|
En kritik eşiğe yaklaşırken

İzlemiş olmalısınız.

Gözü pek muhaliflerin kullandığı bir zırhlı aracın rejime ait bir tankı ağaçlıkların arasında kovalamasını gösteren görüntüler, İdlib’de neler olup bittiği konusunda yeterince fikir veriyor olmalı.

Evet, orada tam anlamıyla bir savaş hali yaşanıyor.

Önceki gece Türk Silahlı Kuvvetleri destekli Milli Suriye Ordusu, bir süre önce Rusya destekli rejim birliklerinin eline geçen Serakip ilçesine doğru yeni bir hamle yaptı.

Bu atak sonrası Neyrab kasabası yeniden ele geçirildi.

Devamında Serakip’in batısında bulunan ‘
San’
köyünün de muhaliflerin eline geçtiği yönünde haberler geldi.
“BİR SONRAKİ HEDEF SERAKİP.
BU YAKINDA OLACAK”
Dün Reuters’e demeç veren bir Türk yetkili,
“Türkiye’nin Neyrab operasyonuna topçu atışları ve bomba imha ekipleriyle destek verdiğini”
açıkladı.
Aynı isim,
“Bir sonraki hedef Serakip. Bu yakında olacak. Rejim dün geceki (önceki gece) çatışmalarda ağır kayıplar verdi. Çok miktarda silah ve mühimmat ele geçirildi”
dedi.
Bu atakların, bugün Ankara’ya gelecek olan Rus heyeti ile masaya otururken,
“Bakınız, sahada teslim olmaya hiç de niyeti olmayan insanlar var. Bu işi bir oldubittiye getiremezsiniz”
mesajını iletme gibi bir hedef taşıdığı düşünülebilir.

Suriye meselelerinde bugüne kadarki bütün tecrübeler, masada sonuç almanın yegane yolunun sahada kazanım elde etmekten geçtiğini fazlasıyla ortaya koydu.

Rusların Ankara’nın
‘Soçi sınırlarına dönülsün’
çağrısına kulak vermemesinin, mevcut durum muvacehesinde yeni bir sınır çizilsin dayatmalarının arka planında da, rejimin kaydettiği ilerlemeleri korumaya alma niyeti var.

Buradan bakıldığında, İdlib krizinin düğümü haline gelen M-5 otoyolu ile M-4 otoyolunun kesişim noktasında bulunan Serakip’in yeniden muhaliflerin eline geçmesi, Moskova’yı yeni bir durum değerlendirmesine zorlayabilir.

Diğer yandan Rusya destekli rejimin de M-4 otoyolunun güneyine büyük bir yığınak yaptığı yönünde haberler var.

Sahada sürekli değişen dengeler Ankara ile Moskova arasındaki müzakerelerin sonuçlarına da doğrudan etki edecek.

Burası net.

ÇÖZÜMÜN YOLU ERDOĞAN/
PUTİN ZİRVESİNDEN GEÇİYOR
İş kara savaşına kalsa, Türk Silahlı Kuvvetleri ve destek verdiği muhalifler, rejim unsurlarını
‘bir kaşık suda’
boğacak durumdalar.

Ancak hava avantajı, Rusların elinde.

Öyle olunca şöyle şeyler de oluyor:

Muhalifler karada ilerleyip rejim birliklerini püskürttükten sonra, Ruslara ait hava araçları önce gelip keşif yapıyorlar.

Sonra lazer yöntemiyle nerelerin vurulacağını işaretliyorlar, devamında da savaş uçakları gelip işaretlenen yerleri bombalıyor.

Bu durumun farkında olan Milli Suriye Ordusu, sürekli mobilize halde kalarak direnişini sürdürmeye çalışıyor.

İşin gerçeği, mevcut tablo içerisinde İdlib özelinde Rusya ile karşı karşıyayız.

Dün Azerbaycan’a hareketi öncesi soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, şu sözlerle bu durumun adını koydu:

“Rusya rejim güçlerine en üst düzeyde desteği veriyor. Her ne kadar inkar etseler de bizde kanıtları var. Bizim sınırlarımızda gerçekleşen olaylardan dolayı bu mücadelenin içerisinde olmaya mecbur değil mahkumuz.”

Moskova’dan Ankara’ya bugün yeni bir heyet geliyor.

Üçüncü tur oluyor bu.

Önceki müzakerelerde Rus heyetinin katı bir tutum sergilediği, sahadaki yeni durum dikkate alınarak harita üzerinde yeni bir sınır çizilmesi gerektiğini dile getirdikleri artık biliniyor.

Muhtemelen bu katı tutumu bugün de sürdürecekler.

Ruslar açısından karar alma mekanizmasının, çeşitli pozisyonlara sahip
‘heyet üyeleri’
üzerinden değil, doğrudan liderlik üzerinden işlediği bir gerçek.

Dolayısıyla bir uzlaşma sağlanabilecekse eğer, bunun yine bir Erdoğan/Putin zirvesiyle mümkün olabileceğini akılda tutmak gerekir.

İDLİB’E YAPILAN YIĞINAĞIN
BİR BAŞKA GEREKÇESİ

Altını çizmemiz gereken bir başka nokta daha var:

TSK’nın Ocak sonundan itibaren İdlib coğrafyasına yönelik olarak yaptığı yığınağın, muhtemel bir operasyon seçeneği dışında, rejimin daha fazla ilerlemesini ve İdlib’in hepten düşmesini engellemeye dönük bir niyet taşıdığını söyleyebiliriz.

Bu hamle yapılmamış olsaydı, Rusya destekli rejim ilerleyişini sürdürecek ve ortaya çıkacak tablo, bugünkünden çok daha fazla tehdide ve tehlikeye açık bir durum arz edecekti.

O nedenle, aşağı yukarı bir aydır devam eden bu askeri yığınağın böyle bir hedef taşıdığını da not etmek gerekir.

#İdlib
#Ankara
#Vladimir Putin
#Rusya
4 yıl önce
En kritik eşiğe yaklaşırken
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’