|
‘Şişman Kadın’ kim?

“Şişman kadın sahneye çıkmadan opera bitmez” metaforu,
“şişman kadın kim”
i hiç sorgulatmaz…

Şimdi hep birlikte şişman kadının sahneye çıkmasını bekliyoruz…

Çok yerde sahne alacağı için gecikiyor…

Mesela Ukrayna’da bekliyoruz artık…

Hem ABD Başkanlık seçimleri yaklaşıyor hem de sahadaki durum gittikçe Rusya lehine dönüyor…

Son 72 saat içinde Rus ordusunun yaklaşık 100 km2’lik alanı ele geçirip, Harkiv’e doğru vaziyet etmesi yüzünden ABD ve Avrupa’da panik başladı ve Dışişleri Bakanı Blinken apar topar Kiev’e geldi…

Muştuyu da verdi; ‘silahlar yolda’. Yeter ki, kasıma kadar idare edin, yani ‘ölün’…

***

Gazze’de de ‘şişman kadın’ bekleniyor. Bekleniyor ama çözüm dar alana sıkıştığından, Tel Aviv-Washington dengelerini etkilediğinden, bir de
Ortadoğu’nun ‘gelecek tasarımında
’ nasıl rol oynayacağı yerli yerine bir türlü oturtulamadığından gecikiyor…
Irak-Suriye-İran-Türkiye
dörtgeninde de sahne alacak şişman kadın. Buradaki gecikmenin sebebi ise, dört ülkenin birbiriyle konuşmaktan çok sahnede yer beğenmeyen
dış menajerlerle
konuşmaları. Türkiye bunlara en az yüz veren ülke ama diğerleri konuştuğu için Ankara da ona göre pozisyon alıyor…
Bu vesileyle Milli Savunma Bakanı Sayın Yaşar Güler’in pazartesi gazetelere yansıyan, “Bir gece ansızın gidebilirler” sözüne de yeniden yer açalım ama
Irak özelinde değil bölgesel sahne açısından.
Yoksa
“bir gece ansızın” sadece gidecek olanları değil, gelecek olanı da imliyor…

Öyle veya böyle, şişman kadını bu salonda da seyredeceğiz…

Kafkasya-Hazar’da da şişman kadının turnesi var. Gürcistan olayları bir yanda, Azerbaycan-Ermenistan anlaşması üzerinden gelişen süreç diğer tarafta…

***

Bunları dış politika/ulusal güvenlik günlük haberleri olarak takip ediyoruz ama final sahnesi için bu olaylar sadece “alâmet”…

Kim olduğunu bulmak için birbiriyle bağlantısız görünen bir seri olayı merak etmek gerekir. Oysa olayları bildiğimiz ama tam anlamadığımız kabulüne yaslanan bu tez ilk önce “
gerçekten biliyor muyuz”
u sormalı…
Mesela, pazartesi günü Yunanistan Başbakanı Türkiye’deydi ve Cumhurbaşkanı tarafından ağırlandı. Bir seri anlaşma da imzalandı. Fakat
konvansiyonel uzlaşılar dışında stratejik olarak milim ilerlendi mi?
Ankara-Atina yakınlaşmasını/normalleşmesini
doğru bağlama oturttuk mu
acaba? Düne kadar Dedeağaç’tan Türkiye’ye saldırı beklerken nasıl/ne oldu da aniden kucaklaşıyoruz?

Şişman kadın orada işte!

***

Veya açıklanan kamuda tasarruf tedbirlerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Örtülü IMF programıdır” izahı getirdi. Bu doğru mu?

CHP liderinin IMF’e nasıl baktığı, iktidara gelirlerse IMF’le nasıl bir ilişki kuracakları konusuna kefil olmam. Ama sorusu üzerine düşünmek isterim. Gerçekten dediği gibi mi?

Öyle ise; son çeyrekte içlerinde Çin, Hindistan ve Kazakistan gibi büyük ülkelerin başını çektiği,
“en çok altın alan ülkeler” sıralamasında Türkiye nasıl birinci oldu?
Tam 30 ton! Bu IMF planlarına dâhil mi? Değilse kimin planına dâhil?

‘Altındaki’ şişman kadın kim?

***

Ekonomi alanım değil ama bu kulvar farklı. Takip vazgeçilmezdir…

Türkiye (BOTAŞ) ile ABD (ExxonMobil) arasındaki uzun vadeli sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) anlaşmasını da merakla takip/anlamak gerekiyor bence…

Belki bu başlıkta şişman kadını sahnede göremezsiniz ama kulislerinden birinin burada olduğu apaçıktır! (‘Örüntü-II’yi yazdığımda nedenlerini paylaşacağım.)

***

Demin Gürcistan dedik ya…

Olaylı günlerden geçiyor komşumuz…

Sorun, ‘etki ajanları yasası’. ‘Yabancı ülkelerin etkisindeki kuruluşlar’ tartışması var…

Benzerinin Türkiye’de yasalaşacağına dair haberler okuyoruz. Tam metin yok elimizde. Ancak şimdiden, “demokrasiye ve Avrupa Birliği kabullerine aykırı” olacağına ilişkin muhalefet duyulmaya başlandı…

Ben şimdiden diyeyim ki, “böyle bir yasa TBMM’ye gelir, hakkınca kanunlaşır ve hakkınca uygulanırsa, ki umarım olur, Türkiye’de sahne alan tüm ‘şişman kadınlar’ın nasıl şakıdığını hep birlikte izlemeye başlarız!

***

Sahne çok…

Suudi Arabistan’da Gazze olayları zamanlamasında yaşanan, daha doğrusu iddia edilen Veliaht Prens’e suikast söylencesiyle, Türkiye ziyaretinin ardından ülkesine dönüşte parlamentoyu fesheden Kuveyt Emiri olayları arasında da bir sahne var…

Bunları da İsrail-ABD-Filistin bağlamının dışında düşünemeyiz. Şişman kadın burada da var…

***

Benzeri gelişmelerin tamamı “dilin altındaki bakladır”. Sadede gelinemiyor ve şişman kadın aslında odur…

Örneğin, Amerikan F-16’larının gelip-gelmeyeceğini deli gibi merak ve takip ederiz ama “Biz bunları almaya nasıl ikna olduk, almak gerçekten iyi mi’ tartışmalarını yeterince yaptık mı” diye sormayı hemen unutur, gelirlerse de coşkuyla kutlarız…

Öyle ki, Lockheed Martin’in Genel Müdürü OJ Sanchez, Anadolu Ajansı’nı verdiği röportajda (09/05),
“Türkiye’nin son F-16 talebi bizi çok heyecanlandırdı”
açıklaması yapıverir. Hatta “zaten bizim Block 70 F-16’ların F-35’lerden çok farkı yok” mealinde sardığı dolmayı da bizim yerli matbuatın ağzına çiğnesinler için tıkayıverir…

Eh, ‘kokpitte şişman kadın’ böyle olur.

Baklalar aslında şişman kadının repertuvarıdır. Baklalar çıktıkça hangi sahnede hangi şarkıların söyleneceği belli olur…

Gelgelelim bunların ne kadarı “yurttan sesler”dir, ne kadarı “dışarı sesler”dir hemen anlaşılmaz…

Ama sonra perde açılır. Siz de görürsünüz… Şişman kadının… Kim olduğunu…

#Politika
#Siyaset
#Nedret Ersanel
2 months ago
‘Şişman Kadın’ kim?
Semmelweis Refleksi ve ekonomideki yansıması
İsveç oylaması…
‘Ve toprak bağırmadıkça kesilen bir kurban gibi’
İngiliz Yahudi medeniyetinin ölümü kimin eliyle olacak?
Ey iletişim!..