Trabzonspor Teknik Direktörü Ünal Karaman, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında ligdeki zirve yarışı, hafta sonunda oynayacakları Beşiktaş maçı ve genç futbolcular hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Karaman, göreve geldiği günden itibaren şampiyonluk sözünü hiçbir zaman dillendirmediğini belirterek, “Benim ağzımdan bu sezon için asla bu kelimeyi duyamayacaksınız. Biz nereye gittiğimizi, ne yaptığımızı biliyoruz. Ne olduğumuzun ve yeteneklerimizin de farkındayız. Biz bir mücadele veriyoruz. Kulübümüzün ekonomik yapısı ve oyuncularımızın zihinsel yapısı ortada iken biz mücadele verdik. Bu mücadelenin içerisinde önemli bir kesim her ne kadar görmese, saygı duymasa, zaman zaman bizi kırıp dökseler de biz yine kendi doğrularımızdan taviz vermeyeceğiz. Uzun vadeli hiçbir sözü benim ağzımdan duymayacaksınız. Ama geldiğim ilk gün de söyledim, ‘Ben bu Trabzonspor’u şampiyon yapmadan bir yere gitmeyeceğim’ diye. Bu da bir hazırlık gerektirir. O hazırlığı yaptığınızda elbette ki Trabzonspor gereğini yapacaktır. Bu sezon kazanmaya devam edeceğiz, onun çabası içinde olacağız. Gidebildiğimiz nokta bizim için ulaşılacak son noktadır. Onu hep beraber bekleyip göreceğiz” dedi.
Hafta sonu oynanacak olan Beşiktaş maçının her iki takım için de zor bir karşılaşma olacağını söyleyen Karaman, “Ben bu ligde oynadığımız hiçbir müsabakayı bir diğerinden farklı görmüyorum. Belki Rizespor maçı Beşiktaş maçından çok çok daha zor olabilir. Sizin bir hazırlığınız olmazsa fiyaskosunuz. Sonuçta her maç 3 puan üzerinden oynanıyor ve değerlendiriliyor. Son final maçı olur da kazananın şampiyon olacağı bir maç olur onun değerlendirmesini yapabiliriz. Beşiktaş bu ülkede son derece saygı duyduğumuz bir camia. Başında da içimizden biri var. Son derece saygı duyduğumuz, değer verdiğimiz bir hocamız var. Onlar açısından da bizler açısından da zor bir müsabaka olacak. Hedefimiz iyi futbol oynayıp, iyi temsil etmek. Sonucu hep beraber göreceğiz” diye konuştu.
Genç oyuncuların gösterdiği başarılı performansa da değinen Karaman, futbolcuların alacak daha çok mesafeleri olduğunu ve bunun için de çok çalışmaları gerektiğini kaydederek, “Genç futbolculara ben güvenmeyeceğim de kim güvenecek? Biz de çok genç yaşta milli takım formasını giymiş ve bize güvenen insanları mahcup etmemeye çalışmışız. Her şeyin olgunluk zamanı var. Mutlaka bir kriz ortamı varsa ortada bir fırsat vardır. Bu kardeşlerimiz bunu değerlendirdiler gibi düşünülebilir. Ancak şu anda yolun başındalar. Her gün antrenmanda öğrenmeye devam edecekler, maçta yeni tecrübeler yaşayacaklar, kısmen acıyı, ihaneti görüp yaşayacaklar. Bununla büyüyecek ve Trabzonspor’a inşallah uzun yıllara hizmet edecekler. Bu elbette son değil. Bizim 17 yaş takımından da izlediğimiz ve gözüme batan oyuncular var. 19 ve 21 yaş takımımızda da var. Alacakları çok mesafe, gidecekleri çok yol var. Akıllı olup acıyla yüzleşecekler, daha çok üzerine koyup devam edecekler” ifadelerini kullandı.
Bordo-mavililerin teknik direktörü Ünal Karaman, Trabzonspor’da kadro dışı kaldıktan sonra alacakları için Türkiye FutbolFederasyonu’namüracaat eden Burak Yılmaz ve Onur Kıvrak ile ilgili de gerekli açıklamaların kulüp yönetimi tarafından yapılacağını söyledi. Burak ve Onur’un devre arasında takıma dönme ihtimali sorulan Karaman, “Bu iki futbolcu ve belki daha sonra transfer dönemi içerisinde yakın gelecekte belki aramızdan ayrılacak arkadaşlar olabilir” dedi.
Teknik direktör Ünal Karaman, Türkiye’de futbolun iyi bir yere gitmediğini söyledi. Tecrübeli çalıştırıcı, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Bildiğimiz anladığımız başka bir mesleğimiz yok. Türk sporunun iyiye gitmediğini görebiliyoruz. Toplumsal bir yozlaşma var maalesef. Bu yozlaşmanın içinde biz de ucundan kıyısından tutunmuş durumdayız. Biz de belki arzu edilen mesajları verebilen pozisyonda olamadığımız için ben kendimi de bu pozisyonun içerisinde suçlu addediyorum. Son zamanlarda tesis yapmaya gayret ediyoruz. Bu belki Milli Eğitimle bir plan program dahili içerisinde dikkate alınıp çok erken yaş grupları içerisinde çocukların spor yapabilecekleri alanların tesis edilmesi için daha çok sosyolojik ve geniş kitlelere hitap edebilecek bir yapı içerisinde değerlendirilebilir.”
