|
Değişen tüketim alışkanlıkları kalıcı mı?

Koronavirüsle birlikte hayatımızın birçok alanında köklü değişimler yaşanıyor. Bu değişimlerin evde kalma zorunluluğu nedeniyle dayatıldığını (paternal dayatma) biliyoruz. Pandeminin ne zaman sona ereceği belirsizliğini korumakla beraber birçok fütürist kriz sonrasında hayatımızın nasıl değişebileceğiyle ilgili tahminler yapıyor.

Tarihsel tecrübeler bir salgın beraberinde toplum hayatında önemli değişiklikler getirebileceğini göstermiştir. Büyük veba salgınından (kara ölüm, 1347-51) sonra bir grup insan zevk ve eğlenceyi seçip umursuzca bir yaşamı, diğer bir grup insan ise dünyadan uzaklaşmayı (münzevi bir hayat) daha tercih etti.

Söylemek istenilen, koronavirüs salgını ile birlikte hayatımızda normal olan alışkanlıklardan farklı davranışların benimsendiği ‘yeni normal’e geçileceğidir.

Günlük yaşantımızda, tüketici olarak alışveriş yapma biçimlerinde ve perakendecilerin satış tekniklerinde köklü değişiklikler yaşanmakta, salgın sonrasında değişen alışkanlıkların bir kısmının kalıcı olacağı düşünülmektedir. Bu yazıda daha çok tüketim eksenli davranış değişiklikleri değerlendirilmeye çalışılacaktır.

**

Pandemi başta tüketim olmak üzere bütün yaşam tarzımızı değiştirdi. Zamanımızı geçirme şekli, tüketim alışkanlıkları, satın alma yöntemi, ödeme sistemleri, yaşam önceliklerimiz ciddi değişimlere uğradı.

Tüketiciler, geçmişte çevrimiçi (e-ticaret) olarak satın almadığı çok sayıda yiyecek ve sağlıkla ilgili ürünleri şimdi satın alıyor. Geçmişte online yemek siparişi verme konusunda gönülsüz olan kişiler artık faydalarını görmeye başladılar.

Koronavirüsle mücadele kapsamında mağaza ziyaretleri azaldı ve e-ticaret harcamaları aşırı şekilde arttı.

Tek kullanımlık eldivenler, dezenfektan, maske, çamaşır suyu v.s. gibi temizlik ürünleri tüketimimizde ilk sıraya yerleşti. Tabii ki başta ekmek olmak üzere temel gıda ürünleri talebi de hızla arttı.

Örneğin, bizde bedelsiz verilen yüz maskesi satışları ABD’de mart ayında yılın başlangıcına göre % 800’den fazla arttı. El dezenfektanı - bulunabildiğinde - dünya sağlık örgütünün acil durumu ilan etmesinden sonra 181 kat daha yüksek oranda satılmış.

Mart ayında, tek kullanımlık eldivenler, Mart 2019’a kıyasla e-ticaret satışlarında % 670’lik bir artış göstermiş. Çok az bir kısmı ABD için örneklenen bazı ürünlerin satışlarındaki aşırı artışlar ülkemiz ve diğer ülkeler için de geçerli.

Tüketicinin çevrimiçi (online) alışverişteki konforu arttıkça ve teknoloji yaygınlaştıkça, perakende işinin dijital tarafı önceki projeksiyonlardan çok daha hızlı büyüyeceği görülmüştür.

**

Perakendeciler normal zamanlarda üreticilerin talebi üzerine ihtiyaç duydukları envanteri almaya alışmışlar.

Mevcut kriz perakendecilerin ve üreticilerin, zayıf stoklama arzusunun talep dalgalanmalarını dengelemesi için (zaman zaman mal kıtlığı yaşamaları nedeniyle) dijital tedarik zinciri operasyonlarını iyileştirme ihtiyacını ortaya koymuştur. Bunun için otomasyona yönelmeliler.

Yapay zeka odaklı çözüm, perakendecilerin operasyonlarını anında ve sonsuz bir şekilde ölçeklendirmelerine imkan verir ve finansal bir garanti sağlar.

Tüketicilerin kriz geçtikten sonra mağazalara, alışveriş merkezlerine ve sosyal buluşma yerlerine dönecekleri kesin. Bununla birlikte kriz, perakendecileri, öncelikle mağazalara çekmeye odaklanma yerine, sanal deneyimler sunma ve çevrimiçi alışverişi artırma arayışına itecektir.

Tüketici davranışını değiştirmek zor bir iştir ve değişimi etkili bir şekilde yönetemeyen markalar kaçınılmaz olarak zorluklar yaşayacaktır.

**

Nakit para virüs için potansiyel bir vektör (hastalık taşıyıcı-Çin’de yapılan bir araştırma virüsün 17 gün kağıt para üzerinde kalabildiği tespit edilmiş) olarak görülüyor. Bu durum, dünya çapında dijital ödeme mekanizmalarının daha hızlı benimsenmesini teşvik ediyor.

Koronavirüs ile birlikte dijital para kullanma alışkanlığının yaygınlaştığını, e-ticarette online ödemeler yapıldığını biliyoruz.

Virüsten sonra ne olacağını kestirmek oldukça güç olmakla birlikte; dijital ödemelerin daha yaygınlaşacağı ve yeni dijital paraların piyasaya gireceği net olarak söylenebilir.

**

Yukarıdaki gelişmelerden de anlaşılabileceği gibi tüketim hayatında en önemli değişiklik dijital sektörde gerçekleşiyor. Teknoloji tecrit edilmiş insanın en büyük müttefiki olduğunu kanıtladı.

Salgın döneminde fiziksel emeğe güvenmek zorunda kalmanın dezavantajları otomasyonda daha fazla genişleme olacağını göstermektedir.

Tüm gelişmeler: insan kimliğimizi ve doğamızı yeniden tanımlama gereğine işaret ediyor.

#Salgın
#Koronavirüs
#Tüketim
#Alışkanlık
#Ticaret
4 yıl önce
Değişen tüketim alışkanlıkları kalıcı mı?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset