Bugün 14 Mayıs 2022. Normalde bu köşede Türkiye ve dünya ekonomisinin gündeminde yer alan konularla ilişkili yazılar yazıyor ve sizleri bilgilendirmeye çalışıyorum. Ancak bugün sizleri 72 yıl öncesinin 14 Mayıs gündemine götüreceğim.
Hatırlayacağınız üzere Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesinin en önemli mihenk taşlarından birisi olan 14 Mayıs seçimlerini, sonradan darbeciler tarafından idam edilecek olan merhum Başbakan Adnan Menderes’in Demokrat Parti’si kazanmıştı. Bu seçim milli mücadeleyi kazanan ama İnönü döneminin anti-demokratik ve despotik uygulamaları altında ezilen Anadolu halkının özgüvenini de yeniden yerine getirmesi itibariyle de kritik öneme sahiptir.
14 Mayıs Genel Seçimleri’nin Türkiye’ye kazandırdıkları sadece siyasi alanla sınırlı kalmamış ve ekonomi alanında da yeni ufuklar açmıştır. Menderes’in Demokrat Partisi’nin iş başı yapması ile birlikte küresel ekonomiye entegrasyonun yolu açılmış, özel girişim desteklenmiş ve topyekûn bir kalkınma süreci başlamıştır. Yeniden fabrikalar kurulmaya başlanmış, dış finansman kaynaklarına erişim sağlanmış ve merkez bankası rezervleri güçlendirilmiştir. Tarımda makineleşme sağlanarak verim artırılmış ve karayolları projeleri öncelenerek köyler ile kentler arasındaki mesafeler kısaltılmıştır. Tüm bu gelişmelerle paralel olarak ekonominin liberalleşmesi sürecinde de oldukça önemli mesafeler kat edilmiştir.
Dahası seçimler öncesinde Demokrat Parti’nin ekonomik söylemleri ve bu söylemlerin halkta karşılık bulduğunun görülmesi üzerine iktidarda olan İnönü CHP’si bile seçimde kullanmak için toplumun faydasına bazı ekonomik düzenlemelere girişmiştir. Yani Demokrat Parti tıpkı seçim öncesinde hukuki düzenlemelerin hayata geçirilmesini sağladığı gibi ekonomi alanında da daha iktidara gelmeden icraatlarına başlamıştır.