Cumhurbaşkanımızın katılacağı askeri törende komutanların izinli olması neden manidar ve şüpheli?

04:0018/09/2024, Çarşamba
G: 18/09/2024, Çarşamba
Bülent Orakoğlu

MSÜ’de Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın mezuniyet törenine Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve üst düzey protokolün katılacağı günler öncesinden bilinmesine rağmen okul komutanı ve diğer rütbeli üst düzey bazı askerlerin izinli olduklarını bahane edilerek katılmamaları bu olayın arkasında milli ve yerli olmayan bir üst akıl olduğuna mı işaret etmektedir. Nitekim AK Parti 26. Dönem Isparta Milletvekili Said Yüce, Milli Savunma Üniversitesi’nde 30 Ağustos’taki mezuniyet töreninde teğmenlerin siyasi


MSÜ’de Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın mezuniyet törenine Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve üst düzey protokolün katılacağı günler öncesinden bilinmesine rağmen okul komutanı ve diğer rütbeli üst düzey bazı askerlerin izinli olduklarını bahane edilerek katılmamaları bu olayın arkasında milli ve yerli olmayan bir üst akıl olduğuna mı işaret etmektedir. Nitekim AK Parti 26. Dönem Isparta Milletvekili Said Yüce, Milli Savunma Üniversitesi’nde 30 Ağustos’taki mezuniyet töreninde teğmenlerin siyasi sloganlar atıp kılıç çekmesi üzerine başlatılan soruşturma ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. AK Parti Milletvekili Said Yüce, soruşturma ile konunun geçiştirilmemesi gerektiğini belirtirken asıl sorunun askeri okullardaki eğitim sistemi ve müfredattan kaynaklandığını söyledi. Komutanların iyice araştırılması gerektiğini söyleyen Yüce, öğrenci seçiminde dini istismar eden FETÖ bahane edilerek dini özellikleri bulunmayan öğrencilerin tercih edildiğini ve bu konuda ayrımcılık yapıldığını vurguladı.


BU MANİDAR VE ŞÜPHELİ DURUMUN ARKASINDA NATO’CU BAZI PARMAKLAR VE FETÖ MÜ VAR?
YÜCE, Cumhurbaşkanı’nın katılacağı bir programda komutanların izinli olduğu iddialarına da dikkat çekerek, “Burada da böyle önemli bir törende ilgili komutan yok. Böyle bir şey Türkiye Cumhuriyeti’nde veya herhangi bir ülkede kabul edilebilir mi? Cumhurbaşkanının geleceği belliyse, o kişi dünyanın öbür ucunda olsa bile özel uçakla getirilir.
Bu durum, işin arkasında NATO’cu bazı Batı parmakları ve FETÖ’nün olabileceğini gösteriyor.” demişti
. Said Yüce, okul komutanının orada olmamasının ve programın bu şekilde düzenlenmesinin sadece teğmenlerin işi olamayacağını belirterek, “Okul komutanının orada olmaması ve program akışının bu şekilde düzenlenmesi, sadece teğmenlerin işi olamaz. Bunun arkasında daha büyük bir akıl ve plan var. Eğer gerçek bir soruşturma yapılacaksa, teğmenlerle birlikte bu olayın arkasındaki asıl güçler de araştırılmalı. Bu durum, küçük bir mesele olarak kapatılmamalı.” ifadelerini kullandı.

ÖĞRENCİ SEÇİMİNDE “DİNİ ÖZELLİKLER OLMASIN” AYRIMI YAPILIYOR.OYSA TÜM DARBELERİN ARKASINDA KEMALİZM VAR!

FETÖ’yü bahane ederek veya örnek göstererek vatanına bayrağına sadık dindar, maneviyatı yüksek gençlerin önünün kesilmemesi ve ayrımcılık yapılmaması gerektiğini söyleyen Said Yüce, “Bu darbe teşebbüsünü gerekçe gösterip ayrımcılık yapıldığına dair iddialar var. 15 Temmuz darbe girişimindeki gibi devletin ve milletin yanında duran tarikatlar, cemaatler ve sivil toplum kuruluşları var. Ancak öğrenci seçiminde ‘dini özellikleri olmasın’ diye ayrım yapıldığı iddiaları var. Bu millet, asırlardır manevi kuvvetle ayakta durmuştur; şimdi bu insanları yok farzederek, ‘seküler insanlar seçelim’ diye mülakat komisyonlarında ayrım yapılmış gibi görünüyor.” dedi.

Yüce, askeri okullarda yetiştirilen öğrencilerin seküler ve Kemalist bir anlayışla yetiştirildiğini kaydederek, “Devletimizin ve askeriye istihbaratı bu öğrencileri benden daha iyi biliyorlar. Bu çocuklar özellikle böyle seçilmiş ve yetiştirilmiş. Dini değerleri umursamaktan daha çok bir Kemalizm anlayışıyla yetiştirilen öğrenciler var. Bu şekilde yetişen yirmili yaşlardaki genç bir öğrenci, tabii ki böyle bir sonuç çıkarır.” ifadesinde bulundu


FETÖ DE KEMALİSTLER GİBİ ATATÜRKÇÜLÜK MASKESİ ARKASINA SIĞINDI?

Kemal Atatürk’ün ismini ve ideolojisini kullanarak farklı amaçlar güdenlere karşı dikkatli olunması gerektiğini belirten Yüce, şunları söyledi: “27 Mayıs’ta, 12 Mart muhtırasında, 1980 darbesinde, 28 Şubat’ta Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganı. 15 Temmuz’da darbe bildirisi okuyanlar, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh konseyi’ dediler. Aynı zehri kullanarak, aynı sloganları tekrarlıyorlar. Bir Müslüman, bir delikten iki defa elini sokup yılanı ısırtmaz. Bu tecrübelerden ders çıkararak uyanmamız gerekiyor. Bu durumu değerlendirirken, Mustafa Kemal Atatürk’ü eleştirmek ya da ona yönelik bir söylemde bulunmak amacıyla değil, onun ismini ve ideolojisini kullanarak farklı amaçlar güdenlere karşı uyanık olunması gerektiğini vurguluyorum. Askeri okulların müfredatını, öğrenci seçim sistemini ve öğrenci yetiştirme zihniyetini gözden geçirmek gerekiyor. Eğer ‘Biz dinden uzak bir askeri kadro yetiştireceğiz’ derseniz, farkında olmadan Kemalist darbeci askerler yetiştirmiş olursunuz.” ifadelerini kullandı. Hem idareciler, hem siyasetçiler, hem medya, hem de millet olarak bu durumu dikkatle takip etmeliyiz.”

#siyaset
#kara harp okulu
#Bülent Orakoğlu

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.