|
10 yıl sonrası mı 10 metre ötesi mi?

Bu TÜSİAD "bir âlem" kuruluş. 78''li yıllarda "Ecevit Hükümeti"ni gazete ilanları ile topa tutup "istifa" etmeye bu TÜSİAD zorladı. Yıllar sonra bu TÜSİAD''ın başında bulunan zat-ı muhterem Erkut Yücaoğlu, yine "Ecevit Hükümeti"ne "yalakalık" yapmak için "Ne mutlu bize ki 10 yıl sonrasını görebiliyoruz" diyerek, tarihin en geçersiz "özdeyişini" yumurtladı.

Allah''tan Yücaoğlu''ndan sonra "aklı başında" Tuncay Özilhan bu kuruluşun başına geçti. Böylece TÜSİAD''ta yeniden "aklı başında" laflar edilme dönemi, başladı.

Özilhan, "nazik" bir kişi olduğu için, söylediği "ağır ve etkili" sözleri, dolaylı olarak anlatıyor. Örneğin, hükümette Başbakan''ın, "15 günde 15 yasa çıkmaz", Başbakan Yardımcısı Bahçeli''nin, "Aceleye getirmeyelim" sözlerine, "Yanlış yapıyorsunuz" diyeceğine, "New York temasları, Türkiye''nin hızlı ve kararlı davrandığı takdirde, krizden süratle çıkış şansını henüz yitirmediği izlenimini vermiştir" diyerek, "yanlışlığı" ortaya koyuyor.

Yine hükümettekilere "TÜSİAD, siyasilerimizin Türkiye''deki durumun aciliyetini, ciddiyetini ve vahametini kavradıklarını görme arzusundadır" diyor. Bu cümleyi gerçek anlamında okursan; "Biz 10 metre ötemizi göremiyoruz. Hükümet krizin hâlâ farkında değil. Bu da çok tehlikeli" dediği ortaya çıkar.

Boyner''e haksızlık yapmış olduk

Cem Boyner''e "kara gün dostu" Ömer Dinçkök''ün gösterdiği "kadirşinaslığı" yazalım derken, hem Cem Boyner''e, hem de Beymen Mağazaları''na "haksızlık" yapmışız. Suç sadece bizde değil. Kriz nedeniyle "piyasada dolaşan söylentiler"de ve bu söylentileri diğer gazetelerde yazan dostlarımızda. Biz yine de düzeltmemizi yapalım.

Bir kere Beymen''in en önemli yatırımlarından biri olan ve gerek konumu, gerekse müşteri kapasitesi açısından son derece önem verdiği Akmerkez Beymen mağazasının kapanma düşüncesi hiçbir zaman söz konusu olmamış. Ayrıca "kira" için de taraflar görüşmemişler bile.

Gerçek böyle olunca, bizim yazı, bu şirketlerin ticari itibarını zedeleyebilir, kamuoyu önünde yanlış anlamaya neden olabilir diye, işin "doğru yanını" hemen ortaya koyalım dedik.

Akmerkez Beymen "yerli yerinde" duruyor ve müşterilerine hizmete devam ediyor. Ayrıca kriz nedeniyle de bir "kira sorunu" yok. Onun için iki eski dost, Ömer Dinçkök ve Cem Boyner, bir araya geldiklerinde "kira" meselesini değil, "Ne olacak şu Türkiye''nin hali?" diyerek "memleket meselelerini" konuşuyorlar.

Bir "fahri konsolosumuz" maalesef hapishanede

Türkiye''de 86 ülkenin 124 fahri konsolosu var ve bunlardan biri halen hapishanede çile dolduruyor.

"Fahri konsoloslar", ellerindeki "diplomatik pasaport" ve "resmi plaka" ve "üstün prestij" nedeniyle, işadamları açısından oldukça "cazip" bulunuyor.

Vize verme yetkisine sahip olan fahri konsoloslar şu sıralar pek "revaçta". Gerçekten de bir iki tanesi hariç fahri konsoloslar, hem Türkiye''de hem de dünyada "saygınlığa" sahip kimseler.

86 ülkenin 124 fahri konsolosu arasında Üzeyir Garih Filipinler, Nihat Gökyiğit Gürcistan, Dr. Nusret Arsel Malezya, Ali Kibar Kore, Ömer Sabancı Avusturya gibi isimlerin yanısıra maalesef bazı ülkeler de fahri konsolos açısından oldukça "şanssız."

Örneğin Yeni Zelenda''nın fahri konsolosu Murat Yahya Demirel, maalesef "hapishanede" bulunuyor ve bu görevini yerine getiremiyor. Yine Cameoo''nun fahri konsolosu Erol Üçer de bir ara hapishanelerle pek "içli dışlı" olmuştu.

"Fahri konsolos" olan önemli işadamlarından bazıları şöyle: Kamuran Çörtük Romanya, Can Paker Estonya, Atilla Yurtçu Etiyopya, babasından görevi devralan Banu Tesal Kanada, Nihat Böytüzün Maldivler/ Senegal, Varol Dereli Meksika, Ali Nail Kubalı Danimarka, Armağan Özgörkey Romanya, Melih Özakat İspanya ve Refik Soyer Belçika

23 years ago
10 yıl sonrası mı 10 metre ötesi mi?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’