası babası da en güçlü nedeni. Biraz da bahanesi.

Kadın: Gidelim o alzheimer senin oğlu olduğunun farkında bile değil

Adam: Ama ben onun babam olduğunu biliyorum, onu bırakamam.

Ayrılık sonrası 11 yaşındaki çocuklarının kimde kalacağı konusunda karar vermek üzere gönderiliyorlar. Son sahneye kadar başlarına gelen bin bir türlü olayla bu meseleyi göz ardı ediyoruz.

Hikaye daha yeni başlıyor çünkü; kadın evden gidince.

Alzheimer baba için eve gelen bakıcı kadın rol çalıyor bu kez. Bencil ve muhtaçtan sonra fakir ve zenginin çatışmasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Film yine mahkeme salonlarına taşınırken (salon değil de sadece bir hakim ve tarafların yer aldığı küçük odalar buralar) yalanlar gidiyor devreye.

Kimse kendini sadece gerçeklerle savunmayacağını düşünüyor. Onca çelişik durum iç içe devam ederken, herkesi dinlemenin ve herkesi anlamanın yorgunluğu çöküyor insanın üstüne.

Farhadi, tam izleyiciyi ''onlara bir de kendi cephelerinden bakın'' demişken, biz de her birinin yalan söylemesinin dahi kendince gerekçeleri olabileceğine inanmışken bir karar anında yalnız bırakılıyoruz.

Onca olup bitenden sonra hala çocuğun kimde kalacağı konusu netliğe kavuşmadı. Bir ayrılık bir mahkeme odasında son buluyor bu nedenle. Her ne kadar herkes kendi cephesinden haklıysa da karar vermeden yola devam edilmiyor.

Suçlu da kendi cephesinden haklı masum da. Muhtacın ihtiyacı var bencil dediğimizinse tek bir hayatı. Yalan her zaman kötülük etmek için değil bazen korumak, kollamak için söyleniyor ya da gerçeğin ortaya çıkaracağı zarardan korunmak için. Ama yine de ve her zaman her meselede karar alınarak devam ediyor hayat. Farhadi bunu bize bırakıyor. Ben tercihimi babadan yana kullandım. Sanıyorum yönetmenin de tercihi bu. Onca sıkıntı yaşanıp geçerken baba bir yandan hep baba da annenin anneliği pek ortalarda yok çünkü.

13 yıl önce
Muhtacın ihtiyacı var bencilin tek bir hayatı
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..
Tek bir zamana/ tarihsizliğe hapsedilmeye başkaldıran adam: Kadir Mısıroğlu