
Kurban ibadetiyle ilgili doğru bilinen bazı yanlışlar
Kurban Bayramı yaklaşırken, İslam dünyasında önemli bir ibadet olan kurban kesimiyle ilgili doğru bilinen bazı yanlışlar yeniden gündeme geldi. Diyanet İşleri Başkanlığı, vatandaşların dini vecibelerini usulüne uygun şekilde yerine getirmeleri amacıyla kritik uyarılarda bulundu. Diyanet, kurban ibadetiyle ilgili doğru bilinen bazı yanlışları 13 maddede açıkladı. İşte kurban ibadetinde doğru bilinen 13 yanlış.
Kurban Bayramı bu sene 6 Haziran 2025 tarihinde idrak edilecek. Kurban Bayramına az bir süre kala, birçok kişi kurban kesme ibadetinin nasıl olması gerektiği hakkındaki araştırmalarını sürdürüyor. Konuyla ilgili resmi bilgilendirme ise Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'ndan geldi.
KURBAN İBADETİYLE İLGİLİ DOĞRU BİLİNEN 13 YANLIŞ
KURBAN İBADETİYLE İLGİLİ DOĞRU BİLİNEN 13 YANLIŞ
1.
Kurban ibadetinin yerine getirilmesi için, gerekli şartları taşıyan bir hayvanın usulüne uygun olarak kesilmesi şarttır. Kesim gerçekleşmeksizin yalnızca bağışta bulunmak veya sadaka vermek kurban ibadeti yerine geçmez. Bu bağlamda “Kesimsiz kurban bağışı” vb. adlar altında yapılan bağışların hiçbir dini dayanağı bulunmamakta olup söz konusu bağışlar kurban sayılmaz. Dolayısıyla toplumumuzdaki kurban anlayışını zedeleyecek bu tür uygulamalara itibar edilmemelidir.
2.
Bir kurban hissesi yalnızca bir kişi içindir. İmkânı olmayan birden fazla kişinin, tek kişilik bir hisseye ortak olabileceği anlayışı dinen doğru değildir. Aynı hisseye birden fazla kişinin ortak olması halinde kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Bu bağlamda vekâletle kurban kesen kuruluşlar kendi adlarına değil, sadece vekâlet veren kimseler adına kurban kesebilirler.

3.
Kurbanlık hayvanın taşıması gereken vasıflar ve kesimle ilgili diğer hükümler, bütün kurban çeşitlerinde aynı olup çeşitli gayelerle veya şükür niyetine kurban edilecek hayvanlarda, yaş gibi bazı şartların gerekli olmadığı inancı yanlıştır.
4.
İnsanların bir araya gelerek topluca Hz. Peygamber adına bir kurban hissesine girmeleri şeklinde bir uygulama dinimizde mevcut değildir. Dolayısıyla dinî duyguların istismarına yönelik bu tür uygulamalardan uzak durulmalıdır.
5.
Dinimizde kabir kurbanı veya ölü kurbanı adıyla bir kurban türü bulunmamaktadır. Ölenin vasiyeti yoksa onun adına udhiyye kurbanı kesilmesi gerekmez.
6.
Kurban kanının, alna veya araba tekerleği gibi eşyalara sürülmesi inancı doğru değildir.
7.
Evli olmayan kimselerin -gerekli mali imkâna sahip olsalar da- kurban kesemeyecekleri anlayışı yanlıştır.
8.
Kurban kesim işlemini kadınların yapamayacağı anlayışı doğru değildir. Kesme becerisine sahip olan kişi, erkek olsun kadın olsun, kurban kesimini gerçekleştirebilir.
9.
Büyükbaş bir kurbanlığın hissedar sayısının mutlaka 3, 5, 7 gibi tekli sayılarda olması gerektiği anlayışı doğru değildir. Bir büyükbaş hayvana yedi kişi ortak olabildiği gibi altı kişi de ortak olabilir. Önemli olan her birinin hissesinin yedide birden az olmamasıdır.
10.
Kurbanlık hayvanın gerekli yaşını tamamladığı halde henüz kapak atmamış (sığır cinsi hayvanlarda ön kesici süt dişlerinin dökülüp kalıcı ön kesici dişleri çıkmamış) ise kurban edilemeyeceği şeklindeki anlayış doğru değildir. Zira belirleyici olan, kurbanlık hayvanın gerekli yaşı tamamlamış olmasıdır. Hayvanın yaşının tam olarak tespit edilemediği durumlarda ise kapak atmak gibi alametlere itibar edilebilir.

11.
Kurban etlerinin mutlaka yedi fakire dağıtılması gerektiği şeklindeki anlayış doğru değildir. Kişi udhiyye kurbanını kestikten sonra bunun bir kısmını ihtiyaç sahiplerine, bir kısmını akraba ve komşularına verdikten sonra geriye kalan kısmını kendi evi için kullanabilir. Bu hüküm adak olmayan udhiyye kurbanlarıyla ilgilidir. Vekâletle kurban kesen kuruluşların da udhiyye kurbanlarının etlerini söz verdikleri yerlerin dışına dağıtmamaları, vekâlete aykırı davranmamaları gerekir.
12.
Kurbanlık hayvana ortak olanların bazılarının adak veya akika niyetiyle kurbana iştirak etmesinin kurbana engel olduğu şeklindeki anlayış hatalıdır. Ortakların her birinin niyetinin Allah rızası için kurban kesmek olması, kurbanın geçerli olması için yeterlidir.
13.
Seferî (yolcu) olanın kestiği kurbanın geçersiz olduğu anlayışı doğru değildir. Bir kimsenin, misafir olarak gittiği köyünde veya başka bir yerde kestiği kurban geçerlidir. Bu şekilde kurban kesen kişinin, daha sonra yaşadığı yere dönünce yeniden kurban kesmesi gerekmez.
#Kurban ibadeti
#Kurban kesimi
#Doğru bilinen yanlışlar
#Diyanet