Yeni yılda sezon yeni başlıyormuşçasına yeni dizi haberleri peş peşe geliyor. Her kanalın gecede bir dizi yayınladığı gerçeğinden hareketle bunca dizi nerede ne zaman yayınlanacak diye düşünüyordum ki yeni başlayan diziler sorumun cevabı oldu. Birkaç bölüm reyting durumuna bakılacak, düşük reytingli diziler yayından kaldırılacak, yerine yenisi başlayacak! Daha önce de yazdım, niyet hikaye anlatmak olmayınca, güçlü hikaye, önerme, felsefe, dert peşine düşülmeyince dizilerin ömürlerini belirleyici tek kriter reyting listesi oluyor. Halen daha sektör hangi dizinin seyircinin neden ilgisini çekebildiğini ya da neden kayıtsız kaldığını anlayabilmiş değil! Anlamak gibi bir dertleri de yok zaten.
Cuma akşamı başlayan yeni dizi Yıldızlar Şahidim mevcut durumun en taze örneği. Güçlü oyuncuları beyaz camda bir araya getirelim, seyircide alışkanlık oluşsun gerisi kolay zihniyetinin hakim olduğu aşırı formüle edilmiş bir dizi. Başlangıç sahnesi, hikayenin gelişimi, ilk bölüm finali seyirci nasıl kaybedilir sorusuna cevap niteliğinde. Yıllar önce her bölümde birkaç şarkıya klip çekilecek yaklaşımıyla başlayan dizinin ömrü uzun olmadı. Ama o gün bugündür dizilere, popüler şarkılar eşliğinde görüntü veren başrol oyuncularının klipleri aratmayan görüntüleri eşlik ediyor. Yıldızlar Şahidim de madem bu kadar çok şarkı/müzik kullanılıyor, müziği gizli başrol olarak kullanalım mantığıyla yola çıkmış. Eski şöhret Zeyno, popstar Aras, yeni yıldız adayı Haziran olmak üzere üç ana karakter de müzikle içli dışlı, her türlü boşlukta şarkı söyleyecekler.
Kral lakaplı Fikret'in rüya sahnesi ile başladı dizi. Rüyasında, eski eşi olduğunu öğreneceğimiz Zeyno sahnedeydi ve şarkı söylüyordu. Gece yarısı telefona sarılan Fikret pop star oğluna sakın kendinden vazgeçecek kadar kimseye aşık olma dayatmasında bulundu. Yıldızların aşk hayatına dair bir dizi olduğunun altını çizdi böylece. Şöhret, sahne, yıldız olma meselelerine teğet geçeceğini de ilan etmiş oldu.
Kral Fikret'in derdini öğrenebilmek için 15 yıl öncesine dönmek gerekiyordu, dönüldü nitekim. Birkaç hafta önce Ölene Kadar dizisinde 11 yıl önceki geçmiş sahnelerinde yapılan hataya benzer bir hata yaparak. Ölene Kadar'da da 11 yıl öncesi 70'li yıllar efekti yapıyordu Yıldızlar Şahidim'de de. Zeyno ve Fikret birbirine delice sevdalı iki gençtir, Zeyno gazinoda assolistin arkasında vokal yapıyordur, keşfedilmek için geç kaldığını düşünüyordur, derken Fikret assolisti sahneden kaçırtarak seyirciyi ve patronu Zeyno'nun sesiyle tanıştırır ve hayalini kurdukları ana kavuşurlar. İlk çekle Zeyno düğün yapmayı isterken Fikret albüm yapacağını söyler. Bir sonraki sahnede Almanya'dan gelen yapımcıların teklifini geri çevirir, konuyu öğrenen Zeyno Fikret'in itirazına rağmen oğlu Aras'ı geride bırakarak teklifi kabul eder ve Almanya'ya gider. Gider ve bir daha dönemez, laf arasında geçen suçu zaman aşımına uğradı denen bir olay nedeniyle. Annesinin bırakıp gitmesini beni neden sevmiyor diye sorgulayan küçük Aras'a Fikret herkesin seni sevmesini ister misin diye sorar, kimse sen istemedikçe seni terk edemeyecek sözünü vererek oğlunu annesinin yerine kendine şöhret kölesi yapar. Sevilmek isteyen, annesinin yokluğunu şarkı söyleyerek, hayranlarıyla doldurmaya çalışan Aras, yıllar geçtikçe ne kadar yalnız ve mutsuz olduğunu fark eder ama babasına verdiği sözden geri dönemez. Ta ki konser günü Haziran'la tanışana, annesi yıllar sonra çıkıp gelene kadar.
Haziran; Aras fanı, senaryonun tabiriyle gecekondu güzeli, ilk görüşte Aras'ın kalbini çalan kız gibi klişelere kurban edilmeseymiş güçlü bir hikaye çıkabilirmiş ortaya ama orada da yine 70'li yıllar zihniyeti hakim olduğu için hikayenin önü tıkanmış. Eskiden aileler çocuklarının şarkıcı olmasına şiddetle karşı çıkardı. Bu durum 90'lı yıllardaki pop furyasından ve 2000'li yıllara damgasını vuran realiti formatlardan sonra değişime uğradı. Çok para kazananların nazara verilmesiyle birlikte şöhret ol da nasıl olursan ol yaklaşımı kabul gördü. Şimdilerde popçu topçu olmak çok revaçta. Öyle olmasaydı aileler çocuklarının ellerinden tutup yetenek yarışmalarına getirmezdi. Ekranda görünsün, keşfedilsin, çok para kazansın zihniyeti, okusun meslek sahibi olsun zihniyetini esir almazdı!
Günümüz gerçekliği görmezden gelinince güncelin uzağına düşen senaryo, naftalin kokusuna teslim olmakla kalmıyor, karakterlerin ayakları da yere sağlam basmıyor. Çünkü Yıldızlar Şahidim'in meselesi şöhret felsefesine dair aydınlatıcı, zihin açıcı şeyler söylemek/yazmak değil! Zeyno Haziran'ı nasıl şöhret yapacak; Aras Haziran aşkı hangi sınavlardan geçecek; yarım kalan Fikret Zeyno aşkında neler yaşanacak?
Aynı olay örgüsü ve karakterlerle sağlam bir senaryo yazma ihtimali varken, bildik klişeler eşliğinde aşk entrika hikayesi tercih edilmiş. Tercihler kişiye özeldir, seyirci de beğenisine beklentisine uygun yapıyor tercihini. Şöhret dünyasına dair nokta atışı tespitler yapılabilseydi şansı vardı dizinin ama şu haliyle akıbeti baştan belli!
