|
Amna Nawaz’a ders

Zaman zaman
Kılıçdaroğlu’nun
bir ara kaybolduğu fıkra gibi ‘ABD gezisi’ni aklımıza getiren
Cumhurbaşkanı Erdoğan
’ın, ABD’de ilişki yönetimi ve mesaj zenginliğiyle akıllara kazınacak ziyareti sırasında
PBS News Hour
için
Amna Nawaz
hanıma verdiği röportaj özellikle dikkatleri üzerine topladı. (Tamamı için: https://www.youtube.com/watch?v=UTwdGz5brKU)
Söyleşide, Avrupa Birliği’nden, Türkiye’nin ABD ve Rusya ilişkilerine kadar birçok konu ele alındı. Cumhurbaşkanı tüm sorulara Türkiye’nin tezleri doğrultusunda en etkili mesajları verdi… Ancak herkesin dikkatini çeken ve gündeme oturan nokta; röportajı yapan hanımefendinin Erdoğan’a şu an hapiste olan
Demirtaş
ve
Kavala
’nın durumunu sorması, provokasyonu geliştirerek daha da ötesine geçip hapiste olup olmadıklarını sorgulamasıydı (9. Dakika)…

Sayın Cumhurbaşkanı, yaratılan bu büyük fırsatı değerlendirmekte tereddüt etmedi ve onu tanıyanların beklediği tavrı sergilemekte hiç gecikmedi:

Soru hatırlayalım:
“Ülkenizde yüksek profilli tutuklamalar ve yakın zamanda verilen bazı cezalar var. Sedef Kabaş adında eski bir gazeteci tweet atarak size hakaret ettiği iddiasıyla dava açıldı. Daha Nisan ayında. Ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala adında bir aktivist ve 2016’dan beri hapiste olan bir diğer muhalif siyasetçi Selahattin Demirtaş vardı… Bu insanlar tarafından tehdit ediliyor musunuz?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cevabıysa çok netti:
“Sizi neden bu kadar ilgilendiriyor? Türkiye bir hukuk devletidir, hukuk devletinde bu tür kararları yargı verebilir, müsaade edin de yargının verdiği kararlara saygı duyalım. Benim işim gücüm yok da, yargının görevini mi yapacağım. Türkiye’de Gezi Olayları olmuştur. Bu gezi olaylarında bu söylediğiniz zat, finansörlüğünü yapmıştır. Aynı şekilde Demirtaş’la ilgili, 200’ü aşkın insanın ölümüne neden olan bir teröristtir kendisi. Bu teröristle ilgili kararı da aynı şekilde yine yargı vermiştir. Bu karara saygı duymanız lazım.”
Amna Nawaz sözünü kesmeye kalkınca da kendisine gerekli ders verildi:
“Kesme, kesmeye hakkın yok, kesemeyeceksin saygı duyacaksın. Amerika’nın yargısı yargı da Türkiye’nin yargısı yargı değil mi? Türkiye’nin yargısına da saygı duymaya mecbursunuz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurt dışında verdiği röportajlarda hali, tavrı, sorulara cevap verme şekli ve kendinden emin duruşu zaten her seferinde dünya basınında sıcak gündemde yerini buluyor. Muhalifler bile şapka çıkarıyorlar kendisine. 2009’da “One Minute!”; 2013’teki “Dünya beşten büyüktür” cesaret gerektiren ve kamuoyunun tüm ilgisini çeken çıkışlardı.

Bu kez yukarıda sözünü ettiğimiz söyleşi sırasında yeni bir zirve yakalandı…
“Batı'ya ne kadar güveniyorsam Rusya'ya da o kadar güveniyorum”
mesajının Batı tarafından hazmedilmesi pek kolay olmayacağa benziyor… Türkiye’nin dış politikada izlediği yaklaşımı, Batılılar kadar bizdeki batı kafalı, zihinleri vaftizlenmiş yerli ancak milli olmayan kafalar da hazmedemiyorlar… O da başka…

Günün sözü

"İletişim güçtür, iletişimi etkili kullanabilenler, kendilerinin dünya deneyimlerini ve dünyanın onlar üzerindeki deneyimlerini değiştirebilirler."

Anthony Jay Robbins

Gözümüze takılanlar…
Elon Musk
, X kullancılarını endişelendiren ve kullanıcıları ikilemde bırakan bir açıklama yapmış. “Ücretli bir sistem, sahte hesapları ortadan kaldırmanın en iyi yoludur” diyerek platformun ücretli hale gelebileceğini belirtmiş. Ancak ücretin ne kadar olacağı veya uygulamanın ne zaman başlayacağı konusunda ayrıntı vermemiş. Musk’ın açıklaması, X’in gelecek planları hakkında spekülasyonlara da yol açmış. Bazı sosyal medya kullanıcıları, bunun sadece anlık bir yorum olduğunu X’in ücretsiz olarak yoluna devam edeceğini düşünürken, diğerleri ise daha katı bir ücretlendirmeye gidileceğini ileri sürüyorlarmış.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birkaç gün evvel Alibaba Grup Başkanı
J. Michael Evans
ile son dönemde yasalar konusunda yürüttüğü lobi faaliyetleriyle de gündeme gelen Trendyol Grup’un Başkanı
Çağlayan Çetin
'i kabul etmiş. Evans, Erdoğan’a gelecek dönemde Türkiye’ye 2 milyar dolar yatırım yapmayı planladıklarını açıklamış.
Marketing Türkiye
’nin yayınladığı araştırmaya göre, tüketicilerin favori bulaşık makinesi ve çamaşır makinesi markaları
Arçelik
ve
Bosch
’muş. Elektrikli süpürge grubundaysa uzun süredir tüketicinin beğenisini kazanan
Dyson
birinci gelmiş. En hijyenik çamaşır deterjanı markası açık ara farkla
Ariel
seçilmiş. Çamaşır suyu kategorisinde
Domestos
%70 gibi yüksek bir oranla liderliğini korumuş. Bulaşık makinesi deterjanı konusunda
Fairy
ve
Finish
eşit oranları paylaşırken, elde yıkama içinse en hijyenik bulunan marka olarak
Fairy
seçilmiş. Yüzey temizleyicilerindeyse
Cif
bir numarada yer almış.
“What The Fanta?”
sloganlıyla 2022 yılından bu yana yürüttüğü gizemli tat bulma kampanyasıyla merak uyandırmak isteyen
Fanta
, klasik ‘sarı kola’ çizgisinden çıkarak, Cadılar Bayramı’na özel bir tat ve ambalaj üreterek dahil olmak istemiş. Sosyal medya hesaplarından, ürkütücü bir evin içinde ürkütücü tasarımıyla bir anda tüketicinin karşısına çıktığı bir reklam yayınlamışlar. İçeceğin siyah ambalaj tasarımı üstünde Cadılar Bayramı’na özel örümcek ağları kullanılmış. Ayrıca her etiketin arkasına QR kod koymuşlar, böylece tüketiciye lezzeti tahmin yürütme ve ödül kazanma imkânı sunmuşlar. Tabii ki bütün bunlar Hristiyan kültürünün egemen olduğu ülkelerde gündeme gelmiş. Her ne kadar İstanbul’da Nişantaşı – Etiler – Bağdat Caddesi üçgeni içinde kalan semtlerde Cadılar Bayramı kutlamalarına rastlansa da, böylesine geniş kitlelere hitap eden tüketim markaları hedef kitlenin kültür ve değerlerine saygı duymaya çalışırlar… Her ne kadar Müslüman mahallelerinde salyangoz satmaya kalkan bazı gafiller zaman zaman ortaya çıksa da…
#Ekonomi
#Siyaset
#Politika
#Ali Saydam
3 ay önce
default-profile-img
Amna Nawaz’a ders
‘Goyimler’ olarak İsrail’den ne bekliyoruz?
Filistin’in Kimliğini Çizen Ressam: Walid Abu Shakra
Süleymaniye Camii haziresindeki hazineler
Soykırım’ın cephaneliği..
Büyük Balkan seyahati-6: Balkanlar patlamaya hazır bomba!