17-25Aralıkaynen devam ediyor.17/25 Aralık ve15 Temmuz ittifakıaynen devam ediyor. Bu ikiçokuluslu müdahaleile PKK, DEAŞ vediğer terör örgütleri arasındaki ortaklıkaynen devam ediyor.Türkiye’ye yönelik müdahaleler zinciri,içeride müttefik değiştirerekya dayeni müttefiklere güç vererekaynen devam ediyor.Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik çokuluslu saldırılar, taktik değiştirerek, yöntem değiştirerek, yeniTruva Atlarıkullanılarak aynen devam ediyor. FETÖ tasfiye edilirken, terör
17-25
Aralık
aynen devam ediyor.
17/25 Aralık ve
15 Temmuz ittifakı
aynen devam ediyor. Bu iki
çokuluslu müdahale
ile PKK, DEAŞ ve
diğer terör örgütleri arasındaki ortaklık
aynen devam ediyor.
Türkiye’ye yönelik müdahaleler zinciri,
içeride müttefik değiştirerek
ya da
yeni müttefiklere güç vererek
aynen devam ediyor.
Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik çokuluslu saldırılar
, taktik değiştirerek, yöntem değiştirerek, yeni
Truva Atları
kullanılarak aynen devam ediyor. FETÖ tasfiye edilirken, terör örgütleri zayıflatılırken bir siyasi parti
operasyonel ortak
olarak ikame ediliyor.
2003
yılından bu yana devam eden darbe girişimleri, 15 Temmuz gibi milletimize yönelen
o ağır saldırılardan
sonra bile, iç politik küskünlük ve muhalefet görünümü altında bugün aynen devam ediyor.
Burada bir utanmazlık, bir kirlilik, kötülük var
Türkiye’de,
iç iktidar hesabı
yapanların neredeyse tamamı, o çokuluslu müdahalelerden
güç devşirebileceği
, o müdahalelerin kendine
iktidar yolu
açacağı tuzağına düşüyor.
Türkiyeli olması
gerekenler, Türkiye’yi
kaynak
alması gerekenler,
sırtını milletimize yaslaması gerekenler
, gücünü milletimizden alması gerekenler,
okyanus ötesinden
, onların içerideki istihbarat ağı
FETÖ üzerinden
, terör örgütleri üzerinden
güç/iktidar hesapları
yapıyor.
Ve
hiç utanmadan
, o
kirli hesaplarını
meşru muhalefet söylemi üzerinden, yolsuzluğa karşı mücadele söylemi üzerinden, Türkiye‘yi savunuyor görüntüsü üzerinden yürütüyor. Kirli hesapları,
Türkiye karşıtı planları ülkeyi koruma ve kollama söylemleri ile gizliyor
. Çokuluslu ortaklıklarını, ülkeyi
paramparça
edecek projelere verdikleri destekleri,
milletimizin samimi duygularını istismar, iğfal ederek
pazarlıyor.
Adam Türkiyeli olmaktan çıkmış, ABD ve
FETÖ’den talimat alıyor
17-25 Aralık tezgahı, Türkiye’de işe yaramayınca, ABD’de kuruldu
. Rıza Zarrab davası ile Türkiye
ekonomik bunalıma
sürüklenmek isteniyor.
Bu bir ekonomik darbe girişimidir
. Başarılı olursa siyasi darbe girişimi başlatılacaktır.
Şimdi içeride bazıları, başta
CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu
bütün umutlarını Zarrab’a bağlamış
ellerini ovuşturuyor
. Buradan bize ne pay düşer hesabı yapıyor. Bize iktidar bahşederler mihesabını yapıyor.
Milleti unutmuşlar, Türkiye’yi unutmuşlar, yok saymışlar, ABD’den, Almanya’dan, terör örgütlerinden
, onların bu ülkeyi mahvetme planlarından
medet umar hale gelmişler
.
Talimat veriliyor ve New York’taki duruşmayla aynı anda harekete geçiyorlar
. Müdahale hem ABD’de hem Türkiye’de aynı anda başlıyor.
Müdahale ABD’de FETÖ üzerinden, Türkiye’de CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden
servis ediliyor. 15 Temmuz’da FETÖ’ye talimat verenler, onu harekete geçirenler bugün
CHP’ye talimat veriyor
, Kılıçdaroğlu’nu harekete geçiriyor.
Açıkça Türkiye’ye savaş ilan ediyorlar
Adamın kürsüde konuşurken
kullandığı dil
,
bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na yönelik cümleleri
, söylemi o kadar
aşağılayıcı
ki, korkunç bir
nefret
içeriyor. Tıpkı
ülkeyi parçalamak isteyip de parçalayamayan FETÖ’cülerinki gibi
. Tıpkı coğrafyamıza yönelen
istilacılarınki
gibi. Tıpkı Türkiye’nin yükselişinden hazmedemeyenlerinki gibi. Tıpkı İsrail aşırı sağı gibi. Tıpkı
PKK ve diğer terör örgütlerinin kullandığı dil gibi
.
FETÖ’nün 17-25 Aralık için hazırladığı dosyalar
hem ABD’deki mahkemeye hem CHP liderine servis
ediliyor. ABD ve Türkiye içinden ortak müdahale başlatılıyor.
Türkiye’ye açıkça savaş ilan ediliyor
.
CHP’yi Türkiye ekseninden çıkardı, dış müdahale aparatına dönüştürdü
CHP’nin başına geçtiği günden bu yana,
Kılıçdaroğlu bütün mücadelesini Türkiye’ye karşı vermiştir
. Bütün hesabı
CHP’yi Türkiye ekseninden çıkarmak
olmuştur. Bunu da büyük oranda başardı. Anamuhalefet partisini
Türkiye partisi olmaktan çıkarıp
ABD’nin müdahale aparatına
,
Almanya’nın Türkiye uzantısına
,
HDP’nin bıraktığı boşluğa
yerleştirdi. Bir operasyon partisine, bir
dış müdahale aracı
na dönüştürdü.
Gezi
isyanı Türkiye’yi
sokak
terörüyle vurm
a projesiydi ve AB ülkeleri tarafından planlandı. CHP o mevzideydi.
17-25 Aralık
darbe girişimi FETÖ üzerinden servis edildi, Türkiye’yi
küçültme
girişimiydi. CHP yine o mevzide yer aldı.
15 Temmuz
tamamen
iç savaş
girişimiydi.
“Barajlar kanla dolacak”
diyenlerin ABD istihbaratı adına yürüttükleri saldırıydı. CHP yine o mevzideydi.
Terör sözcülüğünden HDP’ye operasyon yapılırken,
CHP yine Türkiye karşıtı cephede yer aldı
. CHP kimliğinden çıkıp HDP kimliğine büründü, bir
çokuluslu
projenin üstlenici partisi oldu.
Kılıçdaroğlu bir ulusal güvenlik meselesidir..
Bütün bunlara
Kılıçdaroğlu
öncülük etti. Muhtemelen de
partinin başına bu projeler için getirildi
. Attığı her adımla, söylediği her sözle
Türkiye karşıtı kim varsa, hangi ülke ve örgüt varsa
onlarla yan yana duran biri Türkiyeli değildir. Asla değildir. Başka bir projenin ürünüdür.
CHP’yi Türkiye ekseninden çıkarma projesi bir çokuluslu projedir
.
Kılıçdaroğlu bu projenin öncüsüdür
. Bunu büyük oranda başarmıştır.
Bu yönüyle
Kılıçdaroğlu bir ulusal güvenlik meselesidir
. Coğrafyamız parçalanırken, Türkiye için parçalama haritaları çizilirken, Türkiye büyük mücadeleler yürütürken,
“Türkiye cephesini açmak”
için seferber edilen bütün terör örgütlerinin adeta
sözcülüğünü
yürüten, Türkiye’de ekonomik ve siyasi
darbe girişimleri yapan ülkelerle ortak hareket eden
Kılıçdaroğlu bir dış mesele, bir iç tehdit haline gelmiştir.
Bu bir darbe girişimidir ve o darbenin ortağıdır
New York’ta kurulan mahkeme Türkiye’ye karşı
darbe mahkemesi
dir. Yeni bir müdahalenin temelleri atılmaktadır. 15 Temmuz’dan sonra yine bir çokuluslu müdahale hazırlıkları söz konusudur.
Bu bir darbe girişimidir
. Kılıçdaroğlu’nun durduğu yer işte o çokuluslu darbecilerle aynı yerdir. FETÖ yerine o ikame edilmiştir. Öyleyse
Kemal Kılıçdaroğlu yeni darbe girişiminden açıktan sorumludur
, sorumlu tutulacaktır.
NOT:
Bu arada, 9 Kasım 2016’da yazdığım “
” başlıklı
dikkatinize sunuyorum.
#CHP
#Kemal Kılıçdaroğlu
#Ulusal Güvenlik