|
Ne derlerse, tersi doğrudur

Hani bir söz vardır: “Bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir.” Bu söz ilk kez sarf edilirken herhâlde bazı CHP’li yöneticiler dikkate alınmamıştı… Çünkü bunlar ne diyorsa tersi çıkıyor… Bunların söylediklerinin tersini savunduğunuz zaman da doğru yolu buluyorsunuz…

İstanbul Havalimanı’na karşı mı çıkıyorlar? Demek ki İstanbul Havalimanı çok yararlı ve iyi bir şey…

Marmaray’a, Avrasya Tüneli’ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne itiraz mı ediyorlar? Demek ki bunlar doğru yatırımlar… “Şehir Hastaneleri yapılmasın” mı diyorlar? Demek ki bunlar halka büyük bir hizmet götürecek…

Şimdi de “Sokağa çıkma yasağı istiyoruz” diye tepiniyorlar… Hem de İstanbul Valisi’nin, ‘Evde Kal’ kampanyasına genel anlamda ciddi bir disiplinle uyan, sokakları bomboş bırakan İstanbul halkına açıkça teşekkür ettiği bir dönemde bu taleplerini tekrarlayıp duruyorlar…

Demek ki; bir kriz değil de kaos içinde olduğumuz iddiasını desteklemek için kullanmaya çalışacakları ‘sokağa çıkma yasağını’ bilim, ilim, irfan zorunlu kılmadıkça zinhar ilan etmemek lazım.

Hele de Millî Dayanışma Kampanyası’nı siyasi kamplaşma malzemesi hâline getirmeleri yok mu?!..

Ne hikmetse, CHP yönetimini iyi tanıyanlar buna hiç şaşırmadılar…

Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” sloganıyla bir millî dayanışma kampanyasını başlattı. Cumhurbaşkanı ve bakanların da maaşlarını bağışlayarak katıldığı kampanyaya özel şirketlerin yanı sıra kamu ve özel sektörde çalışan üst düzey yöneticiler ve ünlü isimler de destek verdi.

Uluslararası basından da takip ediyoruz ki bu süreçte hangi milletten olduğu fark etmeksizin, kendi ülkelerine ve içinde yaşadıkları toplumlara destek vermek isteyen iş insanları, sanatçılar ve ünlüler sağlık hizmetleri başta olmak üzere pek çok konuda birbirleriyle yarışıyorlar…

Bireysellikleriyle bilinen Batı ülkelerinin vatandaşları bile bu konuda birlik olmayı becerebilmişken bizim ülkemizde her konuda bir ayrışma tetiklemeyi başaran CHP yönetimi sayesinde toplum yine kutuplara bölündü… Bu acı tablo onların eseridir…

Yılmaz Erdoğan’ın “Ekşi Elmalar” filminde canlandırdığı belediye reisi karakterinin, sohbet ettiği genç mühendise ettiği bir laf vardı… Seyredenler hatırlayacaktır. Şöyle diyordu Reis bey; “Bizim millet olmaz demeye bayılır. Olmayınca da sevinir, dediğim çıktı diye”.

Yılmaz Erdoğan’ın filmde ettiği bu lafta “bizim millet” ifadesini çıkarın;

yerine “CHP yönetimi” ifadesini koyun. Ortaya birebir kullanabileceğiniz bir kalıp çıkar… Tek farkla… Bunların dediğinin gerçekleştiğine tanık olunmamıştır.

CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay şu minval üzere konuşmuş: “Biz de tabii ki bağıştan yanayız. Ama bağışları CHP’li belediyeler vasıtasıyla toplayacağız.”

Oysa konuşmasının başında demiş ki; “Bu işler, yardım işleri perakende yöntemlerle olmaz. Topyekûn hareket edilmesi gerekir!”

Bu ne perhiz; bu ne lahana turşusu?! Bu nasıl ayrıştırıcı bir yaklaşım biçimidir?!

#CHP
#Yılmaz Erdoğan
#Engin Altay
#Millî Dayanışma Kampanyası
4 years ago
Ne derlerse, tersi doğrudur
Meğerse, ustasının koltuğuna yıkılmış!
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit