|

ABD ikiye bölündü

ABD’deki başkanlık yarışı bölünme ve kutuplaşmayı zirveye çıkardı. Birçok eyalette seçmenler sokağa çıktı. Biden taraftarları “Oyların tamamı sayılsın” sloganları atarken postayla gelen oylarda sahtekarlık olduğunu düşünen Trump taraftarları sayımın durdurulmasını istedi. Zafere yakın Biden’in anketlerin aksine sadece %1-2’lik farkla ipi göğüslemesi kutuplaşmış ülkede işinin zor olacağını gösteriyor.

Aybike Eroğlu
00:00 - 6/11/2020 Cuma
Güncelleme: 09:11 - 6/11/2020 Cuma
Yeni Şafak
Arizona ve Michigan’da oyların yeniden sayılmasını isteyen Trump taraftarları seçim merkezinin önünde toplandı. ABD medyası göstericilerden bazılarının silahlı olduğuna dikkat çekti. Portland’da Trump karşıtı gösterilerde polis 10 kişiyi gözaltına aldı. Şiddet olaylarını önlemek için Ulusal Muhafızlar görevlendirildi.
Arizona ve Michigan’da oyların yeniden sayılmasını isteyen Trump taraftarları seçim merkezinin önünde toplandı. ABD medyası göstericilerden bazılarının silahlı olduğuna dikkat çekti. Portland’da Trump karşıtı gösterilerde polis 10 kişiyi gözaltına aldı. Şiddet olaylarını önlemek için Ulusal Muhafızlar görevlendirildi.

ABD’deki seçimler mevcut Başkan Donald Trump ile Joe Biden arasında kıyasıya bir rekabete sahne oldu. Resmi olmayan sonuçlara göre Biden, 270 delegeyle başkanlık koltuğunu kazanmaya çok yakın.

  • Dünyanın adeta kilitlendiği seçimlerin Türkiye’ye yansımasını uzmanlara sorduk.
    Türkiye’ye bugüne kadar 4 kez gelen Biden’ın, başkanlık koltuğuna oturmasının Türkiye için olumlu bir adım olacağını belirten uzmanlar, Trump döneminde bir türlü durulmayan ilişkilerin NATO çerçevesinde yeniden inşa edileceğini belirtiyor.

İKİLİ İLİŞKİLER NORMALLEŞEMEMİŞTİ

Trump’ın çok istikrarsız bir başkan olduğunu hatırlatan Uludağ Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, “Joe Biden’ın başkanlık sürecinde Türkiye’nin olumsuz etkilenmeyeceğini düşünüyorum.
Türkiye-ABD ilişkileri Trump döneminde de bir türlü normalleşememişti. Trump yönetimi F-35, S-400 ve Halkbank gibi konuları sürekli canlı tutarak Türkiye üzerinde baskı uygulamayı tercih etti.
Yaptırım kartını sürekli açık tutarak Türkiye ekonomisini baskı altında tutmaya çalışıyor, piyasalar ise ABD ambargosuyla karşılaşacağız diye hep temkinli davranıyordu” dedi.

‘NEREDE KALMIŞTIK’ DİYECEK


  • Trump döneminde yaşanan olaylara dikkati çeken Arı, “Suriye’de PKK/PYD’ye destek Trump döneminde arttı. İsrail’in başkent meselesi, FETÖ’nün iadesiyle ilgili somut adım atılmaması, ABD’deki Filistin ofisinin kapatılması gibi konular ciddi handikaptı.
    Biden, Suudi Arabistan ve BAE’yle ilgili olumsuz bir tutum içinde. Son dönemde 15 Temmuz da dahil çeşitli operasyonların arkasında BAE var, Biden’ın bu tutumu Türkiye’yi rahatlatabilir. ABD hem Rusya hem de Türkiye ile aynı anda gerginliği sürdüremez. NATO’yu merkeze alan ve güçlendiren Rusya’yı etkisizleştirmek isteyen bir ABD, Türkiye’ye gelip ‘nerede kaldık’ diyecek, buna mecbur.
    Amerika’nın Türkiye’yi gözden çıkarması mümkün değil. Bu yüzden Biden, Erdoğan’ı sevmese bile Erdoğan’ın başında olduğu Türkiye’yle iyi geçinmek zorunda” diye konuştu.

Seçim sonuçlarına karamsar bakmayın

  • Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Alaeddin Yalçınkaya, “Suriye’de M-4 karayolunun kuzeyinde bir Kürt devleti kurulmasının temelleri bir önceki ABD Başkanı Barack Obama döneminde atılsa da büyük adımlar Trump döneminde atıldı. Bu başta olmak üzere pek çok olumsuz şey Trump döneminde oldu.
    Beyaz Saray’da kim olursa olsun Pentagon baskısı ağır gelir. Bunu kesinlikle unutmamak gerekir. Ancak Trump’ın Türkiye’yi bölgede ilgilendiren konularda, biz karışmıyoruz dese dahi lobilerin oylarını almak uğruna yaptığı çalışmalar oldu. Sonuçlara karamsar bakılmamalı. Türkiye her halukarda kendine has bir dış politikası olan bir ülke ve işbirliği yapmanın çaresine bakılmalı.
    Biden, NATO’yu güçlendirmek isteyen bir siyasetçi. Trump ise niye masraf yapalım mantığıyla hareket ediyordu. NATO’yu güçlendirmek demek, Türkiye’ye daha çok önem vermek demektir” dedi.

Süreç böyle işleyecek

  • ABD Anayasası’na göre, başkan seçimlerinde sorun yaşanması halinde Yüksek Mahkeme ve Kongre’nin devreye girmesi öngörülüyor.
    Kongre’nin anayasal sorumlulukları arasında ise Seçici Kurul oylarının sayılması da var. Kongre’de normal şartlar altında sembolik ilerleyen bu süreç, üç aşamada gerçekleşiyor.
    Bu yıl itirazların sürmesi halinde bu sürecin de sıkıntılı geçmesinden endişe ediliyor. İlk etapta, eyaletlerin yapılacak itirazları karara bağlaması için 8 Aralık’a kadar vakti olacak.
    Eyaletlerin bu itirazları çözdükten sonra Seçici Kurul’a göndereceği delegelerin oy kullanma tarihi ise 14 Aralık. İkinci aşamada yeni seçilen Kongre’nin her iki kanadı da Seçici Kurul oylarını saymak üzere, 6 Ocak’ta Senato’nun da başkanı olan Başkan Yardımcısı Mike Pence başkanlığında ortak bir oturum düzenleyecek.

#ABD
#Biden
#Trump
3 yıl önce