|
Etkili bir iletişim aracı olarak ‘yemin’…

Yemin konusu, insanlık tarihi kadar eskidir; belki daha bile eski… Hatta insanlar arasındaki ilk yeminin Kur’an-ı Kerim’in Mâide Suresi’nin 27. ve 28. ayetlerine göre Kabil ile Habil arasında geçtiği belirtilir.

En koyu inançlısından en sekülerine kadar din ve devlet ilişkilerine yansımış, nihayetinde halkın güncel diline pelesenk olmuştur… Dünya üzerinde devlet ve/veya ülke yönetimini devralan kişilerin yemin etmeyenine rastlamak mümkün değildir.

Bizde de milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı, ancak yemin ettikten sonra yasal görevlerini devralabilirler. Askerlikteki yemin töreni de Türk erkekleri ve aileleri için önemli bir eşiktir.

AK Parti bu kez büyük bir değişikliğe gitmiş ve 31 Mart yerel seçimlerini kazanacak belediye başkanları için bir yemin metni hazırlamış.

Bu sadece bir iletişim aksiyonu mudur; yoksa uygulamada Demokles’in kılıcı görevi görecek ağırlıkta bir vaat midir?..

Evet, tabii ki ikincisi…

Yeminlerle ilgili sonuçları gözden geçirelim… İnsanları ne kadar bağladığını bir düşünelim… “Senin namusun, şerefin var mı?!” noktasına kadar işin götürüldüğünü hatırlayalım…

AK Parti İBB Başkan adayı Murat Kurum, yeminini, seçilmeyi beklemeden etti.

Kurum, Serhat İbrahimoğlu moderatörlüğündeki, Nedim Şener, Mete Yarar ve hasbelkader benim de katıldığım tvnet’te yayınlanan “Net Bakış Özel” programında ayağa kalktı, ceketini ilikledi ve o anlamlı yemini okudu:

“Doğruluk ve dürüstlükten ayrılmayacağıma,

Hemşehrilerimiz arasında hiçbir ayrım yapmayacağıma,

Anayasa ve yasalardan ayrılmayacağıma,

Kamu kaynaklarını namusum ve şerefim bilerek amacı dışında harcanmasına göz yummayacağıma,

Dezavantajlı kesimleri gözeteceğime,

Sosyal politikaları güçlendireceğime,

Belediye hizmetlerinin gecikmeden ve kaliteli şekilde icrası için azami gayret sarf edeceğime,

Belediye hizmetleri karşısında herkesin eşit olduğu gerçeğinden hareketle adaletten şaşmayacağıma,

Emaneti hakkıyla ve layıkıyla taşıyacağıma,

Milletim, hemşehrilerim ve tarih önünde namusum, şerefim ve kutsal kitabımız üzerine yemin ederim.”

İletişimde ‘benzersiz değer önermesi’ (unique value proposition) denen durum aşağı yukarı budur… Benzersizdir; çünkü taklit edilemez, edilse de orijinalinin reklamı anlamına gelir. Değerlerle ilgilidir; çünkü pek çok değere odaklanmış olmasının yanı sıra inanç üzerine de yoğunlaşır. Önerme, yani teklif, tek yönlü ve asimetriktir; bu bağlamda intihar ve istifa ile karşılaştırılabilecek ağırlıktadır.

Ezcümle, ajans belediyeciliği gibi ‘PR yapmak’ adına ortaya atılmış, uydur kaydır bir ‘spin doctor’ (fırdöndü PR’cı) numarası değil, son derece ciddi ve etkili bir taahhüttür.

Yolunuz açık olsun Sayın Başkan…

Günün sözü

“Şeref, erdemin parmağına taktığı bir pırlanta yüzüktür.”

Voltaire


Gözümüze takılanlar…

- Kendisiyle, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’nun (TURİNG) bir etkinliğinde karşılaştık; Prof. Dr. Oktay Belli… Çalışmalarına hayranlıkla tanıklık ettiğimiz Hoca’nın TURİNG tarafından yayınlanan “Her Yönüyle Ani” adlı eserini de böylece edindik… Tarihe ışık tutmak böyle bir şey olsa gerek… TRT’nin “Alparslan: Büyük Selçuklu” dizisinde sıklıkla adı geçen “Ani” üzerine yazılmış kitabı, aldığım gibi bizim oğlana götürdüm. Birlikte izlediğimiz dizide anlatılanları bir de tarih boyutunda incelemesi çok iyi olacak.

- Eyüpsultan Belediyesi açıklamış… İlçede saçak parseller olarak adlandırılan Akşemsettin, Çırçır, Yeşilpınar ve Karadolap Mahalleleri’ndeki 6 bin 500 konut için “Yerinde Dönüşüm” adıyla hayata geçirilen kentsel dönüşüm projesi devam ediyormuş. Bu kapsamda 36 yıllık Öğretmenler Sitesi, yerinde dönüşümle 388 birimden oluşan, depreme dayanıklı ve modern bir yapıya kavuşacakmış. Sitenin temel atma törenine Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy da katılacakmış. Pek çok siyasetçinin, iş insanın içine düştüğü bir hatadır “Yapıyoruz, her şey ortada. O hâlde anlatmaya ne gerek var” düşüncesiyle hedef kitlenin duruma hâkim, bilgiye hasıl olduğunu zannetmek… Eyüpsultan Belediyesi Başkanı Deniz Köken’i kutlarız… O bu hataya düşmemiş ve iletişimini her zamanki gibi güçlü tutmuş…

- Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi, Hava ve Uzay Hukuku Uzmanı Doç. Dr. İlyas Gölcüklü, “Türkiye’nin uzay yarışında öncü olması için iç mevzuatın oluşturması şart” demiş. Ticari şirketlerin uzay çalışmalarına dâhil olabileceği düşünülmeden yapılmış Birleşmiş Milletler antlaşmaları ve düzenlemeleriyle yetinilmeden, bir sonraki adıma hazırlanılması gerektiğini belirten Gölcüklü, bu çerçevede Ulusal ve Ticari Uzay Programları Kanunu ya da Ticari Uzaya Fırlatma Kanunu gibi kapsamlı bir Uzay Kanunu yapılmasını önermiş (Selin Sinangil). Türkiye Uzay Ajansı’nın ‘insanlı ilk uzay misyonu’ çerçevesinde Astronotumuz Alper Gezeravcı’yı heyecanla takip ediyoruz. Türkiye’nin odağındaki bu konu hakkında açıklamalar, iletişim faaliyetleri bağlamında ‘gündem yönetimi’ olarak adlandırılır. Doğru değerlendirilirse tanınma ve beğeniye olumlu katkı yapabilir, itibarı etkileyebilirler.

- Boyner ve döngüsel ekonomi girişimi Nivogo, 2021’den bu yana çeşitli sebeplerle satışa sunulamayan 1 milyona yakın ürünü yenileyerek ekonomiye kazandırmış. Böylece 8 milyar litre su kullanımının ve 10 milyon kilogram karbon emisyonunun önüne geçilmiş (Berfin Anastasiya Doğu, Artı).

#Toplum
#Siyaset
#Ali Saydam
3 ay önce
Etkili bir iletişim aracı olarak ‘yemin’…
Kamu yönetiminde bölüşüm sorunu ve çözüm yöntemi
Başıboş köpek sorunu nasıl çözülür?
Gazze yanarken Hac ve Umre
Fiîlî işgalden zihnî işgale kapitalizmin insanı ve hakikati yok ediş serüveni… 
Yeni anayasa tartışmaları ve siyasetin normalleşmesi