Her işte bir hayır vardır, lise olaylarında olduğu gibi…

04:0025/12/2025, Perşembe
G: 25/12/2025, Perşembe
Ali Saydam

“Okul yöneticileri; okulun iklimini, öğrenme kültürünü ve öğrenci deneyimini belirleyen kilit aktörlerdir. Ancak Türkiye’de okul yöneticiliği, uzmanlık gerektirmesine rağmen hâlâ güçlü ve ortak bir mesleki profil üzerinden kurumsallaşabilmiş değildir.” Yukarıdaki tespit, ülkenin temel meselelerine ‘yenilikçi katma değer’ getirmek üzere yoğun bir çalışma yürüten Enstitü Sosyal’a ait… Enstitü bu kez Doç. Dr. Turgay Öntaş ve Dr. Münibe Zeynep Yılmaz’ın kaleme aldıkları “Türkiye’de Okul Yöneticisi Profili”

“Okul yöneticileri; okulun iklimini, öğrenme kültürünü ve öğrenci deneyimini belirleyen kilit aktörlerdir. Ancak Türkiye’de okul yöneticiliği, uzmanlık gerektirmesine rağmen hâlâ güçlü ve ortak bir mesleki profil üzerinden kurumsallaşabilmiş değildir.”

Yukarıdaki tespit, ülkenin temel meselelerine ‘yenilikçi katma değer’ getirmek üzere yoğun bir çalışma yürüten Enstitü Sosyal’a ait…

Enstitü bu kez Doç. Dr. Turgay Öntaş ve Dr. Münibe Zeynep Yılmaz’ın kaleme aldıkları “Türkiye’de Okul Yöneticisi Profili” başlıklı politika notunu, Türkiye’nin eğitim bağlamıyla uyumlu, bütüncül ve profesyonel bir okul yöneticisi profili modeli hâlinde sunarak okul liderliğinin yeniden düşünülmesi gerektiğine işaret ediyor. Tamamına Enstitü’nün web sitesinden ulaşmak mümkün…

Salı günü, İstanbul Erkek Liseli Yöneticiler ve İş İnsanları Vakfını temsilen Prof. Dr. Acar Baltaş, Prof. Dr. Ata Anıl, Emre Can, İrfan Özhamaratlılar kardeşlerimizle birlikte İstanbul Millî Eğitim Müdürü Sayın Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür’ü makamında ziyaret ettik… Amaç açıktı… Sadece İstanbul Erkek Lisesi’nde değil, tüm proje okullarında, gençlerin yüksek puanlarla girebildikleri yapılarda ortaya çıkan ‘akran zorbalığı’ ve ‘disiplinsizlikler’le mücadelede devreye alınabilecek projelere nasıl destek olunabileceğini gündeme getirmek… Çözüm yolu ‘paydaşlık’ stratejisiydi: Devlet, Özel Sektör – STK İş Birliği…

Karşımızda derinlikli bilgi birikimi, geniş mi geniş ufku, yerli ve millî, pırıl pırıl bir ‘Millî Eğitim Savaşçısı’ bulunuyordu… Kendisinin deyişiyle; mesele sadece öğrencilerde düğümlenmiyordu. Bir çözüm yolu bulup, ebeveynlerine, ‘LGS Anneleri’ de denen iyi niyetli aile büyüklerine ulaşmak gerekiyordu… Kabataş, Galatasaray, Pertevniyal, Vefa bazı Fen Liseleri vs. gibi bazı örnek okulların üzerine titrenmesi, bunların çoğaltılması ana hedef olmalıydı…

Bir sonraki ziyareti inşallah Millî Eğitim Bakanımıza yapacağız… Dünyaya örnek olacak liselerimizin ve gençlerimizin heba olmasına asla müsaade etmeyeceğine inandığımız devletimizin bu mücadelede yanında yer almak tüm bu örnek liselerin mezunlarının da görevi olmalı…

Bu arada yazımızı yine Enstitü Sosyal’ın Model Önerine düştükleri notla tamamlayalım:

“Günümüzdeki teknolojik, sosyolojik, ekonomik ve pedagojik yenilikler düşünüldüğünde okul liderlerinin hem yönetsel hem de kişisel yeterliklerini sürekli güncellemeleri bir zorunluluk hâline gelmiştir. Bu çerçevede okul müdürlerinden çağın gerekliliklerini takip etmeleri, yenilikçi uygulamaları okula uyarlamaları ve öğrencileri geleceğin koşullarına hazırlamaları beklenmektedir. 

… Tüm bu unsurlar, okul üzerinde kritik bir sorumluluk üstlenen müdürlerin nitelikli biçimde yetiştirilmesinin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.”

Her işte bir hayır vardır… Son olaylar öğrenimin yanı sıra eğitimin ne kadar önemli ve belirleyici olduğunun kavranmasına ve çözüm yollarının bulunmasına vesile olacaktır…

İş Bankası ‘Kıvanç’ı sunar…

Malumunuz, Türkiye İş Bankası, ünlü oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ ile anlaştı… Tatlıtuğ’un yer aldığı yeni kampanya filmleri sosyal medyada ve TV’lerde yayınlanıyor…

Aman Allahım, hanımlar pek bir beğenmiş… Genç arkadaşlar gözleri pırıl pırıl geldiler: “Ali Bey, İş Bankası reklamını gördünüz mü; çok iyi olmamış mı?!..”

‘Kıvanç etkisi’ bizimkileri sarmış ama sadece görsellikten etkilenmiş olmayı da kendilerine yediremediklerinden bir de benden “Çok iyi reklam canım” dememi bekliyorlardı…

Hakkını verelim, Tatlıtuğ bir harika; yakışıklılığını değerlendirmek zaten bize düşmez, oyunculuğu da gayet başarılı… Bizim arkadaşlar da dönüp dönüp bunu söylüyor, sonra da ‘iyi reklam’ demem için gözümün içine bakıyorlardı… Demedim…

Onun yerine kendilerine sordum; “Arkadaşlar, sorunuzun cevabı tam da bu söylediklerinizde, bu yorumlarınızda olabilir mi?..”

Bir durdular, ben de durdum… Anladılar ama pek işlerine gelmedi. Mecbur ben devam ettim: “Kimse İş Bankası’ndan, kampanyasından bahsetmiyor farkında mısınız?... İlle de Kıvanç! Şimdi bu İş Bankası’na mı yaramıştır; yoksa Kıvanç’a mı?..”

Kıvanç Tatlıtuğ’u ‘marka/reklam yüzü’ yapmak çok akıllıca bir fikir, kendine baktırmayı bilen, belli bir kitlesi olsan, düzgün, itibarlı ve karakterli bu genç kardeşimiz, tam bir ‘star’… Tam da bu nedenle kampanya tasarımının dikkatlice yapılması, starın ‘markanın önüne geçmemesi’ gerekir ki İş Bankası reklamlarında bunun tersi olmuş, banka Kıvanç’ın reklamını yapmış gibi görünüyor… Ancak anlaşılan alan da razı satan da… Eh, o zaman da bize pek laf düşmez…



#Okul
#lise
#toplum
#Ali Saydam